İş Yemeği

576 53 15
                                    

Keyifli Okumalar

Ertesi gün yeni aldığım yakasında fiyonk detayı olan siyah puantiyeli krem renkli gömleğimi giydim, altına da siyah fırfırlı eteğimi. Uzun saçlarımı ördüm ve ense kısmında dolayarak topuz yaptım. Aynaya baktığımda nihayet kendi tarzımı yakaladığım için mutluydum. Önceki günlerde olduğundan daha farklı hissediyordum, bu iyiye işaretti sanırım kendime güvenim yavaş yavaş geri geliyordu. İşyerime gittiğimde yoğun günlerden biriydi yine. Öğleye doğru Cooper yanıma geldi.

"Nasıl gidiyor Juli?"

"Bunu sen söyle?" dedim keyifle.

"Bence gayet başarılısın. Hakkını veriyorsun yaptığın işin. Seni böyle azimli ve istekli görmek hoşuma gidiyor."

"Teşekkür ederim. Elimden geleni yapıyorum." Aldığım paranın hakkını verebildiğim için mutlu oldum.

"Bak ne diyeceğim. Bu akşam bir iş yemeğine davetliyim. Ayda günlerdir süren yoğun çekimler yüzünden oldukça bitkin durumda. Senden yemekte bana eşlik etmeni istiyorum."  Hiç düşünmeden yanıtladım.

"Elbette."

Sonuçta bu işimin bir parçasıydı. En önemlisi Cooper'ın benim kalbimde ayrı bir yeri vardı. Benim için yaptığı onca şeyden sonra ona hayır diyemezdim. Ayrıca farklı ortamlarda bulunmayı da özlemiştim. Arthur'la evliliğim boyunca birçok organizasyonlara ve de davetlere katılmıştık. Seviyordum kalabalık ortamları. Şaşırtıcı derecede bana iyi geliyor ve sakinleştiriyordu.

"Güzel. O halde öğleden sonra sana izin veriyorum. Ayda ile birlikte akşam için elbise bakın ve kuaföre falan gidin. Yapın bir şeyler işte."

"Buna gerek olduğunu sanmıyorum Cooper."

"Patronun olarak seni yemeğe davet ediyorsam, kıyafetini ayarlamaya hakkım olduğunu düşünüyorum. İtiraz kabul etmiyorum Julietta Ayda ile birlikte çıkıyorsun." diyerek göz kırptı bana.

"Eve gittiğinde hazır olduğun an beni ara. Seni gelip alırım."

"Peki." dedim mahcup bir edayla. Cooper arkasını döndü ve odasına gitmek için birkaç adım attı. Bir şey hatırlamışçasına duraksayarak bana döndüğünde başını kaşıyordu tatlı bir şekilde, o an kulaklarımı kapatma isteğini zorlukla bastırmıştım.

"Ah bu arada Kevın ve Olivia'da yemekte olacak." Evet tam da korktuğum şeyi önemsiz bir şekilde söylemeyi çok iyi başarmıştı.

"Ama Cooper" diye itiraz yükseldi dudaklarımdan ama bunu umursamadan arkasını döndü ve yürümeye devam etti.

"İtiraz kabul etmediğimi sana söyledim."

"Ah olamaz." Ustaca beni köşeye sıkıştırmıştı. Tam öğle vaktinde Ayda aradı ve beş dakika sonra bir alt caddede bulunan hamburgercide olacağını söyledi. Abigail'e çıktığımı haber vererek asansöre yöneldim ve sabahtan beri Kevın'ı görememiş olmanın verdiği hüzünle onun odasının kapısına baktım, belki açılır ümidiyle. Asansörün kapısı üzerime kapanırken, bastırmaya çalıştığım büyük bir özlem vardı içimde.

Ayda'nın önüme koyduğu hamburgere bakarken karnım zil çalıyordu. İştah açıcı hamburgeri görünceye kadar ne kadar acıktığımı fark etmemiştim. Aceleyle elime aldım ve kocaman bir ısırık kopardım. Ayda halimi komik bulmuş olacak ki gülmeye başladı.

"Bende durmuş seni manken yapmaya çalışıyorum." Ona bakarak sırıttım.

"Sahi neydi o muhabbet?" Tekrar bir ısırık aldım ve çiğnerken kolamdan birkaç yudum içtim.

"Amacım Kevın'ın senin şirkette çalışmanı isteyip istemediğini görmekti." Bana kıyasla daha kibar bir şekilde eline aldığı hamburgerinden makul ölçüde bir ısırık aldı.

JuliettaOù les histoires vivent. Découvrez maintenant