3.Bölüm-Küçük Hanım

18.6K 666 69
                                    

İnsan bazen kendini labirent kadar karışık duyguların ve olayların içinde bulabiliyor.Bende şu sıralar öyle bir durumdaydım.
Her anlamda sıkışmıştım ve çıkış yolum yoktu sanki.Sankisi fazlaydı.Çıkış yolum YOKTU!

İstemediğim bir evliliğe mecbur bırakılmış elim kolum çelik halatlarla bağlanmıştı.

Annem , Sabiha Anne , Yiğit , ben ve iç çamaşırı alışverişi...
Sabrımın sınırlarında gezdiklerinin farkında değillerdi.Alışveriş merkezinin ilk katındaki ilk iç çamaşırı mağazasına girmiştik.
Sabiha anne ve annem iç çamaşırlarının birini bırakıp birini alırken Yiğit ve ben arkalarında durmuş onları izliyorduk.

Sabiha anne elinde tuttuğu kırmızı ,dantelli , ipli anlayamadığım ama kesinlikle giyemeyeceğim bir iç çamaşırını bana tutuyordu.

"Kızım bedenin ne senin.Bu çok güzelmiş."

Ben ve o kırmızı iç çamaşırı mı?Kutup ayısıyla sıcak çikolata gibiydik.Pudingle turşu gibiydik.Bir araya gelemeyecek kadar imkansızdık.

Ne diyeceğimi bilemiyorken yüzüm yanmaya başlamıştı bile.Adımın Asel olduğu kadar emindim ki şu an o iç çamaşırından farksız değildim.Kıpkırmızı bir şekilde Yiğit'in yanında dikiliyordum.Yiğit bir anda kulağıma eğilip beni daha da kızartacak sözcükleri fısıldamıştı.

"Bence çok yakışır."

Nefesi kulağımı yalayıp geçerken yerin dibine girmek istemiştim.Şu an yer yarılsada benide içine alıp tekrar kapansaydı.Ben hala cevap veremez şekilde beklerken annem girmişti araya.

"Olur o sabiha hanım.Bedeni de uygun görünüyor."

Anne ben seninle ne yapacağım.Sen ne diye onun satın alınmasına müsade ediyorsun.
Yüzümü kızartacak bir kaç tane daha seçimin ardından günlük giyilecek birkaç iç çamaşırı daha poşetteki yerini alırken sıra Yiğit'e gelmişti.
Tabi Yiğit'in tuzu kuru iki baksır alıp bırakacaklar.Her şey kadınların başına mı bu dünyada diye yakınıp annemlerin peşinden erkek reyonuna yönelmiştik.
Yiğit'e de birkaç parça iç çamaşırı alıp kendimizi mağazadan dışarı attığımızda derin bir nefes alıp beni bekleyen diğer alışveriş vakalarına karşı gardımı aldım.

Gecelik almak için bir mağazaya girmiştik bu sefer.Yine olayların içine ben sokulmadan kendi kafalarına göre bir şeyler alıyorlardı.
Toz pembe mini şortu ve askılı bir atleti olan geceliği almışlardı bu sefer ele.

"Beğendin mi kızım?"

"Güzel Sabiha anne."

Aslında gerçekten güzeldi.Yazın bu tarz şeylerle uyurdum ama bu geceliği Yiğit'le aynı odada kalırken giyemeyeceğim ise su götürmez bir gerçekti.

"Seni bununla görmeyi çok isterim."
Yiğit yine aynı şeyi yapmıştı ve bu gittikçe canımı sıkıyordu.

"Anca rüyanda." deyip sırtımı tekrar ona döndüğümde içimdeki laf sokan Asel'le birbirimize çak yapıp zafer nidaları atıyorduk.

"Görüşürüz." diyen Yiğit'in sesiyle zafer nidalarım kesilip olduğun yere çivilenmiştim.Cidden ben bu çocukla çok uğraşacaktım.

Yiğit'e ve bana alınan birkaç parça geceliğin poşetleride Yiğit'e verilirken yürümeye devam ediyorduk.Yürüyen merdivenlere binip üst kata çıktığımızda kozmetik dükkanına girmiştik.

"Kızım biz yorulduk siz alın buradan alacaklarınızı bizde karşıdaki kafede birer kahve içelim."

Sabiha anneye olumlu anlamda baş sallayıp önümüze dönmüştük.

UÇURUM (Tamamlandı)Where stories live. Discover now