Kevın'dan Uzak Dur

8.1K 391 259
                                    

Herkese selamlar :)))

Neşeli görünmeye çalışarak konuştum.

"Günaydın. Kahve ister misin?" diye sordum.

Huysuzca yanımıza otururken "Lütfen" dedi. Bende kalkıp büyük bir fincan aldım ve makinenin altına koydum. Bunu yaparken onun için bir şeyler yapmaktan son derece zevk aldığımı hissettim. Tanrım kendimi buraya aitmişim gibi hissediyordum.

"Yatakta seni göremeyince gittiğini düşündüm."

Kahretsin Cooper bizim birlikte olduğumuzu düşünecekti. Fincanı alırken duraksadım. Oysaki gitmek aklıma bile gelmemişti. Demek bu görüntüsünün nedeni benim gittiğimi düşünmesinden kaynaklanıyordu. Beni göremeyince paniklemiş soluğu burada almıştı. Kahveyi önüne koyduğumda gözlerinin içine baktım.

"Gitmemi mi isterdin?" Yalnızmışız gibi davranıyorduk.

Çatılan kaşları gevşedi. Başını iki yana salladı. Bu beni şimdilik rahatlatmıştı ama yine de bir sorun olduğunu sezebiliyordum. Dolaptan çıkardığım tabaklara omlet koydum ve servisini yaptım. Uzun bar taburesine oturduğumda garip bir sessizlik yaşandı. Yemeğimizi yerken Cooper konuştu.

"Bu konuda da oldukça becerikliymişsin."

"Afiyet olsun." Kevın'a baktım tek kelime etmediği gibi oldukça düşünceli görünüyordu.

"Bence buraya daha sık gelmelisin Melek kız. Abimin tam da hayatında eksik olan şeysin sen." Bu yorum beni hem mutlu etmiş hem de hüzünlendirmişti. Kevın ile göz göze geldiğimizde bana öfkeyle baktı. Ani bir ruh değişimiyle kaşları çatılınca içimin garip bir hüzünle dolmasına neden oldu. Kevın yorgun gözlerini ovalarken konuştu.

"Bilmediğin şeyler var. Sen bu işe karışma Cooper. Onun buraya ilk ve son gelişiydi." dediğinde boğazıma bir yumru oturdu. Cooper da benim gibi şaşırmış hayretle Kevın'a bakmıştı. Bu söyledikleri kesinlikle hayra alamet değildi.

"Sorun her neyse eminim oturup konuşulunca halledilecek bir şeydir."

Cooper ondan beklenmeyen bir hassasiyetle aramızı yapmaya çalışıyordu ama Kevın hiç olmadığı kadar kararlı görünüyordu. O an bu güzel rüyanın bittiğini anladım. Çatalımı bıraktım ve sessizce ayağa kalktım. Ne hissedeceğimi bilmiyordum. Bu iniş çıkışlı ruh hali beni deli ediyordu.

Cooper'dan aldığım cesaretle dimdik durdum karşısında. Akşam yaşadıklarımızı hatırlayınca "Sen ikiyüzlü bir pisliksin" dedim kardeşinin varlığını umursamadan. Hızla kalktı ve kolumdan tuttu. Direk gözlerimin içine baktı.

"Böylesi daha doğru olacak Meleğim Üzgünüm ama bu iş daha fazla ilerlemeden buna dur demem gerekiyor. Yoksa kendime yakışmayan şeyler yapacağım." dedi fısıltıyla çıkan kelimeleri zorlukla duyabilmiştim.

Kafam durdu o anda, ne düşüneceğimi bilemeden ona anlamsızca baktım. Sıkıntıyla ellerini saçlarının arasından geçirdi. Sıkıntıyla konuştu.

"Senden beni anlamanı bekleyemem." Cooper'ın araya girerek konuşması yersiz ve zamansızdı.

"Hadi ama çocuklar birbirinizden hoşlandığınıza göre, ortada ne sıkıntı var anlamıyorum."

Kardeşine bakmadan konuştu. Gözleri gamzelerimdeydi, sanki ne tepki vereceğimi görmek ister gibi.

"Julietta, Arthur Harris'in karısı kardeşim."

"Siktir." derken gözleri irice açılan Cooper'a baktım.

"Ve sen evli bir kadınla mı yattın abi?" Bu adamların derdi neydi böyle? Tamam evli bir kadın olarak doğru bir şey yaptığımı savunmuyordum ama beni buraya getiren kendisiydi. Şimdi de kovmaktan beter etmişti.

JuliettaWhere stories live. Discover now