23.Bölüm|"BEDEL"

190 14 1
                                    

Medya: Görkem

"Söylesene Damla! Ne yaptı o
puşt sana?"

Diyen Ardaya gözlerimi devirdim. O gün görkem beni apar topar götürdüğü için bana birşey yaptığını düşünüyordu.
Ama bana zarar vermediğini hatta öpüştüğümüzü bilmiyordu.  O an aklıma gelince aptal sırıtışıma engel olamadım. Beni öpmüştü. Bende karşılık vermiştim. Ve bu hoşuma gitmişti.

"Birşey olmadı diyorum arda. Zaten görkem bana zarar vermez." Dediğimde alayla sırıttı.

"Sen öyle san! Canını yakacak. Bunun farkına ne zaman varacağını çok merak ediyorum."

"Arda lütfen başlama yine. Sorun yok. Şimdi git lütfen görkem yanımda olduğunu görürse seni öldürür!" Dediğimde sırıttı.

"Görsün o zaman." Dediğinde aynı anda elini omzuma koyup beni kendisine çekti. Kafasını kafama yaklaştırdığında onu itmeye çalıştım.

"Ne yapmaya çalışıyorsun? Diye sordum sinirle.

Bütün koridor bizi izlerken insanların fısıldaşmalarını duyabiliyordum.

'Görkem bitti şimdi de Ardayı istiyor! Okulun bütün taş'larını elde etmeye çalışıyor sürtük' diyerek yanındakine fısıldayan kızı gördüğümde ardanın elinden kurtulunca onu bir güzel dövmeyi aklımın bir köşesine not ettim.

"Arda bırak artık! Görkem görecek lütfen!" Diyerek onu ittiğimde geri çekildi ve beklemediğim bir hamle yaparak sırtımı duvara dayadı. Bana yaklaşıp ellerini belime koyunca yutkundum.

"Dokunma!" Diye tısladım.

"Hiç mi sevmiyorsun beni? Nefret mi ediyorsun benden? Sana karşı olan hislerimi görmüyormusun damla? O sana her yaklaştığında ne kadar perişan olduğumu görmüyor musun? Neden yapıyorsun bana bunu?"

Sesindeki acı ton gözlerimin dolmasına yetmişti. Üzülüyordu. Hemde benim yüzümden. Ama ne yapabilirdimki? Ben görkemle-... cidden biz görkemle neydik?  Sarılıyorduk. Beraber uyuyorduk. Her gün Beraber takılıyorduk. Beni koruyordu. Öpüşmüştük. El ele tutuşmuştuk. Ama ilişkimizin bir adı yoktu. Neydik ki biz? Beni seviyor muydu? Yada ben onu seviyor muydum? ikimizin arasında birşeyler olduğu kesindi ama bu neydi? Neydi aramızdaki şey?

"Özür dilerim arda." Diye mırıldandım gözlerimi gözlerine sabitleyerek. "Ne yapacağımı bilmiyorum. senden nefret etmiyorum arda. sakın bunu düşünme. Ama seninle olamayız."

"Neden? Söylesene damla neden olamayız?" Diyerek üstüme biraz daha yaklaştığında iyice duvara yapıştım. Cevap vermemiştim. Çünkü ne diyeceğimi bilmiyordum.

Uzun süre sessiz kaldığımı görünce keyiften uzak bir sırıtışla konuşmaya başladı.

"Dur ben söyleyeyim. Görkemi seviyorsun? Onun seni sevmediğini bile bile umutsuzca görkemi seviyorsun?" Dediğinde ses tonu yüksekti.

Sorusuna verebileceğim bir cevabım yoktu. Seviyor muydum? Evet. Çünkü onu her gördüğümde mutlu oluşumun, Bana her dokunduğunda kalbimin göğüs kafesimden fırlayacakmış gibi atmasının, ve onunla her yakınlaştığımda karnımda tepişen fillerin bundan başka sebebi olamazdı. Zor olsada bunu kendime itiraf edebilmiştim. Onun beni sevmediğini biliyordum ama başkasından duymak canımı yakıyordu. Ama beni neden öptüğüne bir cevap bulamıyordum. Sevmese neden öpsün? Kafam karmakarışık olmuştu.

Ona bir şey demeden öylece baktığımda hayal kırıklıyla benden uzaklaştı. Ellerini sinirle  saçlarından geçirip tekrar bana döndü. Kolumu hızla tutup beni kendine çektiğinde bedenlerimiz çarpışmıştı. Şaşkınlıktan bir şey diyemeden öylece baktım ona.

Tehlikeli Çocuk Where stories live. Discover now