Bölüm 24: 'Unutmadan Ahsen Arkadaşım Değil Karım!'

56K 2.5K 55
                                    







***


İkimizin hayali de aynıysa ortak bir yerde buluşmanın zamanı gelmiş demektir. Mesela sen ve ben aynı hayatta?

***

     ''Anlamadım.'' dedi Yavuz.

     ''Fransızca biliyorum.'' Göz kırpıp koltuklardan birine oturdu Ahsen. Sekreteri gözü tutmamıştı. O giydiği mini eteğinden gözünü alamıyordu genç kız. Yavuz'un onunla ilgilenmediğini biliyordu. Hoş, ilgilenip ilgilenmemesi umurunda değildi ama yinede kocasıydı. Gözünün önünde başkasına yedirmezdi. Gözlerini sekretere dikip bacak bacak üzerine attı. Pantolon giydiği için biraz rahattı. Karşısındaki kadın gibi bir etek giymiş olsa bırakın bacak bacak üstüne atmayı doğru düzgün yürüyemezdi bile Ahsen.

     ''Sen çıkabilirsin Ceren.'' Yavuz sekreterinin önünde daha fazla şaşkın kalmayı göze alamadı. Kızı yollayıp tamamen karısına odaklanabilirdi.

      ''Başka bilmediğim ne çeşit özelliklerin var?'' Güya zamanında Ahsen Karahan hakkında bir dosya hazırlatmıştı. Fakat kız hakkında bildiği şeyler bir elin parmaklarını geçmiyordu.

     ''Sayarsam aklın durur.'' Sekreter gidince bakışlarını kocasına çevirdi. ''Bana borcun günbegün artarak devam ediyor. Nasıl ödemeyi planlıyorsun?'' Yavuz aklına gelenle gülümsedi. Ahsen borçlarının tahsilini istiyordu. Günü geldiğinde misliyle ödeyecekti genç adam sadece gününün gelmesini bekliyordu.

     ''Neden güldün?'' Yavuz'un sadece gülmesi Ahsen'i meraklandırmıştı. Komik bir şey olduğunu düşünmüyordu.

     ''Hiç.'' Yavuz aklından geçeni söylemek istemiyordu. Bu yüzden geçiştirmişti karşısındaki kadını. Genç kız da üstelememişti. Elbet bir gün öğrenirdi.

        Bakışlarını kocasından çekip, genç adamın masasına yönlendirdi. Masada duran isimlikteki isim dikkatini çekmişti. 'Yavuz Arslan Miroğlu' yazıyordu. Parmaklarıyla isimliğe dokundu. İnanamıyordu. Arslan'a kendi ismini vermiş olamazdı değil mi? Kesinlikle öyle yapmıştı genç adam çünkü başka açıklama göremiyordu.

    ''Bir aydır evliyiz ama ben kocamın ismini daha yeni öğreniyorum. Gerçekten inanılmaz.'' Yavuz işte buna gülerdi.

     ''Ne diyebilirim ki? Birbirimizi hiç ama hiç tanımıyoruz.'' Tanımak istiyordu Yavuz ama karısı buna asla müsaade etmezdi. Biliyordu genç kızı. Ahsen Karahan zırhını asla indirmezdi. Miroğlu olsa bile.

     ''Tanımasak daha iyi.'' Genç kız oturduğu koltuktan kalkıp tekrar büyük masaya yöneldi. Yavuz'un sekreterine biraz angarya iş verse fena olmazdı. Proje detaylarının olduğu dosyayı kişi sayısınca çoğaltmasını isteyecekti.

     ''Sekreterini çağırır mısın?''

     ''Neden?''

     ''İşim var.'' Yavuz Ahsen'i sorgulamaması gerektiğini öğrenmişti.Fakat hala alışamamıştı. Ceren'i arayıp yanına çağırdı. Ceren içeri girdiğinde Yavuz'un masasının önünde durdu.

     ''Buyurun efendim?'' Ahsen Yavuz cevap vermeden araya girdi.

     ''Orada değil senin işin. Gel buraya.'' Emir verir gibi söylememişti fakat odadaki herkesin öyle anladığına emindi. Sorun değildi. Karşısındaki kızın ne düşündüğünü umursamıyordu. Genç kız yanına gelince hareketlerinden bozulduğunu anlamıştı Ahsen. Ama ne yapsındı? Gereksiz yere olur olmadık insanlara iş atanlar cezasız mı kaslındı? Daha şirkete girdiklerinden beri kapıda karşılamasından işkillenmişti Ahsen kızdan. Yavuz'a karşı davranışları normal değildi. Belliydi bir beklentisi olduğu ama atık çok beklerdi. Genç adamında ona karşı bir yönelimi olduğunu hissetse asla karışmazdı. Evli olsalar bile Yavuz'un hayatı onu ilgilendirmezdi. Gözünün önünde olmadığı sürece sıkıntı yoktu Ahsen için. Fakat Yavuz kıza mesafeli davranıyordu. Bu da kıza haddini bildirmesi için bir nedendi işte.

AH SENDE (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now