36.Bölüm|"AYRILIK"

71 5 0
                                    

Alev'in ağzından

Telefonumun melodisi kulağıma gelince yatağımın üzerinden uzanarak telefonu elime alıp kimin aradığına baktım. Ve arayan kişinin güney olduğunu gördüğümde suratımda aptal bir sırıtış oluştu. Heyecandan hızlanan kalbime aldırmadan telefonu cevaplayıp sevimli bulduğum bir sesle konuşmaya başladım.

"Efendim sevgilim."

Güney bir süre sessiz kaldıktan sonra sonunda cevap verebilmişti.

"İki dakika dışarı çık Alev konuşmamız lazım." Sesi fazlasıyla soğuktu. İçimi kemiren merakla ağzımı aralayıp konuşmaya başladım.

"Ne oldu aşkım‚Kötü birşey mi var?"

Bana cevap vermeden telefonu suratıma kapatınca sinirle yataktan kalktım. Amacı neydi bunun?

Dışarıda yağmur yağdığı için üstüme montumu alıp dışarı çıkmak için kapıya yöneldigimde mutfaktan çıkan eren abiyi görmemle ona gülümsedim.

O da bana gülümsedikten sonra "Nereye bu havada?" Diye sordu.

"Güney çağırdı bahçedeymiş eren abi önemli bir şey konuşacağım dedi iki dakika bakıp geliyorum." Dedikten sonra ayakkabılarımı elime alıp giymeye başladım. Ama gözlerim ondaydı.

Beni baştan aşağı süzdükten sonra kafasını salladı.
Dışarı çıkıp kapıyı kapattıktan sonra etrafıma bakınıp güneyi aradım. Bahçede olduğunu söylemişti ama yoktu.

Güneyin neden böyle davrandığını bilmiyordum ama bi an önce öğrensem iyi olurdu çünkü bu iş canımı sıkmaya başlamıştı.
Sonunda görüş açıma giren güneyle ona doğru yürüyüp sinirle konuşmaya başladım.

"Ne oluyoruz güney? Ne bu tripler‚ suratıma telefon kapatmalar?" Diye sinirle çıkıştım.

"Alev‚" dedi sakin bir tavırla. Gözleri gözlerimden ayrılmıyordu. Gözlerine dikkatli baktığımda kızarmış olduğunu gördüm. Kaşlarım çatıldı. Ağlamış mıydı?

Ona sorarca baktım. Gözlerini kaçırıp kendini konuşmak için zorladı. Söylemek istemiyormuş gibiydi. Ne olduğunu anlayamadan onu dinlemeye devam ettim.

"Ben ayrılmak istiyorum."

Duyduğum cümleyle kızaran gözlerimi hızla ona çevirdim. Bir an yutkunamadım sanki nefes almayı unuttum.

"Ne demek ayrılmak istiyorum?" Dedim ellerimi sinirle saçlarımdan geçirirken. "Ne oldu birden bire güney? Hani o bırakmayacağım diye verdiğin sözler? Ne oldu onlara güney ne oldu!" Derken bağırıyordum.

Bana soğuk gözlerle baktı. Gözlerinin altında yatan hüzünü görebiliyordum ama belli etmemek için kendini zorluyordu sanki.

"Başka biri var‚ seni yarı yolda bıraktığım için üzgünüm ama artık yapamam." Dedikten sonra benim sinirden sıktığım yumruklarıma çevirdi gözlerini ve elini uzatıp tutmaya çalıştı ama bütün gücümle ittim onu.

Suratına attığım tokatla yüzü sağa döndü.

"Demek başka biri var‚" dedim kelimelerin üstüne bastırarak.

"Demek üzgünsün‚" her söylediğim sözden sonra onu ittiriyordum. Ama kıpırdamıyordu.

"Demek ayrılmak istiyorsun?!" Bu sefer bağırmıştım. Gözlerimden akan yaşlar artık durmak bilmiyordu.

"Allah belanı versin!" Sesim yüksekti.

"Özür dilerim Alev‚ sen daha iyilerini hakediyorsun." Dedikten sonra bana son bir bakış atıp gitmek için arkasını döndü.

Tehlikeli Çocuk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin