Bölüm-21-

251 29 28
                                    

Keyifli okumalar, oy ve yorumlarınızı bekliyorum...( Geç geldiği için üzgünüm.)

Çakıl taşlı kampüs yolunda yürürken hava yavaş yavaş kararmaya başlamış ve kampüs, ders çıkışı kafeteryalara akın eden öğrencilerle dolmuş taşmıştı.
Leo ve Lexon'la yaklaşık yarım saat önce ana kampüsün girişinde ayrılmıştık. Sanal Talim'deki zaferimizden sonra ikisinin de keyfi bir hayli yerindeydi. Hatta Leo'nun çenesi düşmüş hiç durmadan kahkahalar atıp saçma sapan şakalar yapıyor ve bizi sinir ediyordu. Sanal Talim'den çıkar çıkmaz etrafımız insan kalabalığıyla dolmuştu. Leo ile Lexon bu ilgiden oldukça hoşlanmıştı gerçi ama benim içimde tuhaf ve açıklayamadığım bir his dönüp duruyordu. Talimde öldürdüğüm isyancı askerler ve o anda hissettiğim zevki hatırladıkça midem kasılıyor ve huzursuzlanıyordum.
Neden bu kadar dert etmiştim ki? Onlar gerçek değillerdi. Hepsi kanımıza eklenen o madde sayesinde birer ışık oyunundan ibaretti. Yine de o askerlerin boğazını keserken hissettiğim etin yırtılma hissi ve ellerime akan kanın sıcaklığı neredeyse gerçekti.

'Bırak artık.' diye böldü düşüncelerimi, Daffy'nin azarlayan sesi.

Sanırım arenada ilaç sayesinde konuşamadığından beri beni özlemişti.

'Robert'ın takımını ikinciliğe ittin ve dev gibi bir labaratuarı patlattın...Bir kaç sanal insana üzüldüğünü söyleme sakın bana.'

Eh, orası öyleydi tabi fakat yine de...

"Hey...Lea bir dakika bakar mısın?"

Kafamı kaldırdığımda karşı kaldırımdan bir kız, hızlı adımlarla yanıma doğru geliyordu.
Yaşı benden biraz daha küçük gibiydi.

Yanıma geldiğinde iri mavi gözlerini bana dikip gülümseyerek hayran hayran bir müddet beni izledi.
Ardından da sevecen bir sesle konuştu.

"Şey ben, Lacey. Sınıflarımız farklı sanırım o yüzden sen beni tanımazsın fakat bugün talimde çok...harikaydın...Acaba yarın bizimle kafeteryada yemek yer misin diye soracaktım. Arkadaşım Richard sana seve seve bir sandalye ayırabileceğini söyledi."

Ona ufak bir gülümseme yolladım. Bugün neredeyse onlarca insan tebrik etmek için yanıma gelmiş ve bana arenada ne kadar harika olduğumla ilgili bir sürü şey söylemişti. Ayriyetten bir sürü masaya da davet edilmiştim. Bu ilgi hoşuma gitmiyor değildi tabi ama bütün bu insanlar önceden- başarısız olduğum zamanlarda- benimle alay eden kişilerdi. Şimdiyse ufak bir güç gösterisiyle kendilerinden geçmiş adımı hayranlıkla kulaktan kulağa taşır olmuşlardı. İşte rahatsız edici olan şey tam da buydu.

Kız hâlâ beklenti dolu gözlerle bana bakarken kibarca kafamı salladım ve sesimin nazik olması için dikkat ettim.

"Teşekkürler, Lacey ama ben kafeteryada yemiyorum. Yine de teklifin için teşekkür ederim."

Kızın gülüşü hafifçe geri çökerken aklına parlak bir fikir gelmiş gibi bir anda gözleri tekrar parlayıverdi.

"Tamam o halde yarın akşam, ders çıkışında B sınıfları bir parti veriyor. Alkol de olacakmış. Belki de bizimle orada takılabilirsin. Richard buna çok sevincektir!"

Tanrı aşkına, bu kızın tek derdi Richard mıydı yahu?

"Üzgünüm." Diye konuştum onu geçiştirerek.

"Partilerle uğraşacak zamanım yok benim. Şu an yani..."

Aslında az çok doğruydu da bahanem. Ders çıkışları, tıpkı şimdi olduğu gibi, İVS'ye isyancıyla talim yapmaya gitmem gerekiyordu ve öğlen yemek aralarımı da ormanın içinde insan anotomisi kitabımı okuyarak geçiriyordum. Hatta bugün öğlen, eski anotomi öğretmenim olan Bay Jason ile görüşmeye bile gitmiştim. Adamdan sadece kas sistemi haritası istemiştim fakat o bana dev gibi bir ansiklopedi vermiş ve Özel Birlik'e girmeden önceki derslerde işlediğimiz bir makaleyi okumuştu.

UYANIŞWhere stories live. Discover now