Romantizm#1 23.03.2017
Dik başlı,sözünü sakınmayan güzelleri güzeli bir kızdı,aynı Annesi gibi..Genelde sivri dili,sert bakışları ve bir bayanın ağzına yakışmayacak kadar ettiği kaba küfürlerle tanınırdı çevresinde..Fakat o kimin ne dediğini bile u...
Bir elimde soğan,diğer elimde bıçak duyduğum ses ile öylece kalakalmıştım.Öylece,dimdik,tabiri caizse yalı kazığı gibi..Neydi bunun sebebi?
Şaşkınlık mı?.Yoksa daha da kötüsü olan bize,daha doğrusu Zişan teyze'ye dönmüş silah mı?
Evet.Evet..Yüzde yüz emindim ki bizi şoka uğratıp,elimizdeki bıçakları bile tezgahın üstüne bırakmayı unutturan şey sevgili Sema hanımın elindeki silahtı.O bir silahtı ama gel gelelim ne tür bir silahtı?
Derin bir nefes aldım ve korktuğumu belli etmeyerek karşımdaki kadına baktım.Kaşlarını kaldırmış,ağzının kenarında ki iğrenç gülümseme ile bize bakıyordu.Elleri titriyordu.Gözleri dolmuştu..Vııy..Rabani bu kadının gerçekten gözleri mi dolmuştu,yoksa az önceki gülüşü ben mi kafadan uyduruyordum?.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Nasılsın Zişan?Dayanamayıp sana mutluluklar dilemeye geldim. "demesi ile dikkatimi bir kez daha karşımdaki kadına ve tuttuğu silaha çevirdim.Bu kadını ilk kez bu kadar berbat görüyordum.Gözlerinin altı morarmış,saçları bir garip görünüyordu.Belli ki olanlardan sonra sabaha kadar yatakta döberlenip durmuştu.Derken yanımdaki kadını konuşması ile kendime gelip ikili arasında gidip gelmeye başladım.
"Mutluluklar dilemek için ilginç bir yöntem Sema hanım "
"Ahhh..Elbette mutluluk dileyeceğim ama önce biraz sohpet edelim değil mi?" demiş ve elindeki tabancayı gözümüze sokarcasına göstere göstere mutfak masasına kıçını dayamış,konuşmaya devam etmişti.
"Bakıyorum da bana ait olanları kendi malınmış gibi kullanmayı iyi beceriyorsun Zişan."
"Sana ait olanlar derken Sema?"
"Bana ait olanlar işte anlarsın.Benim evim,benim mutfağım,benim yatağım,benim kocam"
"Ahhh..Haklısın aslında.Bunların hepsi senindi..Ama sende bilmelisin ki o köprünün altından çok sular,hatta seller aktı."demiş ve elindeki bıçağı bir kenara bırakarak yavaşça Sema hanıma doğru yaklaşmıştı.
"Ama görüyorsun ki şimdi bu evde ben varım,bu mutfakta ben yemek yapıyorum ve senin yatağında,sevdiğim adamın koynunda ben yatıyorum..Hemde her gece sevişip yorgunluktan gözlerim kapanana dek"
"Sen bir orospusun bunu biliyorsun değil mi Zişan?"
"Genelde yatakta kocamın yanında o dediğinden oluyorum Sema " ..Aman Allahım işler hiçte iyiye gitmiyordu.Hemen bir şeyler yapmam lazımdı yoksa bu işin sonu felaketti.
"An-anne..Lütfen o silahı indir ve iki medeni insan gibi konuşa-"
"Sen sus..Sende onun gibisin.Oğlumun koynuna girip sevdiği kadından ayırdın,oda yetmezmiş gibi onu bana karşı kışkırtın"demiş ve kahkaha atarak silahı tekrar bize doğrultmuştu.Lanet olsun bu kadın kafayı yemiş gibiydi.Ne yaptığı belli değildi.Bir hareketi diğerini tutmuyordu.Bir yandan gülerken,diğer yandan ağlıyordu ve sanırım bu da beyin amcıklaması geçirenler kervanına katılmıştı.
