flashback

1.8K 108 17
                                    

SA ben yine artık bölüm atmıcam amq diye efkarlanıp dayanamadıktan sonra bölüm atan yazarınız

Medya* Zayn'in Tarkan pozu

BÖLÜM BAYA +18 IY AMK BU NE LAN MQ YAZARI ADAM GİBİ İŞ YAB DİCEKLER BAŞTAN VAZGEÇEBİLİR


"Evlilik programı mı izliyorsun?" elindeki sandeviç ve inanamaz gözleriyle birlikte bana bakıyorken onu umursamamaya devam ediyordum. Son bir kaç günü sakin geçirebilmemizin tek yolu buydu.

Gelip yanıma oturarak ayaklarını masanın üzerine uzattığında biraz daha kana kayarak kollarımı kucağımdaki yastığa daha sıkı sardım. "Çocukluk ediyorsun." kafasını hafifçe eğip ela güzellikleri önüme serdiğinde bakışlarımı yüzüne çevirdim.

"Beni tüm gün bu saçma programlara maruz bırakmanın sebebi patavatsızlık yapmış olmam mı?" bakışlarımı yüzüne çevirdiğimde ifadesi karşısında eridiğimi hissettim ama bu kadar kolay olmamalıydı.

"Ne alakası var?" dedim gözlerimi devirerek. Elleri yanaklarımı kavrayıp mıncırmaya başladığında ellerini kendimden uzaklaştırmaya çalıştım ancak başarısız olunca pes ederek kollarının arasına yattım. Bu kadar küslük yeterdi.

Gülerek beni kolları arasında daha sıkı tuttuğunda dudaklarımı boynuna bastırarak burnumu çenesinin altına sürttüm. "İş görüşmen nasıl geçti?"

"Güzeldi." diye mırıldandım. Aslında harikaydı ama sorun çıksın istemiyordum. Hala bu işi alamamamın umuduyla dolaştığını biliyordum. "Güzel." dedi eli bluzumdan içeri girip karnımı okşuyorken. Onu özlediğimi hissedebiliyordum, onunda bunu hissetmem için dokunuşlarını farklılaştırdığının farkındaydım ama normal davrandım.

Sanki beni etkilemiyormuş gibi.

"Rachel hala geliyor mu?" başıyla beni onaylarken yüzünü yüzüme yaklaştırdığında iç çektim. O kızın mümkünse dünyadan yok olmasını istiyordum. "Sana olan ilgisinin sadece ben farkında değilim, değil mi?"

"Kesinlikle," eli onun dolabından aldığım eşofmanından içeri girerken yerimde huzursuzca kıpırdandım. "Beni dinliyorsun değil mi?"

"Evet." dudaklarını şakaklarımın üzerine bastırıp orada dinlendirirken kalçama baskı yapan sertliğini hissedebiliyordum ve isterseniz iğrenç olduğunu düşünün ama bu heyecanlanmamı sağlıyordu. Bu adama sadece ben sahiptim ve sadece bana karşı böyle şeyler hissedebiliyordu.

Elinin biri belimi sıkıca tutmaya devam ederken kucağına yan yatarak uzanmıştım ve bacaklarımı aralayan elini hissetmem elimin bluzunu sıkıca kavramasını sağlamıştı.

"Bunu yapmamı istiyor musun?" sıcak nefeslerini hemen dibimde hissedebiliyorken başımı onu onaylarcasına sallayarak boynuna öpücükler bıraktım. Kıkırtısı kulaklarıma dolarken hissettiğim sıcaklıktan dolayı kızarmış yanaklarımı ısırdı ve elini tam oramın üzerinde bekletti.

"Öyleyse, söyle. Ne yapmamı istiyorsun?"

"Zayn." elimin birini arkaya atarak omzunu kavradığımda başım boyun girintisindeydi. "Lütfen."

"Yalvarmanı istemiyorum, bebeğim. Neye ihtiyacın olduğunu söyle." ona karşı mahcup olmama bayıldığını biliyordum. Beni kıvrandırmayı seviyordu. Özellikle de onun hoşuna gitmeyen şeyleri yaptığım zaman. Bu onun intikam alma şekliydi çünkü onun aksine kirli sözcükleri söylerken ne kadar utandığımı biliyordu.

Gözlerimi açarak başımı biraz kıpırdattım ve bakışlarını yakaladıktan sonra dudaklarımı yaladım. Böyle zamanlarda çokça karşılaştığım bir sırıtmaya gözlerindeki parıltılar eşlik ediyorken kucağında kıvrandığım için eğlendiği belliydi.

"Tanrım, bana bunu söyletme. Lütfen." kendimi eline doğru ittiğimde dişlerini kulağıma sürtüyordu. "Uslu bir kız olup söylersen, daha fazlasını da alabilirsin." midem gerilirken heyecanım başımı tekrar yerine düştüğünde kısık bir sesle mırıldandım. "Lütfen, senden bana dokunmanı istiyorum."

Yanağımda kıvrılan dudakları daha da utanmamı sağlarken parmaklarının hareketini hissetmem sesli bir şekilde inlememe sebep olmuştu. "Bu sesi duymayı ne kadar sevdiğimi bir bilsen." dudakları çene çizgimde gezinirken göz ucuyla sinsice sırıttığını gördüm.

"Durmamı istiyor musun?" sırtımı göğsüne bastırırken başımı iki yana salladığımda yutkundu. "Söyle."

"Hayır." hızlı nefeslerimin arasında bulduğum boşlukta parmaklarının etkisiyle haykırır gibi söylediğimde boynumu öpmeye başladı. "Bundan rahatsız oluyor musun?" onu biraz daha hissetmemi sağladığında kuruyan dudaklarımı yaladım. "Hayır."

Gülümseyerek dudaklarıma doğru gelirken beni daha rahat öpebilmesi için başımı yana eğdim ve dudakları benimkilerle buluştuğunda tek ihtiyacım buymuş gibi büyük bir açlıkla onu öpmeye başladım. "Zayn." adını inleyerek alt dudağını çekiştirdiğimde belimdeki eli çenemi kavradı ve yüzümü kendine daha çok yaklaştırırken öpücüğüne devam etti. Hassas noktama baskı yapmaya başlayan eliyle saçlarını sıkıca tuttuğumda nefes nefese benden ayrıldıktan sonra yeniden sordu.

"Seni kabul ettiklerinde oraya gidecek misin?"

"Hay-Evet." beynim ne dediğini algıladıktan hemen sonra cevabı değiştirdiğimde parmaklarını beklenmedik bir şekilde içime ittirmesiyle inledim. "Ah, Tanrım.." aynı sözcükler aynı anda dudaklarımızda döküldüğünde el hareketleriyle birlikte çığlık atmamak için dudaklarımı koluna bastırdım.

"Charlyne." adımı sanki bir ilahmışım gibi inleyerek kokumu içine çektikten sonra ellerini üzerimden çekti ve beni altına aldıktan sonra kendi eşofmanıyla benimkini çıkardı. Kendini üzerime yerleştirerek alnıma yapışan saçlarımı geriye ittirdiğinde kollarımı boynuna sararak ensesindeki saçlarını kavradım. "Özür dilerim." dedikten sonra ben ne olduğunu anlamadan içime girdiğinde nefessiz kalarak belimi koltuktan ona doğru ittirdim ve saçlarını çekiştirmeye başladım.

"Zayn.." tuttuğum nefesimi hareket etmesiyle birlikte bırakırken gerilen bedenim tanıdık hareketler karşısında gevşedi. "Seni seviyorum." dedi dudaklarını dudaklarıma bastırıp dirseklerini başımın yanına bastırırken. Elleri hala saçlarımda geziniyor ve bedenini hızını düşürmeden bedenime çarpıyordu.

"Bana böyle hissettirmeni seviyorum." derken beni kucağına alarak belimi kollarıyla sıkıca kavradı. "Nasıl?" şakaklarına öpücükler bırakarak üzerine hareket ederken ellerimi saçlarından geçirip onları geriye ittim.

Fazla dağılmıştı.

"Her seferinde beni bu kadar heyecanlandırman hoşuma gidiyor." mahmur gözlerle bana bakıyordu. Dudağıyla burnunun arasına, çenesine göz altlarına ve alnına öpücükler bırakırken sevişme sırasında onun olduğuna göre daha romantik olduğumu biliyordum.

Onun aksine ben sevişirken öpüşmekten hoşlanıyordum. "Çok fazla daralmışsın." dudaklarını yalayarak yüzümü inceliyorken dudaklarının üzerine vurdum. "Normalde senin bu kaplumbağa hızınla boşalmam imkansızdı, ancak gelmek üzereyim." kalçalarımı kavrayarak hareketlerimi kontrol altına aldığında alnımı alnına yaslayarak inledim.

"Bu görüntün o kadar hoşuma gidiyor ki, dudakların sana yaşattığım zevkle aralanmış ve gözlerin hissettiğin yoğunluğun etkisiyle kapanmış bana yakın duruyorsun ama bu bile dünyalara bedel." dudakları tatlı tatlı öpücüklerle yanağımı okşuyorken omuzlarını sıkıca kavradım. İçimde kasıldığını hissedebiliyordum ve bende onunla birlikte gelmek üzereydim. "Benim güzel kadınım." diye fısıldayıp yüzümü kavrayarak beni öpmeye başladı. Ama çok geçmeden beni kendine bastırarak sarsıldığında onunla birlikte inleyerek başımı geriye attım.

Üstte olmanın bana verdiği yorgunlukla başımı omzuna düşürdüğümde diğer omzunda ki elimi yanağına çıkararak çok sevdiğim sakallarını ve birazda dudaklarını okşamaya başladım. Oysa elleri belimde ve sırtımda sabit bir şekilde duruyorken arada baş parmakları bulundukları yeri seviyordu.

Şişmiş ve iyice kızarmış dudakları parmağımın her dudaklarına çarpışında baş parmağıma öpücük bırakmaya başlamışken gülümsedim.

Her ne olursa olsun onunla birlikte olduğum için mutluydum.

When I Was Your Man || z.mWhere stories live. Discover now