Kıpırdamadan ona en sert bakışlarımla baktım. Üvey kardeşim resmen benimle birlikte olmak istiyordu! Beni beğendiğini söylüyordu. Babam annemi aldatıp öldürdüğü yetmiyormuş gibi birde çocuk yapmıştı. Hangi ara Bu kadar üzüntüyü kaldırabilecek kadar güçlü olmuştum ben?

"Yürüsene kızım!" Ona kaşlarımı kaldırarak baktım.

"Eğer o elini çekmezsen bir daha kullanabilecegin bir elin olmayacak." Dediğimde Bana şaşkınlıkla baktıktan sonra kahkaha atmaya başladı.

"Cüneyt sesini kes ve dışarıya çık!" Diye bağırdığında sinirle ona döndüm.

"Annemi öldürdüğün yetmiyor bide aldatıyormuydun! Keşke senin gibi bir babam olacağına hiç olmasaydı! iğrenç herif senden nefret ediyorum."

Cüneyt şaşkınlıkla bana döndüğünde onunda kafasının karıştığını anlamıştım.

"Baba ne oluyor! Kim bu kız?"
Bakışları önce cüneyte sonra bana döndü. Ama cevap vermeden öylece bakmaya devam etti. Verecek bir cevabı yoktu çünkü. Ne diyecekti ki? Bu kız senin üvey kardeşin ve ben bu kızın annesini öldürdüm mü?

Keyiften uzak bir şekilde gülüp bakışlarımı cüneyte çevirdim.

"Ben anlatayım," derken sırıtıyordum ama içimde kopan fırtınalar her an düşüp bayılacakmışım gibi hissettiriyordu.

"Babam dediğin bu adam, 7 yıl önce karısını öldürdükten sonra çocuklarını bırakıp bir korkak gibi kaçan, ve bunlar yetmiyormuş gibi karısını sevdiğini söylediği hergün aslında başka bir kadınla da ilişkisi olup bir çocuk yapmış o adam işte. Ve evet ben terkettiği  çocuklardan biriyim. Diğeri de abim eren. Bunca yıl bizi tek başına, babasız, yalnız bırakırken senin yanında sana baba sevgisi gösteren o adam."

Gözyaşlarımı elimin tersiyle silerken bakışlarımı ona çevirdim. Anlattıklarımdan etkilenmiş görünüyordu.

"Merak ediyorum da," dedim ağladığım için hıçkırıyordum. Hiç aklına geldik mi baba?"

"Sen, o musun?" Dediğinde gözleri dolmuştu. Ama umrumda değildi. Artık hiçbir seyin önemi yoktu.

Cüneyt şaşkınca bizi izlerken onun da afalladığını görebiliyordum. "o mu?" Dedim alayla gülerek. Gözlerimdeki yaşlar durmak bilmiyordu. "Adımı da mı unuttun baba?"

Hayal kırıklıklarım, umutsuzluklarım, üzüntülerim, bir yerde toplanmış bana el sallıyordu sanki. Ve artık dayanacak gücüm kalmamıştı. Düşmemek için kendimi sıktım. Düşemezdim. Bunca yıl onsuz nasıl yaptıysam şimdide hiç karşıma çıkmamış gibi yapabilirdim. Ama kendimde o gücü bulamıyordum.

Kafasını iki yana salladı."Seni unutmadım Da,-" lafını bölen şey kapının önünden gelen bağırışlardı.

"Çek lan elini şerefsiz!" Diyen sesi duymamla gözlerim parladı. Ona o kadar çok ihtiyacım vardı ki. Beni tutmasına o kadar ihtiyacım vardı ki ona sarılmaya ihtiyacım vardı. O gelmişti işte.

"Görkem!" diye bağırdım bütün gücümle.

"Damla!" Diyerek içeriye dalan görkemin üzerine atlarcasına koşarak sarıldım. O da bana sıkıca sarıldığında acılarımın dindigini hissettim. Kendimi güvende hissettim. ihtiyacım olan şeyi aldım. Beni hafifçe kendinden uzaklaştırıp yüzüme baktı.

"iyi misin güzelim. Birşey yaptılar mı sana?" Diyerek yanaklarımı okşadığında başımı hayır anlamında salladım. ağladığımı farkedince kaşlarını çattı. alev saçan gözleri babama ve cüneyte döndü.
Cüneyt ve babam pür dikkat bizi izliyordu.

"Eğer bu kızı siz ağlattıysanız ebenizi sikerim lan sizin!" Diye bağırdığında sesindeki tehdit tınısı farkedilmeyecek gibi değildi.

"Sana ne oluyor delikanlı? O benim kızım."

Görkemin şaşkın bakışları bana döndüğünde ona dahada çok sindim.

"Görkem lütfen beni burdan götür." Diyerek fısıldarcasına yalvardım.

Görkem beni kendine dahada çektikten sonra bağırdı.

"Öz kızına yaşattıkların için seni ayrı sikeceğim lan pezevenk bekle sen!"

"Düzgün konuş babamla!" Diyen cüneyte görkem öyle bir baktı ki bakışları korkulacak cinstendi.
Görkemin bakışları kapıya dönünce kapının önünde dikilen güney ve ardayı görmemle kaşlarımı çattım.

"Güney, damlayı dışarı çıkar. Bende geleceğim birazdan. Öncelikle sikmem gereken bazı pezevenkleri sikeceğim. Gözünü damladan ayırma." Dedikten sonra bana döndü. Ama ben çoktan itiraz etmeye başlamıştım bile.

"Damla, geleceğim güzelim hadi çık zorlama beni." Dediğinde onu daha fazla zorlamadım. Sinirliydi ve sinirliyken korkunç oluyordu. Güney beni dışarı çıkarırken ardayada çıkması için işaret yaptığında arda omuz silkti. "bu anı kaçıramam. Çok heyecanlı." Dedikten sonra gülerek görkemin yanına ilerledi. Kafamı ona takamayacak kadar yorgun ve bitkin olduğumdan sorun çıkarmayıp güneyle dışarı çıktım.

Dışarı çıktığımızda derince bir nefes aldım. Güney kapının önüne yaslanıp bakışlarını bana çevirdiğinide endişeliydi.

"iyi misin?" Diye sorduğunda bana acıyarak bakıyordu. Artık nasıl bi haldeysem çocuğun bana bakışları korku doluydu. Aglamaktan gözlerim kızarmış olmalıydı.

Bende onun gibi duvara yaslanıp kollarımı göğsümde buluştururken "iyi olacağım." Diyerek mırıldandım.

"Güçlü bir kızsın damla bencede iyi olacaksın." Dediğinde ona gülümsedim. "Ben bir Alevi arayayım haber vereyim merak etmiştir." Deyince onaylarca kafamı salladım.

Güney benden uzaklaşınca iç çektim hem fiziksel hem ruhsal olarak çok yorgun hissediyordum. Gözlerimi kapatıp kendimi teselli etmeye çalıştım. Kafamdan milyonlarca düşünce geçiyordu. Bi ara kafamı duvara vurup düşüncelerden kurtulmak istesem de yapmadım.

Kulağıma gelen polis sirenleriyle gözlerimi açtığımda buraya yaklaşmak üzere olan polis arabasını görünce panikle içeri baktım. Görkem içerideydi. Bu barda kadın alıp satıyorlardı. Görkem de barın içinde olduğuna göre ya onu da götürürlerse?

Polisler içeri girdiğinde nefesimi tutup ne olacağını izledim.

Yaklaşık bir dakika sonra iki polisin babam olacak şahsiyeti kollarından tutup götürdüklerini görünce boş gözlerle ona baktım o da bana bakıyordu. Yüzü iyice dağılmıştı görkem onu iyi dövmüş olmalıydı.

Polisler onu arabaya bindirmeden önce bana üzgün gözlerle baktı.

"Seni tekrar bırakmayacağım kızım, geri döneceğim." Dediğinde ona el hareketi çekme isteğim kabardı ama bunu yapmadım.

"Senin artık bir kızın yok! Sakın geri dönme."

Tam birşey söyleyecekti ki polisler onu zorla arabaya bindirince söyleyemedi. Arkasından da o kel adam, cüneyt, ve diğer adamları götürmüşlerdi. Ben hâlâ görkemi arıyorken arkamdan belime dolanan ellerle yerimden sıçradım. Gökhan olduğunu düşünüp tam dirsek atacakken burnuma dolan kokusuyla gülümsedim. Hızla arkama dönüp ona sarılınca o da bana sarıldı.

"iyi olacaksın." Dedi güven verirce.

"Yalnız sende iyi dövmüşsün ağız burun yer değiştirmiş." Diyip kıkırdadığımda güldü.

"Konu sen olunca, değil dövmek ebesini bile sikerim."

Tehlikeli Çocuk Where stories live. Discover now