flashback

2K 122 70
                                    


YORUM İSTİYOM LAN MQ

"Heyecanlı hissediyorum." ellerini belinin iki yanına koyup volta atmaya başladığında arabama yaslanmış sigara içiyor ve bu güzel şirketi dışarıdan süzüyordum.

Sonumuzu getirecek olan şirkete.

İçerideki insanlarında görünüşü kadar ihtişamlı olduğu besbelliyken onu burada bırakmak içime sinmiyordu. İşin içinde Calum'un parmağı olduğu diğer her şeyde olduğu gibi bu konuda da huzursuz hissetmekten kendimi alamıyordum.

Bu şirkette işe başlamasıyla her şey değişecekti. Hissediyordum.

Sigaramdan derin bir nefes daha alıp elbisesinin içinde ne kadar güzel göründüğünü düşünürken sigaranın ateşi bile içimi donduruyordu. Tepeden tırnağa kuşkularımı giyinip gelmiştim onunla birlikte ve surat asmama engel olamıyordum.

Gözleri üzerimde gezindiğinde ona iki parmağım arasında ki sigarayı uzattım ve ilk defa bunu reddetti. "Kötü kokmak istemiyorum, ilk iş günüm."

Kaşlarımı çatarak onu inceledim. Neden önemsiyordu? "Burada ki herkes tüttürüyor, Charlyne. Abartma." gözlerimi devirerek binanın girişine baktım. İyi giyinimli bir sürü erkek olması beni daha fazla gererken öfke saçmaya başladığımı hissedebiliyordum.

Bir sürülerdi. Bir sürü ileri düzey tehdit vardı onlarla savaşacak hiçbir silahımın olmaması ise beni geriyordu. Calum beni iyi tanıyordu. Nelerden huzursuz olup sorun çıkaracağımı iyi biliyordu.

"Neden böyle garipsin?" kollarını göğsümde birleştirip beni süzdüğünde kolumdaki saate baktım. "Gitsen iyi olur, saat geldi."

"Sana bir şey sorduğumda benden kaçma." huzursuz bakışlar ve çatık kaşlarla bana bakıyorken dudaklarına bir öpücük bırakıp arabaya bindim. "İş çıkışında seni alırım."

*

"Onu öylece orada bıraktın mı?" Niall bile bana aptal olduğumu ima edercesine bakıyorken saçlarımı sinirle karıştırdım. "Ne yapmamı bekliyordun? İlk iş gününü kutlamak için o aptal çiçeklerden falan göndermemi mi?"

"Zayn, davar mısın?" Louis, esprisiz düz bir şekilde benimle konuştuğunda bakışlarımı ona çevirdim. "Senden beklediği çiçek falan değil, salak falan mısın? Ona endişelenmemesini söyleyip moral vermeyi deneseydin burada kara kara düşünmek zorunda kalmazdın, dostum. Her seferinde ona köstek olmayı kes."

"Ona köstek falan olduğum yok! Oradakileri görmediniz! Bindikleri arabaları ya da parfümlerinin bile bizim iki ev kiramız değerinde olduğunu da öyle."

"Saçmalıyorsun, kapris yaptığın şey bu mu?" Liam elini omzum koyarak yavaşça sıktı. "Ona güvenmeyi dene. Güvenini kaybetmeni sağlayacak hiçbir şey yapmamasına rağmen neden böyle hissediyorsun bilmiyorum ama o paraya aldanacak bir kız değil."

"Liam, bilmiyorum." ellerimle yüzümü kapatıp ofladım. "Hissettim, anlıyor musunuz? Geleceği gördüm. Onun başkasıyla olabilme ihtimali gözlerimin önüne geldi ve sırf bu yüzden orayı havaya uçurmak istedim. Yarışamayacağım kadar kalite kokuyorlar, benim aksime bozuk bir sokak ağızları olmadığı belli, nazik ve centilmen görünüyorlar. Charlyne böyle erkekleri sever."

"Ama seninle birlikte?" Niall hafifçe gülerek sorduğunda sıkıntıyla inledim. "Sevgim onu yanımda tutmaya yetmeyecek. Siktir, Niall. Onu yanımda tutmak için hiçbir şey artık yeterli olmayacak ve o artık onu kırmayacak değerli hissettirecek başka bir adamla birlikte olacak."

When I Was Your Man || z.mWhere stories live. Discover now