25.Bölüm - Yarım Kalmışlık

13.4K 442 47
                                    

Multimedya Asel ve Yiğit

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Multimedya Asel ve Yiğit. Bölüm şarkısı Gökhan Türkmen - Kurşuni Renkler. Multide var. Arkadaşlar yorum ve vote desteğinize ihtiyacım var. Hadi Uçurum'u ilk yüze sokalım. Bol yorum ve vote bekliyorum 🙏 💕 Bu bölümü srmntsc 'ye ithaf ediyorum. Uzun yorumun için teşekkürler. Bu bölüme en çok yorum yapana haftaya ki bölümü ithaf edip o bölümde onun isminin geçtiği tek bölümlük bir karaktere yer vereceğim.

**********-----------------**********

Allah der ki "Kimi benden çok seversen onu senden alırım"...

Ve ekler: "Onsuz yaşayamam" deme,seni onsuz da yaşatırım.

Ambulansa binerken papatya tacı hala elimdeydi. Yarım bir papatya tacı... Aynı bizim gibi. Biz de yarım kalmıştık. Hem de fazlasıyla... Gözyaşlarım durmadan akarken Yiğit'in elini tuttum. Bu kadar cansız olmamalıydı bedeni. Ona dokunduğumda bana muzip muzip bakıp utandıracak şeyler söylemeliydi. Bu kadar sakin olmak ona yakışmıyordu. Benim sevdiğim adam beni bırakamazdı. Bırakmazdı değil mi? Ağzımdan kaçan hıçkırıkla ambulanstaki doktor bana baktı.

"İyi misiniz?"

Başımı sallamakla yetindim. Peki iyi miydim? Hayır! Yiğit yanı başımda ölümle cebelleşirken nasıl iyi olacaktım?

"Yiğit nasıl?"

Hıçkırıklarımın arasından güçlükle konuşabilmiştim. Doktor kafasını çevirip bana hafifçe tebessüm etti.

"Merak etmeyin iyi olacak."

Hep böyle derlerdi değil mi? Gözlerimi yumup yaşların akmasına izin verdim ve tekrar açtığımda burada bu şekilde olmamayı diledim. Burada olmak yerine Yiğit ile kavga ediyor olmayı tercih ederdim. En azından iyi olurduk ikimizde. Avcumdaki elini dudaklarıma bastırdım.

"Beni bırakma."

Sesim fısıldar gibi çıkmıştı. Gözüm parmağındaki yüzüğüne kaydığında ağzımdan bir hıçkırık daha kaçtı. Yüzüğü okşayıp tekrar öptüm.

Ambulans durduğunda kapılar açıldı ve Yiğit'i sedyeyle birlikte dışarı çıkardılar. Ben de peşinden indim ve sedyenin yanında Yiğit'in elini tutarak koşmaya devam ettim. Ameliyathanenin kapısına kadar koşabilmiştim. Yiğit'in eli avcumdan kayıp gitmişti ve ben öylece kalmıştım. Beni daha fazla taşıyamayan dizlerim ise çökmeme neden olmuştu. Sırtımı soğuk duvara yaslayıp dizlerimi kendime çektim. Başımı dizlerimin üstüne yaslayıp ağlamaya devam ettim. Dün gece aklıma geldikçe daha çok ağladım. Beni öpmüştü. Bir gün önce bulutların üzerinde uçabilecek kadar mutluyken nasıl bir gün sonra bu kadar üzülebiliyordu insan. Üzülmeme neden olan belki de içimdeki yarım kalmışlıklardı. Eksiklikler , söyleyemediklerim veya söylemek istemediğim halde söylediklerim...

UÇURUM (Tamamlandı)Where stories live. Discover now