4: ''Zorlanan Sınırlar''

Start from the beginning
                                    

Gryffindor öğrencilerinin oturduğu masaya gittim ve az önceki olayın etkisinden çıkarak, "Günaydın," dedim. Beklediğimden daha neşeli çıkan sesime kayıtsız kalamayan yeni arkadaşlarım, "Günaydın!" Diyerek karşılık vermişlerdi.

 "Bugün daha iyi gözüküyorsun," gözlerim Daniella'ya kaydı. "Kesinlikle daha iyiyim," diye cevap verdim. Herkes gülümsedi ve ben de guruldayan midemi bastırmak için kahvaltı etmeye başladım. Bir süre sonra kahkaha sesleri yankılandı, "Hahaha! Ciddi misin?" 

  Bu kahkahaya kimse kayıtsız kalamadı, ben de dahil herkes Slytherin öğrencilerine baktı. Masalarında bir neşe hakimdi. Sebebini kimse anlamadı. Bir bir öğrencilere baktım. İçlerinde yalnızca Tom gülmüyordu. "İticiler," dedi Elena. Onun gelmesiyle bakışlarımı Tom'dan aldım ve olduğum yerde bir sağa bir sola sallandım. "Tom hariç," diye ekledi. Bakışlarımızdan nedenini sorduğumuzu anladı, "Çünkü yakışıklı."

Gözlerimi devirdim, cevap vermektense susmayı tercih ettim ama içimdeki ses, "Gelecekteki halinde burnu bile yok! Ayrıca insana benzemiyor. Siz buna yakışıklı mı diyorsunuz?" diye isyan ediyordu.

Birkaç dakika içinde gelen doyma hissiyle tabağımdakileri yarıda bıraktım. Ben ve birkaç kişi dışında herkesin ders kitabı yanındaydı. Yanında olanlar sınıflarına doğru giderken ben binaya dönmek zorunda kaldım. Yatakhaneye geldim, iksir dersi için kullanacağım kitabı aldıktan sonra tekrar sınıfın yolunu tuttum. 

İksir sınıfı soğuk zindanların içinde yer alıyordu ve her zaman -geleceğimdeki geçmişte bile- oraya giderken içimi ufak korkular sarıyordu. Sınıftan içeri girdiğim zaman Diana elini salladı. Elimdeki kitapla yanına giderken tuvalette karşıma geçen cadı ve arkadaşlarının da sınıfta olduğunu gördüm. Onları görmezden gelerek Diana'nın yanına oturdum. Benden sonra sınıfa giren birkaç öğrencinin peşinden Profesör Horace bütün neşesini sınıfa aktararak içeri girdi. 

 "Huzur sıvısı hakkında bilgisi olan var mı?"  Sorduğu soru bittiği anda elimi havaya kaldırdım ve izin vermesiyle açıklamada bulunmak için ayağa kalktım, "Bu iksiri içen kişiyi kaygıdan ve stresten arındırır." Ben yerime otururken kendi zamanımda 5.sınıfta ama burada 6.sınıfın başında gördüğümüz Huzur Sıvısı ile ilgili paylaşımlarda bulundu. Konuşmasını bitirir bitirmez söylediği sayfayı açmamızı istedi. Huzur sıvısı ile ilgili bütün malzemeler kitabımızda yer alıyordu. Sayfada yazan tozları, bitkileri, böcekleri almak için bulundukları masaya ilerlerken Tom'da benimle beraber sırasından ayrıldı. Tam yanımda dikildi, ikimizde malzemelere bakarken birbirimizi umursamıyor gibi gözüküyorduk. 

   Aklımdan geçen ay tozunu almak için elimi uzattığımda Tom'da benimle beraber aynı toza yönelince parmaklarımız birbirine temas etti. Aynı anda birbirimize döndük, benden uzun olması ona avantaj sağlıyordu.  Tepeden tepeden bakan Tom sinirlerimi bozsa da sakin kalmak için savaş verdim. Yeşil gözlerini üzerimde hissetmek cehennemin tam ortasında kaldığımı düşündürüyordu, "Önce sen al," kulağıma doğru eğildi. Parmaklarını çektiği zaman hızla tozu alıp bir adım geri çekildim.  Onunla daha fazla muhatap olmamak adına elimden geldiğince hızlı davranmaya çalıştım. 

"İyi olan kazansın," dedi arkamdayken. "Başarılar."

  Cevap vermedim, başarılı olacağımdan emindim çünkü bu iksiri ilk kez yapmıyordum. İlk yaptığımda da başarılı olmuştum, şimdi de başarılı olacağımı biliyordum. Yerlerimize geçtiğimizde aldığımız malzemeleri yanımızdakilerle paylaştık ve kitaba göre iksiri yapmaya başlamadan önce kabarık saçlarımı bir toka yardımıyla tepemde topladım. Malzemeleri hem kitaba göre hem de geleceğimdeki geçmişimde öğrendiğim püf noktalara göre kesiyor, eziyor, karıştırıyordum. Profesör Horace etrafta dolaşırken yaptıklarımıza bakıyor, bazılarımıza yardımcı oluyordu. Sıra bana geldiğinde, "Muhteşem gidiyorsunuz, Bayan Granger," dedi ve alığım övgü ile gözlerim Tom'u aradı. Tahmin ettiğim gibi içinde 'kıskançlık' sezdiğim gözleri üzerimdeydi. 

zamanın ötesinde // tomioneWhere stories live. Discover now