15.Bölüm|"İZİN"

230 12 0
                                    

Bölüm şarkısı : Coldplay - hymn for the weekend

Elimdeki turşu kavanozunu açmaya çalışırken kafayı yiyecektim.

"Açılsana be" diye söylenirken kapının önünde dikilip benim bu halimi sırıtarak izleyen Abime sinirle baktım.

Yanıma gelip kavanozu elimden aldığı gibi hiç uğraşmadan açmıştı. Nefesimi bıkkınca üfleyip yemek masasında ki sandalyeye oturdum.

"Damla neyin var senin? iki gündür böylesin bir şey mi oldu güzelim korkutma beni" derken o da karşımdaki sandalyeye oturmuştu.

"insanları anlayamıyorum abi, Ne yaptıklarını ne yapmaya çalıştıklarını anlamıyorum"
dediğimde kaşlarını çatıp bana imayla baktı.

"Kimmiş bakalım bu anlayamadığın kişi?" Deyince
"Hiiç, bir arkadaş" deyip masadan kalktım. Cevap vermesine fırsat vermeden yanağını öptüm.

"iyi geceler" deyip hızla odama çıktım ve kendimi yatağıma bıraktım.

Kafam karmakarışık'dı. Görkemin ne yapmaya çalıştığını anlayamıyordum.

'Beni nasıl durdurdun?' Demişti. Ama bir açıklama bile yapmamıştı. O günün üzerinden 2 gün geçmişti. Ve o günden sonra onu hiç görmemiştim. Okula gelmiyordu.

Evine bile gitmiştim. Ama evde değillerdi. Kaç gündür eceyide göremiyordum.

Güneye sormuştum ama o'da bilmediğini söylemişti. Neredeydi bu çocuk? Kafamdaki soru işaretlerini nasıl çözeceğimi bilmiyordum. Düşüncelerine bir son verip kendimi uykuya teslim ettim.

Gözlerimi araladığımda yüzüme çarpan güneş ışıklarıyla gözlerimi açtım.

Elimi yüzümü yıkayıp üzerime askılı atlet onun üzerine kapşonlu hırkamı giymiştim
Siyah kot pantolonumu ve converslerimi de giyip saçımı düzleştirdim ve mutfağa doğru yol aldım.

Dolaptan ihtiyacım olan malzemeleri çıkarıp krep yapmaya başladım.

"Oha krep! Kızım sen varya bir tanesin" diyerek yanağıma sulu bir öpücük konduran Aleve gülümseyerek "Biliyorum"dedim

Kahvaltımızı yapıp okula gittiğimizde ders Edebiyat'dı Ama ben dersi dinlemiyordum.

Aklım görkemdeydi, Bugün de okula gelmemişti. Üstelik güneyde yoktu.

Sonunda zil çaldığında yan sıramızda oturup sohbet eden görkemin gurubunun yanına gittim.

"Görkem nerede? Haberiniz var mı?" Diye sorduğumda hepsinin bakışları bana döndü.

Bir kaç kişi sorumu "hayır" olarak cevaplandırdığında umutsuzca bahçeye çıktım.

Allah aşkına hangi cehennemdeydi bu çocuk? Kaç gündür ortalık da yoktu.

Karşımdaki bankta oturan çocuk bana değişik bir şekilde bakıyordu. Bu kimdi? Ve neden özürlü gibi bakıyordu? Aslında kabul etmek gerekirse yakışıklıydı ama bakışlarından rahatsız olmuştum.

Ona'Ne var?'dercesine bakarken telefonumun zil sesini duydum.
Cebimdeki telefonu çıkartıp arayan kişiye baktığımda tanımadığım bir numara olduğunu gördüm.

"Efendim?" Diyerek telefonu kulağıma götürdüm ve karşıdan cevap gelmesini bekledim.

"Damla?" Dedi bir ses. Bu güneydi. Numaramı nerden bulmuştu?

"Benim güney"dediğimde güney ağlamaklı bir sesle konuşmaya başladı.

"Damla ece öldü! Görkem mahvolmuş durumda, hiç birimizi yanında istemiyor, delirmiş gibi. Hemen buraya gelmen gerekiyor tepedeki mezarlıktayız"

Tehlikeli Çocuk Where stories live. Discover now