Bölüm 59 : 'Kokun... Kokun beni benden alıyor kadın. Dayanılmaz kokun...'

51.8K 2.3K 138
                                    













        Herkese iyi akşamlarrrr... Bomba dediğim bölümle karşınızdayım. İnşallah hayal ettiğiniz gibidir :) Çok fazla şeyler hayal edip de karşılığını alamadıysanız da üzülürüm valla :( Ama bence oldu yanii ;) Hem öyle her şey hemen olmaz yavaş yavaş değil mi ?

        Her neyse efendim bölümle ilgili bir şey söylemiyorum :)  Umarım  yorum ve oylarınızı esirgemediğiniz bir bölüm olur :)

        İyi okumalar...

***


Ötüşün kumrular, yağmurlar susun.

Esmeyin rüzgârlar, meleğim uyusun.

Pamuk şekerinden yastık, bulutlardan yorgan diktim.

Doymadım bir daha öptüm uyusun yavrum.

Benim yavrum biricik biricik, pamuk elleri topacık, topacık

O daha çok küçücük, küçücük uyusun yavrum.

Benim yavrum biricik biricik, yanağında gülücük, gülücük

O daha çok minicik minicik

Büyüsün yavrum...

E-ee-eee uyusun yavrum...

E-ee-eee büyüsün yavrum....


***


        Misafirleri yolculayıp salona karısı ve oğlunun yanına döndü Yavuz Miroğlu. Bugün aldığı haberi Ateş'e verememişti. Yalnız kalacakları anı kollayıp durmuştu ama Ateş bir türlü buna müsaade etmemişti sanki. Zaten onca misafirin yanında böyle bir şeyi düşünme fırsatı bile olmamıştı. Salondan içeri girdiğinde Arslan'ın Ahsen ile hararetli bir tartışma içinde olduğunu gördü.

      ''Yarın okula gidiyorsun küçük bey. Bahane duymak istemiyorum. Zaten çok fazla geri kaldın. Daha fazla uzatmayalım.'' Arslan dudaklarını büzüp, kollarını küçük bedenine sardı.

     ''Gitmek istemiyorum.'' Yavuz ikiliye yaklaşıp yanlarındaki koltuğa oturdu.

     '' Okullar açılalı hayli vakit oldu. Arkadaşlarının bunca zaman neler yaptığını merak etmiyor musun?''

     ''Hayır. Hem Melek halam da gitmiyor.'' Yavuz oğlunun bahanesini duyunca konuya dâhil oldu.

     ''O da gidecek küçük adam. Konuşurum ben. Onunda gitmesinin vakti geldi. ''

     ''Annem de gelsin o zaman.''

     ''Annen uzun bir süre yerinden kıpırdayamaz. Tek başına gitmek zorundasın. Hem sen artık büyüdün. Annenle birlikte okula gidecek yaşı çoktan geçtin.''

     ''Hiç de bir kere. Ben hala küçüğüm.''

     ''Evet, benim miniğimsin, küçüğümsün ama sadece benim. Yoksa kocaman adamsın.'' Ahsen kollarını açıp şekerparesini bekledi. Okula gitmek istememe sebebini az çok biliyordu. Arslan okulda kendini yalnız hissediyordu. Arkadaşı yoktu. Elinden gelse miniğiyle birlikte giderdi ama buna ne Yavuz müsaade ederdi ne de diğerleri. Arslan'ın yalnız gitmesi en mantıklısıydı. Tek başına arkadaş edinmeyi öğrenmeliydi. Büyüdüğünde girişken bir çocuk olması, çekingenliğini atması buna bağlıydı.

        Arslan okul konusunun bu kadar büyütülmesine anlam veremiyordu. Okul çok sıkıcı bir yerdi. Her tarafta çocuklar vardı ve çok ses yapıyorlardı. Küçüklerin ağlamaları hiç bitmiyordu. Zaten ilk başlarda okula boyama yapmak için gitmek istiyordu ama babası zaten istese ona gereken boyaları alırdı. Bu sebeple okula gitmek saçmaydı. Ve bir de... Annesini yeni bulmuşken hiç yalnız bırakmak istemiyordu. Sanki yanından bir dakika ayrılırsa gidecekmiş ve bir daha hiç dönmeyecekmiş gibi geliyordu. Tıpkı gökyüzünde yıldız olan annesi gibi...

AH SENDE (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now