Tehlikeli Çocuk

9.Bölüm|"BAR"

Alevin ağzından

Damla gideli tam yarım saat oldu yarım saattir ne yapıyor bu kız tuvalette? Cidden artık merak etmeye başladım.
Üstelik görkem ve güney de yok kesin birşeyler oluyor gidip bakmam lazım.

"Duru ben bi damlaya bakayım gelirim birazdan"dedim ve ayağa kalktım.duru beni kafasıyla onayladıktan sonra içecegini içmeye devam etti.

Tuvalete geldim ama burada kimse yok üstelik kabinlerde boş nerede bu kız? Belkide içeri gitmiştir. Tam arkamı dönüp kapıya yönelmiştim ki ışıklar gitti!
"Kahretsin ne oluyor?
Birden kapının açılma sesiyle irkildim kim gelmişti ki? Birşey göremiyordum.duvardan destek alarak kapıya doğru gitmeye çalışıyordum ki birden arkaya çekilmem ve ve ağzımda hissettiğim ellerle donakaldım.

Işıklar açıldığında yavaşça kafamı kaldırıp beni tutan kişiye baktım."yok artık! Bu-bu o çocuk bana sarkan ve damlanın dövdüğü çocuk lanet olsun!
Bağırmaya çalışıyordum ama ağzımı kapatan elleri buna engel oluyordu.bi yandan da çırpınmaya çalışıyordum ki sert bir şekilde itilip sırtımın duvara çarpmasıyla bu çabam boşa gitti.
"Ne yapıyorsun sen be? Dedim panikli çıkan sesimle pis bir sırıtış sergileyip yanıma geldi ve çenemi tutup"sana eğlenmek istiyorum" demiştim.ve ben istediğimi alırım sürtük! Dedi ve ellerini bacaklarıma koyup beni kendine çekti.Ne kadar debelensemde o kadar sert tutuyordu ki bi türlü kurtulamadım.

Göz yaşlarım daha fazla kendini tutamayıp akmaya başladığında bana baktı ağladığımı gördüğünde kahkaha atmaya başladı.kalçamı tutmasıyla suratına tokatı geçirmem bir oldu
Tam kaçmaya çalışırken yine beni duvara itti ve sen bittin sürtük!
Diye bağırmaya ve bana yaklaşmaya başladı.bense gözlerimi kapatıp gözyaşlarımı serbest bırakmıştım.

"Hemen beni eğlendir yoksa öldürürüm seni! Dediğinde yavaşça yere süzülmeye başladım.

"O değil ama ben seni seve seve eğlendiririm merak etme! Diyen sesi duymamla afalladım.
Ama bu-bu...gözlerimi yavaşça açtığımda kapının önünde kollarını göğsünde birleştirmiş bize sırıtarak bakan güneyi gördüm.çocuğa baktığımda ellerini önünde birleştirmiş kafası öne eğikti.

"Seni öldüreceğimi biliyorsun dimi? Dedi güney alaylı çıkan sesiyle.çocuk kafasını kaldırıp güney abi özür dilerim ben bilmi...çocuk daha sözünü bitiremeden yere yığılmıştı.

Güney çocuğun üstüne çıkmış yumrukluyordu.ağlamam dahada şiddetlendiğinde güney adamı bırakıp bana döndü ve adamın üstünden kalkıp yanıma geldi.
"iyimisin? Diye sorduğunda
O anki şoktan olsa gerek kollarımı güneye sardım nasıl yaptım bilmiyorum ama şu an ona sarılıyordum ve o da karşılık veriyordu.bu nasıl birşey böyle onun kollarında sanki uçuyormuş
Gibi hissetmek nasıl oluyor bu?

Biz hala sarılırken güney bi eline bacaklarımı diğeriyle sırtıma destek vererek beni kucağına alıp ayağa kalktı.ve dışarı doğru yürümeye başladı.benim ellerimse
Hala onun boynundaydı.bardaki herkesin bize bakmasına rağmen hiç takmayıp kafamı güneyin göğsüne gömdüm.
Saçlarım uçuşmaya ve soğuk hava tenime çarpmaya başladığında dışarıda
olduğumuzu anlamıştım.
Uçuşan saçlarım güneyin ağzına ve burnuna gelse bile güney bundan rahatsız olmak yerine sanki memnunmuş gibiydi.

Arabanın önüne geldiğimizde kapıyı açıp beni içine bindirdi ve şoför koltuğuna geçip sürmeye başladı.

Yolboyunca kafamı cama yaslayıp öylece dışarıyı izlemiştim ve hiç konuşmamıştım.güney arada sırada bana bakıyordu ama o da birşey söylemiyordu.
Sonunda eve geldiğimizde kafamı camdan kaldırıp bir süre sessizce bekledim.güney de aynı şekilde sessizce bana bakmadan duruyordu.Sonunda kendimi toplayıp güneye döndüğümde
"Belki çok klasik olacak ama teşekkür ederim"dedim gülümseyerek.
O da bana döndüğünde yavaşça kulağıma yaklaşıp"bir daha bara gitme yeter oralar sana göre değil prenses"dedi gülümseyerek.
"Denerim"dedim sırıtarak.
Ve arabanın kapısını açtım tam inecekken tekrar güneye dönüp "Alev"dedim.bana anlamamışca bakarken devam edip adım...Alev dedim hafifçe gülümseyerek o da aynı şekilde gülerek "güney"ama sen bunu biliyorsundur zaten"
"Biliyorum iyi akşamlar"