YAKINLAŞMA

663 58 59
                                    

Uzuuuuuuunnn bir bölüm oldu. Bol yorumu hak ettiğimi düşünüyorum.

Çok heyecanlı bir yerde bıraktım. Azıcık meraklanın...

Keyifli Okumalar

Kimsenin yüzüne bakmadan masadan kalktım ve kendimi bayanlar tuvaletine attım. Soluk soluğa kalmıştım ellerimi dayadığım lavabodan destek alırken. Tanrım ne olur kolay atlatayım diye dua ediyordum. O anda olan oldu. Kapı açıldı ve kendine has kibirli havasıyla Olivia girdi içeriye. Olamaz dedim içimden, şu an konuşmak istediğim en son kişiydi o. Aceleyle ellerimi yıkayıp kuruladım ve beni pür dikkat izleyen kadına aldırmadan kapıya yöneldim. Onun zehirli dilini çıkaracağını tahmin etmiştim, nede olsa bunun için tüm gece fırsat kollamıştı sinsi şey. Şu an onunla baş edecek durumda değildim, bu yüzden gitmek en mantıklısıydı.

"Kaçıyor musun?"

"İşimi bitirdim çıkıyorum." Rahat bir şekilde cevapladım.

"Ne yapmaya çalıştığını anlamadığımı sanma. Görüyorum ki iyi bir oyuncusun ve bütün ilgileri üzerine çekmeyi çok iyi başarıyorsun ama ben senin nasıl bir insan olduğunu görebiliyorum Melek yüzlü şeytan." Neler saçmalıyordu bu kadın.

"Senden hiç hoşlanmıyorum ve en yakın zaman da seni bu işten kovduracağım bilmiş ol." Tanrı aşkına bu kadın kendini ne zannediyordu? Sözleri o kadar komik geldi ki kendime hakim olamayarak gülümsedim. Bu hareketim onu daha da fazla kızdırdı. Resmen kulaklarından duman çıkmıştı.

"Bu güven nereden geliyor acaba?" İması karşısında konuşmadan önce ciddi bir havaya büründüm çünkü bu konunun uzamasını istemiyordum.

"Bakın Olivia Parker hakkımda tamamen yanlış hüküm vermişsiniz. Benim tek amacım sadece işimi yapmak. İnanın sözlerinizin aksine başka hiç bir düşüncem yok." Beni tehdit edercesine bana doğru bir adım attı.

"Oysa gözünün sevgilim de olduğunu sanıyordum." Olivia'nın sözlü saldırısı sinirlerimi bozmuştu. Ona meydan okuyan bakışlarla bakarken, daha fazla kendimi tutamadım ve açtım ağzımı.

"Eğer Kevın da gözüm olsaydı onu elde etmem hiç de zor olmazdı ve inanın bana o zaman siz asla burada olamazdınız. Şimdi ben fikrimi değiştirmeden benden uzak durun." Dişlerini gıcırdattı.

"Ne yani Kevın'ı elimden alabileceğini mi söylüyorsun?" Kevın'ın bana olan nefretini düşünecek olursak bunu asla düşünmüyordum ama sonuçta Olivia bunu bilmiyordu. Ona kısılmış gözlerimle bakarken bu cesaretim beni de şaşırttı.

"İstersem alabileceğimi söylüyorum ama istemiyorum yani sizin olabilir." Komik bir şey duymuşçasına başını geri atıp kahkaha attı. Bu çok sinir bozucuydu.

"Hayal aleminde yaşayan bir zavallısın sen." Dişlerinin arasından tıslarken korkutucu göründüğünü düşündüm. Sakin kalmak için içimden saymaya başladım ve yavaşça nefes alıp verdim işe yaramasını ümit ediyordum. Karşımdaki kendini beğenmiş bu kadın kesinlikle kaşınıyordu ve iyi bir dersi hak ediyordu ama onunla uğraşmak hiç de cazip görünmüyordu. Kendimi hasta gibi hissetmeye başlamıştım.

"Kevın senden hoşlanmıyor bile, sana nasıl davrandığını görüyorum ayakaltındaki bir paspastan farkın yok. Onun gözünde bir hiçsin sen." Birden duraksadım, haklıydı. Bir zamanlar bana aşık olsa da şimdi nefretini kazanmayı başarmıştım.

"Ne oldu kaldın öyle?"

"Vaktimi sizinle harcayamam." Olivia kollarını göğsünde birleştirdi ve bana tepeden bakarak kendini kraliçe sanan kimliğine büründü. Kevın ile aramızda bir şeyler geçtiğinin belli ki farkındaydı ve beni kendine rakip olarak görüyordu. Benim tam zıddım olan bu esmer kadınla işimin oldukça zor olduğunu bir kez daha kavradım.

JuliettaWhere stories live. Discover now