3.BÖLÜM

77.4K 3.6K 194
                                    

Zengin veletlerinin ezici bakışlarını hep kitaplarda okumuştum şimdiye kadar..Ama bugün okumak yetmezmiş gibi birde yaşamıştım..Oysa ki bu tip insanların hep uydurma olduğuna inanmıştım..Tamam..Kabul ediyorum bende zengindim,daha doğrusu ben değil ailem..Ama ben hiç bir zaman param var diye karşımdaki insana böcekmiş gibi bakmadım...Bu çok onur kırıcı bir durumdu..Her şey insanoğlu için di..Yokluk,acı,zenginlik,ve malesef görgüsüzlük..Aynen sarışın ve yandaşlarının olduğu gibi..Konuşurken bile ağzı,yüzü bir tarafa ayrılan elit tabakanın cahilleri,üç beş marka çanta alıp koluna takınca çantanın sahibi ile evli sanan kuş beyinliler..Tabi bu durum herkez için geçerli değil di o ayrı bir konu tabi..

Beynimde dolanan tilkileri saklandiklari deliğe postalarken kendimi hemen sıcak suyun altına bıraktım..Ekmeğin yağ kokusu üstüme sinmişti resmen..Ama olsun..Umrumda bile değildi..Ben ekmeğim için her şeyi yapardım..Çünkü kendimden önce evine ekmek götüren beş,altı çalışanım vardı ve ben onları düşünmek zorundaydım..

Duştan çıkıp karşı duvarda asılı olan saate baktım ve hafifçe gülümsedim..Annem ve yakışıklı babamın hediyesiydi..Ama hala anlamadığım tek nokta saatin içine neden benim fotoğrafım yerine kendi fotoğrafları olduğuydu..Gerçekten komediydi..Karşımdaki fotoğrafta onların birbirlerine olan aşkını görebiliyordum..Onların bir elmanın yarısı gibiydi..Annem yokken babam,babam yokken annem kahroluyordu ve ben yıllardır bu aşka şahitlik ediyordum...Bu yüzden değil miydi yıllardır sap gibi tek başıma dolanmam..Her kadın gibi sevmek ,sevilmek istiyordum..Annem gibi,Lizge ablam gibi...Gözlerine baktığında konuşmadan anlayabilecek,varlıkta yoklukta yanında dimdik durabilecek,en önemlisi sevgi kelimesi dillere düşmeden hissettirebilecek bir adam istiyordum..Ben babam gibi seven,Baran dayim gibi gözümün içine bakıp ne demek istediğimi anlayacak adam gibi adam istiyordum..Hayaller babam ve dayim,gerçekler namideğer yalnızların bir numaralı dostu sap...Aklımdaki boktan düşünceye mal gibi gülerken bir taraftan üzerimi giyiniyordum..Siyah sade bir badi,altına'da annemin dikiş kursun'da dikip ,gençliğimden beri zorla giydiğim ala bula deri ,kalem eteğimi giymiştim..Ne zaman atmak için hazırlık yapsam küçük Emrah tiplerine girip "ama ben onu ne hayallerle diktim meleğim,ben giyemedim sen giy sarı kuzum" deyip benim kalemi içten fethediyordu..Az değil di Azra sultan..Şimdi ise ben çok seviyordum bu eteği ve severek haftada en az iki sefer giyiyordum..

Şimdi ise ben çok seviyordum bu eteği ve severek haftada en az iki sefer giyiyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ayna da son kez kendime baktığımda herşey tamda istediğim gibiydi..Sabahın aksine bu sefer gayet sadeydim..Hoş zaten çok makyaj yapan biri değildim,tabi gerektiği yerlerde yapardım o ayrı bir konu..Zaten başımda muhteşem ikili varken buna imkan yoktu..Yok boya kutusuna mi düştün,yok sıvamı yaptın falan filan..Onların dırdırını çekmektense yapmamak daha iyiydi sanırım..

Dikkatli bir şekilde merdivenlerden çıkıp otelin restaurant bölüme geçtim..Ortalık sakindi..En fazla on kişi oturmuş yanan sobanın sıcaklığı ile kahvaltı keyfi yapıyordu..Otelde kalorifer sistemi olmasına rağmen,buraya soba kurdurmayi tercih etmiştim..Aslında doğrusunu söylemek gerekirse Annemin tek başına yaşadığı zorluklari anlattığından beri aklımdaydı bu fikir..Şimdi ise iyiki de yapmışım dediğim bir şeydi..

ANSIZIN GELENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin