flashback

1.5K 134 72
                                    


HAY GAYS!!

B
BE
BEN GEEELDİİİĞĞĞMMM

SINAV HAFTASI DOLAYISIYLA HARAP VE BİTAP DÜŞSEK DE WIWYM HALA YAŞIYOr

GLB

İYİ OKUMALAR SİZİ ÇOK ÖZLEDİM LENN MQQ 🌹❤💞💘👭👭👭👭👭

👁Yorum okumayı severim👀


"Artık şu depresyon modundan çıksan?"  elini omzuma yerleştirip günlerdir bitkisel hayattaymış gibi davranmamın artık canına tak ettiğini açık bir şekilde belirtirken yeniden burnumu çektim. "Depresyonda değilim sadece acımı yaşamama izin versen olmaz mı?"

"Ondan ayrılan sendin ve şimdi de pişmanlığını mı yaşıyorsun?" Ty, ters bir ifadeyle gözlerimin içine baktığında kafamı olumlu anlamda salladım. Ağlamak dışında başka hiçbir şeye gücüm yokmuş gibi hissediyordum. Ondan ayrılınca iyi olur, mutlu olurum ve artık kavgalarımızı dert etmezdim sanıyordum ama onsuzluk her şeyden kötüydü. 

"Evet," diye mırıldandım sadece çatlayan sesimle. "Lütfen birkaç günümü daha burada böylece harap etmem için fırsat ver." yorganı kucaklayıp, evden ayrılmadan önce o fark etmeden aldığım bluzlarından birini geçirdiğim yastığıma başımı daha çok gömdüm. Onun kokusu olmadan uyuyamıyordum ve bu yüzden aklıma oldukça işe yarayan bu yöntem gelmişti.

Yastığa, tıpkı onun gibi kokan bluzundan birini geçirmek. 

Koca bir hafta boyunca bana destek olan tek şey buyken, şimdi kokusunun gittikçe azaldığını fark etmem yeni bir ağlama krizine yol açtı. Onunla ilgili her şey öylece azalıp gidecek miydi?

Yatağın kenarına çöken beden elini saçlarımın üzerinde gezdirip yatıştırıcı birkaç şey mırıldandı ama işe yaradığı falan yoktu. Sadece kalbim daha fazla daralıp nefes almama engel oluyordu o kadar.   "Kendini bu kadar üzme." dedi elinden geldiğince toparlayabildiği ses tonuyla. Onun da evini bir haftadır işgal eden ve yerinden azla kalkmayan bu kız için üzüldüğünü biliyordum ancak elimden bir şey gelmiyordu. 

"Nasıl toparlayacağımı bilmiyorum, onunla olmaya o kadar alıştım ki aklım bazı şeyleri kabullenmekte zorlanıyor." kolumu kavrayıp beni kolayca kendine çektiğinde başımı çenesinin altında bir yerlere sokup derin bir nefes aldım. "Dışarı çıkmak ister misin? Temiz hava iyi gelecektir." 

Başımı iki yana sallarken başımı göğsüne bastırıp ağrıyan gözlerimi kapattım. "Biraz uyusam daha iyi ve, teşekkür ederim." dedikten sonra yeni bir ağlama krizi beni ele geçirirken ekledim.

"Bunu atlatmama yardım et, çünkü artık tahmin ettiğimden çok daha fazla acı vermeye başladı."

Zayn

"Bunu atlatmak istediğim falan yok! Charlyne'i atlatmak istemiyorum ve bu yüzdende siktiğimin yardımına falan gerek yok! Onun kalbini yeniden kazanacağım." bana acır gibi bakan gözler karşısında öfkem bir yangın gibi büyürken kendimi kontrol altında tutmaya çalışıyordum.

"Sonsuza kadar böyle devam edemezsin." dedi Louis eliyle etraftaki çöpleri, izmaritleri, külleri ve onlarca boş şişeyi işaret ettikten sonra. "Kendimi toparlayacağım," dedim büyük bir kararlılıkla. "Sadece Charlyne'in yeniden benimle olmasına ihtiyacım var, o gelince toparlanacağım." elimde ki şişeyi yeniden dudaklarıma yaklaştırırken Harry onu elimden alıp camdan dışarı attı.

"Charlyne artık yok! Bunu anlayabiliyor musun yoksa artık siktiğimin beynin bunca şey yüzünden işlevini yerine getirmekten vaz mı geçti?" hepsi bana çok sinirliydi ama neden? Onu sevmeye devam etmek suç muydu? Eğer suçsa, neden yedi sene boyunca anı suçu işlememe izin vermişlerdi?

When I Was Your Man || z.mWhere stories live. Discover now