S.N. - 33.BÖLÜM : "GERÇEK"

Start from the beginning
                                    

"İyileşince eski haline dönecek," dedi Gizem kararlı bir sesle. Günlerdir burada beklediği için bunu sindirmiş gibiydi.

Elimi camın üzerine koyduğumda gözlerimi sımsıkı kapattım. Sanki o hemen yanımdaymış gibi hissediyordum.

"Yaşıyor." Gözümden hiç durmadan yaş akarken gülmeye başladım. "Nefes alıyor, yaşıyor."

Her ne kadar kendini sıksa da daha fazla dayanamayınca Gizem de tıpkı benim gibi ağlamaya başladı. Ben de ona sarıldım ve ağlamaya devam ettim.

O an içimden geçen tek şey Savaş'ın gözlerini açarak bizi bu halde görmesi isteğiydi. Yıllardır bu anı ne kadar beklemişti kim bilir.

"Yaşıyor."

Ayaklarımın bağı çözülmüş gibi hissettiğimde Gizem şaşkın bir şekilde beni tutmaya çalıştı ama gücü yetmediği için yere devrildim.

"Defne!"

Alex bize en yakın kişi olduğu için hızla belimi kavradığında sandalyeme yeniden oturttu. Soru sormak istiyor gibiydi ama bizimkiler başıma toplanınca vazgeçti. Sadece Gizem'in yanına döndü ve polisler geldiği için onu evine götürdü.

"Ben Derin'mişim," dedim polisler beni köşeye çektiğinde. Koridor sessiz olduğu için sessiz bile olsam sesim yankılanıyordu. "Sanki dünyada kalan son iki kişiymişiz gibi döndük dolaştık yine bulduk birbirimizi."

Hikâyenin boşlukta kalan bütün kısımlarını uzun bir sorgudan sonra tamamladıklarında polisler gitti. Bizimkiler de duydukları karşısında tıpkı benim gibi şoktaydı, hiçbir şey soramadılar.

"Gizem'e şimdilik hiçbir şey söylemeyin." dedim neredeyse gece bitip sabah olurken. Birazdan geleceğini farkındaydım. "Şu an olmaz."

"Tamam ama-"

"Lütfen."

"Tamam."

Kuzey sandalyesinden kalktığında Alperen ve Begüm'e baktı. Yan yana yere oturmuş ve kafalarını birbirlerine yaslamışlardı. Gözleri açık uyuyorlar da denebilirdi bir bakıma.

"Kahve isteyenler?"

Bu cümle onları kendisine getirmişti. İkisi de ayağa kalkarak kantine kadar Kuzey'in peşine takıldılar. Böylece uykuları açılacaktı.

"Derin," dedi Altay Amca yalnız ikimiz kaldığımızda. Aşina teyze de eve çoktan dönmüştü.

"Defne." Gülümsedim. "Artık Defne."

"Bir gün bu karşılaşmanın gerçekleşmesinden korkarak yaşadım hep."

Gözümün çevresindeki yaşları elimin tersiyle sildiğimde gülümsemeye devam ettim.

"Öğrenince ona eziyet ettiğim bir iddia sayesinde oldu bunlar. Kim bilebilirdi bu yalanların içinden bir gerçek doğacağını?" Bakışlarını bana çevirdi. Hala gözünde o küçük kız çocuğuymuşum gibiydi. "Aslında ben onun önündeki bütün yolları yok etmişim de haberim yokmuş. En kötüsü de ne biliyor musunuz? Bana kızmıyor bile. Düşününce, ona benim yüzümden yapılan şeylerin zerresini bile yapmamış bana. Ben bununla nasıl yaşayacağım? Şu an bu odada yatıyor olması bile benim yüzümden."

"Hayır kızım, kendini suçlama. Benim yüzümden oldu her şey. Ona yaşadığını söyleseydim her şey çok farklı olurdu. Ama ben, sırf senin hayalindi diye bütün hayatını sanat okumaya adayan oğlumdan seni sakladım."

Bu cümlesinin üzerine şaşkın bir şekilde ayağa kalktım ve camın önüne geçtim. Uğruna bu kadar çabaladığı albümü bile aslında benim içindi.

SEVGİ NOTALARIWhere stories live. Discover now