Romantizm#1 23.03.2017
Dik başlı,sözünü sakınmayan güzelleri güzeli bir kızdı,aynı Annesi gibi..Genelde sivri dili,sert bakışları ve bir bayanın ağzına yakışmayacak kadar ettiği kaba küfürlerle tanınırdı çevresinde..Fakat o kimin ne dediğini bile u...
Sessizlik..Hani insanı gıcık eden,korkutan,yalnızlığını bir tokat gibi insanın yüzüne çarpan ,düşündüğünde içinden çıkamadığın hatta korkutucu boyutlara ulaşan his yada duygu.. Aynen şu anda olduğu gibi ..
Az önce seslerin yükseldiği bu mutfak şimdi isyan eder gibi koca bir sessizliğe bürünmüştü..Elbet bunun bir sebebi vardı ve şu anda tüm gözler o sebebin üstündeydi.Sema Çavuşoğlu..Mehmet Çavuşoğlu'nun şutladğı kadın..Öz kayınvalideciğim..
İnsanın hemcinsine karşı böyle konuşması,bu ifadeleri kullanması ne kadar acı olsada gerçek buydu malesef.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Hadi ama Zişan..Utanmış numarası yapmayı kesip gerçek yüzünü göster..Kocamın koynuna nasıl girdiğini anlat mesela.."..Diyen kaynanama hala ağzım açık bakıyordum.Hayallerimin içine sıçtığı yetmemiş gibi birde başkasının evinde saygısızlık yapıyor,toplum içinde insan aşağılıyordu..Ama bilmiyordu ki bu davranış bu ailenin en nefret ettiği şeydi özellikle Azra Ateşoğlu'nun..Düşüncelerimden çıkıp hemen gudubet kaynanamın yanına geçtim..Olaya el atmazsam en kısa zamanda ya annem bunun icabına bakacak gibi duruyordu çünkü..
"Günaydın efendim..Kahvaltı hazır olana kadar biz odaya geçelim."dedim sessizliği bölerek..Ama anlaşılan o ki bu sessizlik farklı şekillerde bölünecekti..
"Tabi ki hiç bir yere gitmeyeceğim..Burda gitmesi gereken biri var ise oda bu kadın..Oğlumun en mutlu gününde onun gibi birine yer yok bu evde" dediği vakit gözlerimi uzun saçlı kadına çevirdim..Elleri titriyordu.Bir kadının hiç düşmemesi gereken bir duruma düşmüştü..Allah aşkına iki kadının ne gibi bir derdi olabilirdi ki ?.Derken Zişan teyze yavaşça başını kaldırmış ve kaynanam olacak cadı'nın tam önüne gelmişti..Şimdi bir köprüde karşılaşmış iki inatçı keçiden çok,iki anaç aslan gibilerdi..Pençelerini çıkarmış,dişlerini bilemiş iki aslan..
"Duyamadım Sema hanım bir şey mi söylediniz"demişti uzun saçlı güzel kadın..
"Anlamadın herhalde Zişan. Diyorum ki bir de utanmadan geliyorsun.O da yetmezmiş gibi şimdi burda insanların gözünü boyamaya çalışıyorsun"..Kadının ağzı açıldı mı kapanmak bilmiyordu mübarek..O değil Azra sultan bu karının cadı olduğunu anlarsa bu işten vazgeçmesi an meselesiydi..Hemen olaya el atmalıydım yoksa bok yoluna gidecektim..
"Sema teyze lüt" demeye kalmadan sözlerim bir bıçak gibi kesilmişti adeta.
"Sen karışma işime "
"Kızıma bağırmayın Sema hanım ve benim evimde benim misafirime sesinizi yükseltmeyin..Şimdi daha fazla uzatmadan ağzımızın tadı ile kahvaltımızı yapalım..Sonuçta ikinizin arasında ki sorun bizi ilgilendirmez"..Ve beklenen son Azra sultan olaya el koymuştu..
"Bir dakika Azra hanım..Müsadenizle ben konuşmak istiyorum "diyen Zişan hanım ile işler iyice değişmeye başlamıştı artık..
"Burada neyin konuşmasını yapıyorsunuz Sema hanım..Yada hangi yüzle konuşmaya cesaret edebiliyorsunuz..Eğer size sesimi çıkarmayıp,cevap vermiyorsam bu daha dün tanıma şerefine nail olduğum bu insanlar içindir..Yoksa her söze verilecek bir cevabım var benim..Ben başımı yere eğecek hiç bir şey yapmadım..Geçmişte her ne yaşadıysam sevdiğim ve sevdiğim adam için yaptım..Şimdi oğlunuz için sessiz olun ve insanları huzursuz etmeyi kesin "deyip tekrar işinin başına dönen kadına bakakalmiştim..Vay bee sessiz atın çiftesi pek olur diye boşuna dememiş atalarımız..
