KİLLER STORY

106 9 3
                                    

-Elis. Bugün o Taehyung denen çocuğu aramalıyız. Söyleyeceği şeyleri çok merak ediyorum. Bu olayın seninle ne ilgisi olabilirse artık?

-Zaten Yoongi ile sabah konuştuk. Bugün Yoongi'den arayıp çağırıcam sizin eve.

-Neden Yoongi'den?

-Çünkü öyle söyledi. Kendimden arayıp numaramın Taehyung'da olmasına gerek yokmuş.

-Ahh Yoongi haklı ben bunu düşünmemiştim hiç. Öyle yap fare surat işimizi garantiye alalım.

Başımla söylediğini onayladıktan sonra müzik açıp yol boyu olan sessizliğe son vermek istedim. Yaklaşık 15 dakika sonra araba durduğu zaman anlamıştım eve geldiğimizi.

-Gelmemi ister misin fare surat?

-Ahh gerek yok hallederim hemen.

Jimin'i arabada bırakarak indim. Kapı sesi duyup kafamı çevirdiğimde arkamdan geldiğini gördüm. Önüme dönerek gülümsedim. Aksini söylemiş olsam da halimden anlamıştı tek girmek istemediğimi. En ufak şeylerde mızmızlık yapıp onu, onları zor durumda bırakmak ya da bana bakıcılık yapmalarını izlemek gerçekten üzüyordu beni. Bir gün bıkmalarından korkuyordum. Ama hepsi beni anlıyordu. Üçü de beni anlıyor ve her daim benimle oluyordu.

Çantamdan anahtarımı çıkartıp kapıyı açtığımda hemen arkamdan gelen ayak sesleriyle içim huzur doldu. İlk defa bu eve girdiğimde böyle hissediyordum. Yalnız değildim Jimin hep benim yanımda olmuştu, şimdi de benimleydi.

Odama girdiğimizde ben birkaç günlük kıyafet almak için dolabımı açtım ve elime gelen kıyafeti sırt çantama koydum. Jimin de o sırada odamda keşif yapıyordu sanki. Günlüğümün olduğu çekmeceye elini attığında, kilitli olması yüzünden bir homurtu çıkarttı. Hiç tereddüt etmeden yanıma geldi ve ellerini boynumda gezdirdi. Daha önce anahtarlı kolyemi görmüş olmalı ki, kolyenin zinciri eline geldiğinde dikkatle çıkartarak yeniden çekmeceye yöneldi. Hiç itiraz etmedim çünkü benden onay almadan günlüğü asla okumazdı.

Günlüğü alarak yanıma geldi ve sırt çantama koydu. Ben gerekli eşyaları alıp çantayı kapadıktan sonra sırtıma takmak için uzanırken elimi bir el daha seyretti. Çantayı benden önce kavrayıp sırtına attı ve elini uzattı. Büyük bir güvenle elini tuttum ve kapıya yönelerek evden çıktık.

Evet ailemi görmemiştim. Üvey babam zaten evde pek olmazdı, üvey annem ise bu saatlerde kesinlikle uyurdu. Onun uyanık kaldığı zaman geceydi. Evden çıkıp arabaya yürüdük.

Eve geldiğimizde Namjoon balkonda kahvesini içerken bizi gördü ve aşağı indi. Sanki yıllardır görüşmemişiz gibi beni kollarının arasına alarak kemiklerimi kırarcasına sarıldı.

-Namjoonn oppa biliyorum bana çok aşıksın ama ölümüme neden olucaksın nefes alamıyorum.

Namjoon ile aramızdaki bu samimiyeti seviyordum. Ne dersem diyim beni yanlış anlamıyordu ve hep böyle takılırdık birbirimize.

-Evet sana aşığım bebeğim ama bir kaç günlüğüne burada olmayabilirim onun içindi bu sevgi gösterim.

-Nereye Namjoon?

Birden fazla ciddileşmiş olmalıyım ki Jimin ve Namjoon gülmeye başladılar.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
WİTHİN DARKNESS #WATTYS2018Where stories live. Discover now