UULJEUNG

47 4 0
                                    




-ELİS-

Sabah uyandığım gibi telefonumu elime alarak Ho-Seok'un numarasını tuşladım ve aramaya başladım.

-Günaydın Ho-Seok.

-Günaydın Elis. Defteri bulup bulamadığımı soracaksın biliyorum sen sormadan söyleyeyim. Elis kötü haber şu ki o defter bu evde değil. Olabilecek her yere baktım ve yok. Hatta çocuklara günlüğümü kaybettim yalanını söyleyerek onlara da arattım. Biliyorsun evi en iyi bilen kişi Jimin ve o bile bulamadı. Ama eğer yanına almadıysa mutlaka yakınlardadır. Aramaya devam edeceğim merak etme Elis.

Gözümden süzülen yaşı elimin tersiyle silerek konuşmaya başladım.

-Ho-Seok çok korkuyorum. Lütfen bir an önce halletmeye çalış olur mu?

-Tamam asık surat hiç merak etme, benim umudumsan ben de senin umudunum. O defteri en kısa sürede bulacağım.

-İyi ki varsın bay kahkaha.

-Sen de bayan asık surat. Görüşürüz.

-Görüşürüz.

Telefonu kapatarak umutsuzca kapının kilidini açtım. Ortalarda görünmeyen Taehyung beni şüphelendirse de diğer yanım umursamamam gerektiğini söylüyordu. Mutfağa girdiğimde yemek yaptığını gördüm.

-Günaydın şansım.

- Günaydın. Tae sen misin?

-Evet şansım.

Mutfaktaki sessizliği yine Taehyung'un sesi bozmuştu.

-Elis, biliyorum bu aralar hiç olmadığı kadar fazla gelmeye başladı, bedenimi çok fazla işgal etmeye başladı.Gözlerindeki korku dolu bakışları üzerimde gördüğümde anlayabiliyorum sana yaşattıklarımı. Ben seni böyle üzmeyi ve korkutmayı istemedim hiç bir  zaman biliyorsun değil mi?

 Ben seni böyle üzmeyi ve korkutmayı istemedim hiç bir  zaman biliyorsun değil mi?

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

-Biliyorum Taehyung, senin bu konuda bir suçun yok. Bu bir hastalık ve sende bu hastalığa yakalanmış bir insansın. Sana önerebileceğim tek şey bir an önce psikoloğuna görünmen. Çünkü bu hastalık her ne kadar çevrendekiler için zararlı ve tehlikeli görünse de aslında tehlikede olan ilk insan sensin. Ölebilirsin Taehyung. Daha 20 yaşındayız değil mi? O kadar şey yaşamama rağmen gençliğimi bunun için heba etmedim. Yaşamaktan vazgeçmedim. Sen de benim gibi yap olur mu?

-Öyle olacak şansım. Öyle olacak.

Taehyung benimle konuştuğu sırada kahvaltıyı çoktan hazırlamıştı. Sandalyelerimize oturarak kahvaltımızı yaptıktan sonra sofrayı toplayarak mutfağı temizledim. Odama geçerek Jungkook'u aradım.

-Jungkook.

-Elis. İyi misin? Bir şey oldu mu sana? Bir şey yapmadı değil mi?

-Hayır merak etme. İyiyim. Sadece nasıl olduğunu öğrenmek için aramıştım.

WİTHİN DARKNESS #WATTYS2018Where stories live. Discover now