AH SENDE (TAMAMLANDI)

Bölüm 39: 'Çok derin bakıyorsun Miroğlu, dikkat et boğulacaksın'

***

Yağmur yağıyor bu sabah her taraf sırılsıklam. Düşen yağmur tanelerini topladım, öyle çoktu ki sensizlik kadar...

***

        Ahsen neredeyse yarı yarıya boşalan odadan kendini nasıl dışarı attığını bilmiyordu. Leyla'nın doğumu sorunsuz bir şekilde gerçekleşmişti. Ve onu izleyen saatler hastaneye gelen ziyaretçilerle geçmişti. Kimse kendinde değildi. Hiç kimse anın şokunu atlatamamıştı. En çok da Leyla. Ateş'in yanı başında olduğuna hala inanamıyordu. Tekrar kaybolur korkusuyla elini bir an olsun bırakmamıştı. Yalnız kaldıkları bir an bekliyordu açıklama için fakat bu pek mümkün olmayacak gibiydi.

        Ahsen hastanenin yeni doğan kısmına ilerlediğinde aklında sadece yeğeni vardı. Doğduğundan beri uygun anı kollayıp durmuştu onu görebilmek için. Annenin yaşadığı riskli doğum sebebiyle minik Karahan'ı yeni doğan kısmından çıkarmamışlardı henüz. Leyla ve Ateş de bebeklerini orada görmüştü ilk kez. Leyla oğlunu kucağına alabilmişti ama Ateş buna henüz cesaret edememişti. Birkaç adım uzaktan izlemiş, parmaklarıyla yanağını okşayabilmişti sadece. O zaman Ahsen'i içeri bile almamışlardı. Genç kız cam bölmenin ardından izlemişti minik Karahan'ı. Şimdi ise gidip kucaklayacaktı yeğenini. Kokusunu içine çekecek saatlerce izleyecekti belki de.

        Hemşire ile konuşup, içeri girmek için hazırlandı genç kız. Öyle heyecanlıydı ki sanki kalbi yerinden çıkacak gibi oluyordu. Yeğeninde böyle duygular hissediyorsa kim bilir kendi çocuğunda nasıl hissederdi? Güldü Ahsen. Kendi çocuğu olacak mıydı ki sanki? Sanmıyordu. Olsun diye elinden gelenin hepsini yapabilirdi ama bunlar bile sınırlıydı. Hayat şimdiye kadar ona ne vermişti ki en çok istediği şeyi versindi?

        Hemşirenin ardından yeğenine doğru ilerlerken diğer bebekleri sevgiyle izliyordu Ahsen Karahan. O kadar çok büyülenmişti ki etrafındaki hiçbir şeyi fark etmiyordu. Camın ardından kendini izleyen iki adamı bile.

        Yavuz haberi aldığında konaktaydı. Ateş'in ortaya çıkışının ardından olacakları düşünüyordu bir de tabii Ateş'i nasıl ikna edebileceğini. Leyla'nın bebeğini doğurduğu haberi herkesi sevindirmişti. Meryem Hanım bir an önce ziyarete gitmek istiyordu bile. Fakat biraz daha zaman geçmesi en doğrusuydu. Oldukça kalabalık oldukları aşikârdı şimdi. Duyan bütün akrabalar hastaneye koşmuştu neticesinde. Ateş'in yaşadığını duyanlarda cabası.

        Akşamüzeri hazırlanıp hastaneye doğru yola çıktılar. Arslan bile bebeği görmek istediği için hastaneye gelmişti. Aslında Ahsen'i de görmek istiyordu. Ahsen'i rüyasında gördüğü o geceden sonra genç kız hiç aklından çıkmamıştı. Onu takip eden geceler boyunca da rüyalarında hep o vardı. Annesini görmek istiyordu ama annesi Arslan'ın ziyaretine gelmemişti. Nedenini bilmiyordu minik çocuk ama sürekli Ahsen'i düşünmeden edemiyordu.

        Hastaneye girdiklerinde annesi ve kız kardeşleri Leyla'nın odasına giderken, Yavuz Arslan'ın bebeği görmek istemesiyle kendini yeni doğan kısmında buldu. Öncesinde bütün haberleri almıştı. Tedbir için bebeğin henüz odaya çıkarılmadığını biliyordu. Arslan ile birlikte yeni doğana geldiklerinde içeride Ahsen'i görmeyi beklemiyordu Yavuz Arslan Miroğlu. Genç kızı odadan içeriye girdiği andan beri izliyordu. Arslan'ın boyunun camlı bölmeye yetmemesi sebebiyle oğlunu kucağına aldığını bile hatırlamıyordu. Ahsen'in bebeklere bakışı büyülemişti Yavuz'u. Arslan'ın da kendinden bir farkı yoktu. Genç kızın bebeği kucağına alışını gözünü bile kırpmadan izliyordu ikisi de.