Dönmek mi?

640 43 12
                                    


Multimedya: Bora <3

BORA'NIN AĞZINDAN DEVAM:

"Bu gece aksiyonun dibine vuracağız beyler."

"Abartma dedik Tuna."dedim. Abartmaya bayılırdı.

"Off tamam." Arkasını döndü ve filmlerdeki gibi onu arkasından izlememiz için parmağıyla işaret verdi. Gözlerimi devirdim.

Arkasından izlemeye başladık. Dans eden bedenlerin arasından zorla geçtik. Uzun zamandır bu mekana geliyorduk ama bu tarafına hiç gelememiştim. Dikkatimi çekmemişti daha doğrusu. Tuna burayı nereden biliyordu?

Sağa dönüp ince bir koridora girdik.

"Imm, şey. Bence bırakalım ne yaparlarsa yapsınlar."dedi Caner. Aynı fikirdeydim ama söylemek istemedim. Tuna kaşlarını çatıp bize sus işareti yapıp koridoru yürümeye devam etti.

Ne yalan söyleyeyim şu an canım hiç aksiyon yaşamak istemiyordu. Bunlar burada oyalanırken ben, uçağa binip Ela'nın yanına gitsem nasıl olurdu? Düşüncesi bile kalbimin daha hızlı çarpmasına sebep olmuştu.

Onu öyle çok özlemiştim ki! Bahar kokulu saçlarını, insanı içine çeken mavi gözlerini, derin gamzelerini...

"Şimdi daha sessiz olun." Tuna fısıldadığında kendime geldim.

Ben düşüncelere dalmışken bu koridor bitmiş, merdivenlerin başına gelmiştik. Neredeyiz biz ya?!

"Tuna, bu sefer paçayı kurtaramazsak bittin sen!"dedim dişlerimin arasından sessizce.

"Ya bak şimdi, bir şey olmayacak. Aşağıda iki tane mafya var. Aralarında anlaşma yapacaklar ama büyük ihtimal birinin amacı anlaşma yapmak değil. Aralarındaki çantada yüklü miktarda para var. Bizim işimiz parayı alıp polis abilerimize yardımcı olmak."

"Tuna, diğerkiler tamam da bu.. bizim boyumuzu aşar abi. Gel geri dönelim."dedim.

"Ya tehlikeli bir şey yok sadece yavaşça parayı alacağız."

"Of!"

Merdivenlerden inmeye başladık. Caner de ses çıkarmadan bizimle geliyordu. Yerin altına iniyorduk resmen. Bu hiç hoşuma gitmemişti.

Yaklaştığımızı seslerin yükselmesinden anladım. Hayret kapının önünde koruma flan yoktu. Kolay olacaktı galiba. Kapıya tam yaklaşıyorduk ki bir silah sesi kulaklarımızı deldi geçti.

Hemen kolonun arkasına doğru ilerledik ama üç kişiyi bir kolon nasıl saklayabilirse... Kapı açıldığında, buradan çıktığımızda Tuna'nın kafasını kıracağıma dair kendime söz verdim.

Kapıdan oldukça göbekli, tıknaz bir adam çıktı. Tuna başıyla elindekine dikkatimizi çekti. Adamın elinde bir para çantası vardı. Bu sefer de başıyla tuhaf hareketler yapan Caner'e döndüm. O da odayı işaret ediyordu.

Ama şu an hareket edemezdik ki! Anında görürdü. Ben ihtimalleri düşünürken Caner'in yanımda olmadığını gördüm. Nereye gitti bu dengesiz?!

"Pişt!" Sesiyle sağa döndüm. Caner o odaya girmişti! Kahretsin çocuk sürüngen gibiydi! Elini yukarıya kaldırdığında öylece kaldım. İçeride vurulan her kimse onun silahını almıştı.

Buradan bir çıkalım ikisini de mahvedeceğim!

Bu adam şu an burada tek başına olabilirdi ama... Hangi mafya tek başına dolaşır ki?! Mutlaka bir yerlerde adamları vardı. Bizim buraya girmemizse tamamıyla şanstı. Çıkarken şans pek yardımcı olacağa benzemiyordu.

Caner ben dur demeye kalmadan silahla birlikte adama doğru yürümeye başladı. Tuna kolumu tuttu.

"Caner deli çıktı Bora."diye fısıldadı. Hepsi Tuna'nın yüzündendi.

Caner titreyen eliyle silahı adama doğrulttu. Adamın arkası hala dönüktü, telefonuyla uğraşıyordu. Bu sırada bir gürültü oldu ve Tuna ile ben olduğumuz yere daha çok sindik.

Adam kafasını telefonundan kaldırıp merdivene doğru baktı. Caner'in eli iyice titremeye başlamıştı.

Merdivenlerdeki ayak sesleriyle heyecanımız doruğa çıktı.

"Kaldır! Kaldır elleri! Başının üstünde tut! Silahı yere bırak!" Polis abilerimiz gelmişti. İşin kötü yanı Caner'in titreyen elinden düşen silah adamın daha yeni ilgisini çekmişti. Ve Caner'e öyle bir bakış attı ki, çocuğun içi dışına çıktı zannettim.

(...)

Bu işte yanlışlık vardı. Çünkü ellerimiz kelepçeliydi. Bizi de tutuklamışlardı.

"Tuna varya buradan bir çıkalım, hesabını çok kötü soracağım sana!"dedim.

"Ya ben ne bileyim böyle olacağını? Caner o odaya girip eline silah almasaydı hiçbir şey olmayacaktı."

"Şimdi de suçlu ben mi oldum?! Senin aklına uyanda kabahat!" Caner sinirle ellerini saçlarının arasından geçirdi.

Bizi nezarethaneye almışlardı. Çünkü Tuna'nın amcası bizim suçsuz olduğumuzu biliyordu.

"Bu gece buradasınız. Bir gece burada kalın da aklınız başınıza gelsin."diyerekten bize ceza vermeyi kendince uygun gördü.

(...)

"Mirza amca bak burdalar işte." Emir'in sesini duymamla gözlerimi açmam bir oldu. Ne işi vardı bunun burda?!

"Hadi yine iyisiniz sizi kurtarmaya geldik."dedi Emir. Bir insan nasıl bu kadar rahat olabilir ya! 3 hafta önce neredeyse elimde kalıyordu. Şimdi de geçmiş karşıma rahat rahat davranıyor.

"Bora! Sana bir haberim var, Caner sanada." Yüzsüzlüğün bu kadarı! Direk benimle konuşuyordu!

"Ela aramıza dönüyor."dedi sırıtarak. Ela'nın dönme haberine sevinsem mi, yoksa Emir'in bunu nereden öğrendiğine mi kafayı taksam şaşırdım.

"N-nasıl dönüyor?" Caner yüzü gülerekten Mirza amcaya bakıyordu. Sinirlerim hopladı yine. Size ne kardeşim?!

"Emir'in babası benim arkadaşım olur ve evlilik kararlarını biraz öne aldılar. Ela haftaya buraya geliyor."dediğinde nefesimi dışarıya verdim. Onu o kadar özlemiştim ki!

Bu bir haftayı nasıl geçirecektim? Acaba ne kadar kalacaktı?

Mirza amca avukat olduğu için bizi buradan çıkardı. Sabahın erken saatleriydi. Ela'nın dönüşü için planlar yapmalıydım. Eve girdiğimde babam bana hesap soran gözlerle bakıyordu.

"Ne tür işlere bulaştın Bora?"

"Baba biz kötü birşey yapmadık sadede polislere yar..."

"O adamı siz mi öldürdünüz?"

"Ne? Biz... Dur bi dakika adamın öldüğünü nereden biliyorsun baba?"

"İşlere çok erken karıştın Bora."

Kaşlarım yukarıya kalktı. "Bu da ne demek?"

"Orada ölen adam şirketimden bir adamımdı."

"Ne? Nasıl yani? Ama onlar mafy..."

"Bora! Dün akşam farkında olmadan holding için bir iyilik yaptın. Sana tavsiyem oğlum, fazla kurcalama."diyip dışarıya çıktı. Arkasından öylece baktım.

Kafamı kurcalayan şeyler vardı. Holdingde mafya olayları mı dönüyordu? Daha doğrusu acaba onlar mafya mıydı? Tuna yanlış biliyor olabilir miydi?

Bu düşünceleri kafamdan atıp Ela'ya odaklanmalıydım. Bir hafta sonra yanımda olacaktı.

Umarım beğenmişsinizdir, bir sonraki bölümde buluşmak dileğiyle sevgi pıtırcıklarım :D

CORDELIA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin