15.Bölüm《Katil》

Start from the beginning
                                    

"Ne demek oluyor bu!"

Sefa sessiz olma hakkını bırakarak benimde aklıma takılan soruyu sormuş bulundu.Ona baktığım da bir şeyler kuşkulandığı belli oluyordu.Nasıl olmasın ki,bir şeyleri üzeri kapalı olarak konuşmaları herkesin sinirine dokunuyordu.

İkisi de Sefayı cevapsız bırakırken hiç beklemediğim biri ortaya atılarak beni küle çevirecek olan sözleri söylemeye başladı.

"Ben diyeyim mi ne olduğunu.Senin o çok güvendiğin Doğu olacak adam senin başına gelen her şeyi zaten biliyordu.O gün kaçırıldığında neden yanına gelmek yerine sadece aramakla yetindi sanıyorsun çünkü Savaşla yüz yüze gelmek istemiyordu.Sırf isteği uğruna seni o adamların eline bilerek bıraktı!!"

Dedikleri kalbimin ucunu ataşe veren çakmak misali yandı.Şimdi ise tozu dumana boğan o dumanın histerik kokusu etrafımı sarmalamıştı sanki.İşte bugün dedim.. Bugün o acıların buluştuğu noktaya gidecek olan adımı atacaktım.Sadece tek temennim o buluşmaya varana dek yanıp küle dönüşecek olan ruhumdan bir şeylerde bana kalmasıydı.

Gözlerim Doğunun üzerinde Selinin dediklerini dinlerken nasıl hala ifadesiz kalabildiğime hayret ettim.Gözümü bile kırpmadan ona bakarken Doğunun gözlerinden geçen utançla bedenime vuran şaşkınlık darbesi beni afallatmıştı.Doğru, diyordu gözleri.Doğru, diyor diyordu utancı.Nefesimi darlayan o yumru yine gelip tahtını kurmuştu boğazıma. Yutkunamıyordum, gözlerimi esareti altına alan acı öylece Doğunun elalarını delip geçiyordu.

Bakma bana öyle dedi gözleri.Başını hafif eğip gözlerini sıkıntıyla kapatıp açtı.Yumruk yaptığı eline bakarken benimde yumruk olan ellerim dikkatimi çekti.Fark etmemiştim ama bu duyduklarına karşı benim tepki vermemi beklemeden kendi reaksiyon göstermişti.

"Hemen boşaltın etrafı..Hadi!!"

Savaş gür sesiyle oynamayı bırakıp bizi izleyenlere döndüğünde korkuyla açılan gözler bir anda yok olmuşlardı.Herkes dışarıya çıkmış Barda sadece Sefa Doğu ve Savaşın tayfası kalmıştı.Savaş bu sefer Seline dönüp koluna yapıştığında yılanı andıran tıslamasıyla kelimeleri döktü o dudaklardan.

"Bu senin vazifen değil.Üstüne düşmeyen işlere karışma Selin!"Selin buruk bir tebessümle Savaşa bakarken kolunu elinden sertçe kurtardı.Gözleri dolmuştu.Ağlayacağının sinyallerini veren maviler birden öfkeye dönerken ani değişen ruh hali herkesi şaşırtmıştı.

"Bana söz vermiştin Savaş.Doğunun seninle olabilmesi için elimden geleni yapacağım demiştin.. Bumu yaptığın!! Olanlara baksana Doğu beni bile görmezken o kızın yanında senelerini geçirdi.Şimdi ise o kız seninde onunda ona yaptığınız her şeyi öğrenecek."

Kulağıma dolan sözler beni daha da şaşkına uğratırken ne olduğunu anlamaya çalıştım.Selin Doğuyu seviyordu buraya kadar tamamdı.Peki bana yaptıkları? Bana ne yapmışlardı ki bunlar. Selinin bilip benim bilmediğim.

"Anlat"

Dudaklarımdan çıkan buza dönmüş cümlelerin hedefi Selindi. Buraya kadar anlatmışken bana her şeyi anlatmak zorundaydı.

"Buğle-"

"Kes sesini!!"Doğunun sözünü bağırarak kestiğimde vazgeçmeyip tekrar araladı o yalan kokan dudaklarını.Beni kandırmıştı.Bana ne kadar daha söylemediği şey vardı bilmiyordum ama şuan öğrendiklerim bile ona karşı öfkeyle dolmama yetmişti."Eğer tek kelime daha edersen yeminim olsun seni dayak delisi ederim Doğu!!"

Gerçekten ciddi olduğumu anladığın da susup daha fazla yalan akıtmadı dudaklarından.Bu sefer başımı Seline çevirdiğimde gözlerimde her ne görmüşse tereddütle bir adım geri attığına şahit oldum.

KARANLIK SIRLARWhere stories live. Discover now