LOST MY WAY

43 4 1
                                    

~YOONGİ~

Jimin'in söylediği şey benim olduğum yerde çakılı bir halde kalmama neden oldu. 1 saniye öncesine kadar sinirden ve kalp kırıklığından, imkansız olduğunu bildiğim ve bunu kendime inandırdığım için köpürür bir halde odanın içinde bir sağa bir sola yürürken, o cümleyle kalmıştım olduğum yerde. Jimin ifadesiz bir şekilde bana bakarken ne yapacağımı bilemedim ve odaya Namjoon girdi. Aniden gelen ağlama hissini bastırmaya çalışsam da gözlerim bana direnerek bırakmıştı tüm yaşlarını. Olduğum yerde yere çöktüm ve ağlamama yerde devam ettim.

-Tahmin ettiğim konu mu Jimin? Söyle artık bu aptalı böyle görmekten ben yoruldum. Elis aptalını da unutmamak lazım.

-Söyledim zaten, ama korkuyorum şoka girmiş olmalı. Gerçekten bunu fark etmeyecek kadar salakmış demek ki. Ben kendine bilerek hakim olmaya çalıştığını düşünüyordum oysa ki.

-Lütfen, lütfen biri bana en başından anlatsın.

Sesimi olduğunca güçlü çıkarmaya çalışsam da fısıltı halinde dökülmüştü kelimeler dudaklarımdan. Ardından Jimin konuşmaya başladı.

-Bak Yoongi. Senin, benim ve Namjoon'un yanına geldiğin ilk günden beri bunu biliyorduk. Kendinizi daha bulamayan iki insandınız siz. Elis kendini benimle mi buldu sanıyorsun? Ben onu sadece teselli eden oldum hep, koruyan. Onun kendini bulmasını sağlayan olmadım. Bir sürü kendi gibi insan ile tanışmıştı Elis, bir sürü yaralı insan ile arkadaş olmuştu daha önce. Ama hiç birini bizimle kalmak için ikna etmedi, böyle bir şey düşünmedi bile.

-Ya Taehyung?

-Taehyung farklı. Taehyung Elis'e çok fazla anlam yükledi dostum bunu sen de biliyorsun. Elis kimseyi terk edemez bunu da çok iyi biliyorsun.

Biraz düşündü ve konuşmasına devam etti.

-Sen Elis'e bu kadar anlam yüklememiştin ama. Değil mi? Onu annenin yerine koymadın. Onu normal bir çok iyi arkadaş olarak gördün hepimiz gibi. Ama o seni yine de bize getirdi. Bizimle kalmanı sağladı. Peki sen neden kabul ettin bunu biliyor musun?

Bunu daha önce hiç düşünmemiştim ve şu durumda da düşünecek halim yoktu. Bu nedenle kafamı olumsuz anlamda sağa sola sallayarak konuşmasına fırsat verdim.

-Ben biliyorum. Çünkü Elis'e bağlandın dostum. Bunun farkında bile değilken onunla birlikte yaşamak sana cazip geldi. Aynı zamanda bizimle de iyi anlaştığın için daha da hoşuna gitti. Hiç kimse Elis yüzünden olduğunu düşünmeyecekti, sen bile. Hem Elis ile olacaktın hem de onun sayesinde kazandığın 2 dostun ile birlikte. Bu zamana kadar siz iki aptalın duygularından emin olmasını ve bunu fark etmesini bekledik. Siz 4 sene sonra anca aklı başına gelen iki aptal oldunuz. Bak ne kadar ortak özelliğiniz var dostum. Sonra ne yaptınız biliyor musun? Tam bir aptal gibi gidip birbirinize birbirinizi anlattınız. Sen Elis'e Elis'i anlattın. Elis kendi olduğunu anlamadığı gibi orada ağladı. O sana seni anlattı ve bil bakalım ne oldu? Kendin olduğunu anlamadığın gibi bu kişiyi Taehyung sandın. Neyse ki Elis buna müdahale ederek sana öyle olmadığını söyledi ve sen o zaman bile kendin olduğunu anlamadın. O senin kollarında senin başka birine aşık olduğunu düşünerek aptal gibi ağlarken aynı şeyi sen de yaptın dostum. Size söyleyecek kelime bulamıyorum sadece. Sana söyleyebileceğim tek şey meleğimi üzme. Biliyorsun onun bendeki yerini. Yüzü senin yanında hep gülüyor, böyle devam etsin. Eğer bir gün senin yüzünden üzülürse Yoongi seni affedemem. İstesem de yapamam bunu biliyorsun. Hepiniz benim için değerlisiniz benim ailemsiniz, ama Elis benim çocukluğum, bebekliğim, gençliğim. Yaşlılığım da olacak bunu biliyorum. Ona sahip çık, en az benim kadar. Biz hep beraber olacağız ama sen onun en yakınında olan kişi olacaksın artık. Birlikte bir yola başladığınız zaman sen olacaksın onun yanındaki. Yalvarırım iyi bakın hep birbirinize.

WİTHİN DARKNESS #WATTYS2018Where stories live. Discover now