"Yalancının mumu yatsıya kadar yanar "
An itibari ile Atalarımızı rahmetle anıp,hiç boş laf konuşmadıkları için hepsinin ruhuna bir fatiha yollamış,tabi arkasından kendime de okumayı unutmamıştım.Kısacası sıçmıştım ve sıvayacak bir yer arıyordum.
Düşüncelerimi bir kenara itekleyip derin bir nefes aldım ve hep bir numara olduğum şeyi yaptım..İnkar..Evet evet bilirsiniz işte bir haltlar karıştırıpta karıştırmamış gibi davranmak..
"Ne demek istediğini anlamadım Mirhan"
"Demek anlamadın Nazlı.Lan yalanını yediğim sen kimi kandırıyorsun.Bana bak bana bende senin üfürüklerini yutacak göz varmı Nazlı bana gerçeği söyle,bana o hastanede neden yattığını,polislerin neden senin ifadeni aldığını ve lanet olası sağ tarafında ki yaralanmanın sebebini söyle yoksa mahvederim seni" deyip telefonda kulağımın zarını patlatmadan telefonu uzaklaştırdım ve gözlerimi kapatıp derin bir of çektim.Kaçışım yoktu.Ya doğruyu söyleyecektim,ya da onun bitmek bilmeyen sorularına mağruz kalacaktım..Ama bu kadar da çabuk pes etmemeliydim.
"Dedim ya hamileyim "
"Bak güzelim,bak prensesim,abisinin sümüklü böceği gel yol yakınken bana doğruyu söyle,söyleki bu siktiğimin dağında beni bağırtma ha"
"Tamam sana anlatacağım ama sende bana nasıl olupta bu kadar hızlı öğrendiğini anlatacaksın..Söz mü?" dedim az ilerdeki Asaf'ın yanına oturarak.
"Söz"
"Gerçekten mi?"
"Uzatma Nazlı "deyip sesini yükselttiğinde oturduğum koltuğa iyice yayıldım ve konuşmaya başladım.
"Mehmet babam bizi dağ evine yemeğe davet etti.Hava o kadar güzeldi ki bizde dışarıda gezintiye çıktık Asaf ile.Sonra Mehmet babamın-"
"Başlarım babayın çarşamba çanağına lan baba deyip durma şu adama " diyerek sözlerimi kesen mal kardeşime aldırmadım ve devam ettim.
"İşte her neyse ben Mehmet babamın köpeğinden kaçarken sağ tarafimı bir yere çarptım,sonrada bayılmışım. Zaten gözlerimi açtığımda hastanedeydim."dedim inanmasını umarak.
"Demek köpekten kaçarken bir yere çarpıp sonrada bayıldın.Tabi ben de salağım attığın yalanlara inandım"demis ve bıkkınlık ile nefesini dışarı verip tekrar konuşmaya başlamıştı.
"Şu anda beni bekleyen on yedi askerim var prenses.Bundan on dakika önce yola çıkmalı ve gittiğim güzergahı üstlerime bildirmem gerekiyordu.Ama ben eksi on derecede dikilmiş ayak üstü üfürdükerini dinliyorum, hemde yalan olduğunu bile bile.Neyse ben kapatıyorum daha fazla zırvalıklarını dinleyemem ben "deyip suratıma telefonu kapadığında içime öküz oturmuştu sanki.Kardeşim..Benden sekiz dakika önce doğan kardeşim ilk kez telefonu yüzüme kapatmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANSIZIN GELEN
RomanceRomantizm#1 23.03.2017 Dik başlı,sözünü sakınmayan güzelleri güzeli bir kızdı,aynı Annesi gibi..Genelde sivri dili,sert bakışları ve bir bayanın ağzına yakışmayacak kadar ettiği kaba küfürlerle tanınırdı çevresinde..Fakat o kimin ne dediğini bile u...