flashback

1.4K 127 101
                                    

Sizi çok seviyorum len mq

Geçen bölümdeki oy ve yorumlar gözlerimi yaşarttı, normalde haftaya kadar bekleyecektim bu bölümü yayımlamak için ama hal böyle olunca minik kahverengi muzlarıma yeni bölüm fişekleyeyim dedim🚀

Farkında bile olmadan kocamaann bir aile olmuşuz iyiki varsınız ❤

Oy ve yorumları ne kadar çok fişeklerseniz bende o kadar erken yeni bölüm atmaya çalışırım🚀

Diğer üvey evlatlarıma da bakmayı unutmayın ve bana fazla sövmeyin djsnd görüşürüz🖑

NOT: BÖLÜMÜ KONTROL ETMEDİM AFFINIZA SIĞINIYORUM❣


"Teşekkür ederim." diye mırıldandım gülme isteğimi hala bastıramıyorken, benim için bir hayal kırıklığından başka hiçbir şey olmayan bu akşamı eğlenceli bir hale getirmişti. "Ne için?" bana garipçe  bakıp neden bunu dediğimi sorgularken derin bir nefes aldı. Birden bire teşekkür etmem onu germiş gibiydi.

"Bu gece bana eşlik ettiğin ve kabus gibi bir günün ardından bile beni eğlendirdiğin için." mahçup bir şekilde gülümseyip ellerime bakarken aklımda tüm gece boyunca da olduğu gibi yine  Zayn vardı. Hala Zoe ile birlikte miydi merak ediyordum. "Sorun değil." derken oturduğu koltukta bana döndü. "Ama bir problemin varmış gibi hissediyorum yoksa," dedikten sonra cebinden bir şey çıkardı. "Neden böyle bir günde mecburiyetin olmadığı halde şirketin partisine katılasın ki?"

Elinde ki siyah kadife kutuyu bana uzattığında kaşlarımı kaldırarak sordum. "Böyle bir gün mü?" Ne demek istiyordu?

Başını hafifçe yana yatırıp bana gülümseyen gözlerle baktı. "Kendi doğum gününü hatırlamıyor musun yani?"

Siktir.

Bugün ayın 3'ü müydü? "Tanrım." ellerimi yanaklarımın üzerine koyup şokla ona baktım. "Bugün ayın 3'ü mü?" hafifçe gülerken başını olumlu anlamda salladı. "Evet, biraz öyle."

"Bekle." işaret parmağımı yüzüne doğru doğrulttum. "Sen nereden biliyorsun?"

"Neyi? Ayın 3'ünde olduğumuzu mu? Uzun zaman önce bulunan takvim dediğimiz bir şey sayesinde." yüzünde ki benimle alay eden gülümseme yerini bir kahkahaya bırakırken omzuna vurdum. "Doğum günümden bahsediyorum, doğum günüm olduğunu nereden biliyorsun bunu daha önce konuşmamıştık."

Gözlerimi kısarak yüzünü incelediğimde dirseğini direksiyona yasladı. "Bilgisayarda çalışanlarla ilgili bazı raporlar düzenlenmesi gerekiyordu ve bende onu hallederken seninle ilgili bilgilere rastladım. Biraz göz gezdirmiş olabilirim ve de bazıları aklımda kalmış işte ne önemi var?"

Elinde ki kadife kutuyu gözlerimin önünde salladı. "Belki hayatında ki en iyi doğum günü falan değil ama yinede mutlu yıllar." yüzüne onu sevimli gösteren gülümsemelerinden birini yerleştirdi. "Teşekkür ederim" dedim ama kutuyu açtığım andan itibaren ışıltısı kesilmeyen bileklik beni bir süre düşündürdü.

Bunu kabul etmeli miydim? Güzel ama basit bir şey gibi görünmesine rağmen sanki değerini gözüme sokmaya yemin etmiş gibi parıldayan taşları vardı.

"Tyler-"

"Göründüğü kadar pahalı bir şey değil." dedi sanki aklımı okumuş gibi. "Zaten öyle olsaydı bile, amcam bu işle uğraştığı için çokta sıkıntı değil lütfen kabul et."

"Bak ben-"

"Lütfen." dedi ve daha sonra hiçbir tepki vermeme izin vermeden kutuda ki bilekliği çıkarıp sol elimin bileğine zarifçe taktı.

When I Was Your Man || z.mWhere stories live. Discover now