Julietta

Güle Güle Olivia

Keyifli Okumalar

"Çok az kaldı bekle beni meleğim."

Titreyen gözbebeklerimle tıpkı rüyalarımda ki gibi onun gidişini çaresizce izlerken umutlarım büyük bir gürültüyle yere çarparak paramparça oldu ve yerlere saçıldı. Kabullenmek acı verir gibi sımsıkı yumdum gözlerimi. İçime saplanan acı yüreğimi tuzla buz ediyordu. Gökyüzüne baktım içimdeki acıyı yansıtır gibi hırçın görünümlü bulutlarla kaplıydı. Bir müddet orada öylece kaldım. İçeriye girebilecek kadar iyi olduğumdan emin olunca Cooper ve Ayda'yı bulmak için hareketlendim. Ben etrafa bakınırken beni bulan onlar olmuştu. Ayaküstü annesi ile aramızda geçen konuşmayı anlattım. Cooper ne kadar umursamaz görünmeye çalışsa da canı sıkılmıştı. Ayda elini tutup yanağından öptüğünde birbirlerine bakıp gülümsediler. Biz her şeyin üstesinden geliriz dercesine bir gülümsemeydi bu.

"Kevın nereye kayboldu?"

"Olivia'yı bulmaya gitti." diyerek yanıtladım Ayda'yı.

"Abim diye söylemiyorum bazen tam bir aptal gibi davranıyor."

"Bilmiyorum Cooper. Bana sanki bu işin içinde başka bir iş varmış gibi geliyor."

"Ne gibi?"

"Kahretsin bilmiyorum ama düşünsenize Arthur'un bana saldırdığı gece Kevın birden bire ortaya çıkmıştı. Onun orada olduğunu biliyordu."

"Bunun Olivia ile bağlantısı ne olabilir?" Ümitsizce Ayda'ya baktım.

"Hiçbir fikrim yok ama Kevın bana onunla bir anlaşma yaptığını söyledi."

"Nasıl bir anlaşmaymış bu?"

"Bilmiyorum anlamadım, onunla sandığın gibi sevgili değiliz dedi. Bu ne demek oluyor sizce? Her şey bir oyun mu?" İki sevgili birbirlerine baktılar. Onlarında kafası karışmıştı. Bütün cevaplar Kevın da idi.

Az sonra salonun bar kısmına geçmiş yaban mersinli votkamı kafama dikerken, bu gece sarhoş olma isteğiyle yanıp tutuşuyordum. Romantik bir şekilde dans eden Ayda ve Cooper'a gülümseyerek el salladım. Benim iyi olduğumu düşünmelerini istiyordum. Gözüm onların uzağında dans eden Kevın ve sevgilisine takıldığında bana inat bir şekilde Olivia'dan cilveli kadınsı bir kahkaha yükseldi. Ardından Kevın'ın kulağına doğru eğilerek bir şeyler fısıldadı. Sevgilisini sahiplenir gibi bir hali vardı Bayan kalın dudağın. O benim onu kimseye kaptırmam dercesine yapışmıştı omuzlarına. Belli ki Kevın onun gönlünü almayı başarmış ve az önce yaşananları unutturmuştu çünkü etrafa neşe saçıyordu Olivia. Tanrım nasıl bir oyunun içindeydim.

Kevın'ın az önce benim üzerimde olan ellerinin anısı hala tazeliğini korurken o kadının üzerinde gezindiğini görmek mideme kramplar girmesine neden oldu. İçim kıskançlıkla sızladı. Bunu görmezden gelmeye çalıştım ve birkaç yudum daha aldım bardağımdan. Lanet olsun ki bunun acısını unutturacak hiçbir ilaç yoktu.

O sırada tanışmak için yanıma gelen birkaç adamı kibarca reddederek geri çevirdim. İçtiğim üç kadehin ardından düşüncelerim yavaş yavaş değişmeye başladı. Kim bilir belki de dünya üzerinde bana Kevın'ı unutturacak bir erkek olabilirdi. Bunu yaşamadan denemeden birilerine şans vermeden bilemezdim. Tıpkı onun yaptığı gibi bir sevgili bulmalıydım kendime. O zaman bu zor günleri atlatmam daha kolay olurdu belki de. Sevgilimin yanında daha güçlü hissederdim kendimi.

Ah Tanrım düşüncelerim tam bir saçmalıktı. Kevın'ı unutmak istemiyordum... Sadece o kadını bırakıp eskisi gibi benimle ilgilenmesini istiyordum. Onunla güzel bir gelecek istiyordum. Şu an içine çekildiğim kıskançlık girdabında Kevın'ın da boğulmasını istiyordum. Evet onu kıskandırmalıydım. Bana yaşattıklarını yaşatmalıydım ona.