Plan

1K 60 9
                                    

MULTİMEDYA : BORA

Sena gerçekten deliydi. Bu fikri ortaya atması için çıldırmış olması gerekirdi zaten!

O gece Sena'yla geç saatlere kadar konuşup rahatlamıştım, Yani fikrini söyleyene kadar. Sabah eve geldiğimde kesinlikle Sena'nın söylediği şeyi yapmayacağıma kendimi inandırmıştım.

Aradan iki gün geçmişti ve Sena dışında hiç kimse ile konuşmamıştım. Ki bu da telefonla olmuştu. Bu gün Pazar ve yarın okulum var. Okulların açılması stres. Yeni okula başlamam *2 stres. Bu okulda İpek'in olması *3 stres ve tabi Büşra da var *4 stres. Ruhum daralmış odamda oturuyordum. Yarın ne yapacaktım ben?!

Belki sabaha ölürdüm. Eğer ölmezsem bu mutlaka okulda gerçekleşirdi. Son saatlerimi rahat geçirmek için kendimi yatağa bıraktım...

(...)

Sabah kendimi zorla yataktan ayırdım ve sürüklenerek banyoya gittim. Kısa bir duş, saça şekil verme ve formalarımı giyme...1 saat sürmüştü. Aşağıya inip Güler teyzenin hazırladığı kahvaltı masasına oturdum.

Evden çıkarken acayip gergindim. Bahçede Sena'yı gördüm. Beni bugün yalnız
bırakmadığı için ona minnettardım.

"Nasılsın bakalım?"

"İyiyim galiba."

"Daha iyi olabilmen için operasyonu öne aldım. Yarın gidiyoruz." Birden durdum. Ne!?

"Sena, daha kabul ettiğimi bile söylemedim."

"Başka şansın yok. Büşra'dan sürekli tehdit mi alacaksın?"

"Daha ne isteyeceğini bile bilmiyorum. Hem yaptığımız şey suç olur. Yakalanırsak?"

"Büşra yakalanmadı. Hem biz daha dikkatliyiz."

"Düşüneceğim. Daha kabul etmedim." Dedim.

"Düşün ama mantıklı ol. Büşra'nın veya İpek'in kuklası olma."


Konuşa konuşa okula gelmiştik. Okul büyüktü. Hoşuma giden şeyse bahçedeki oturma alanları oldu. Tabii ki de gözüme ilk çarpan Bora oldu. Okul kıyafetleriyle daha farklıydı. Daha ... yakışıklı. Etrafında bir sürü erkek vardı. Takım arkadaşları olmalıydılar. Tuna da aralarındaydı.

İleride bir küme daha vardı. Bakınca onların da Caner'in grubu olduğunu anladım. Hımm. Galiba okul ikiye bölünmüştü.

Caner beni gördü ve gelmek için harekete geçti. Bu sırada Tuna da Sena'ya doğru ilerleyince, Bora da beni gördü.
Şimdiki sahne acayipti. Tuna Sena'ya sarılırken ben, Bora ve Caner' e bakıyordum çünkü ikisi de aynı anda gelmişlerdi. Ve bütün okul dönüp bize baktı.

Çünkü Caner yumruk yiyerek yere yapışmıştı! Bir anda etrafımız kalabalıklaştı. Ben donmuş bir halde bakarken bir el bileğimi kavradı ve kalabalıktan kurtuldum. Bora beni okulun içine doğru sürüklüyordu.

"Niye vurdun şimdi durduk yere?"

"Bilmiyorum. Sinirlendim birden."

Gözlerinden ateş çıkartıyordu yine. Bu kadar mı nefret ediyordu Caner'den? Cevap vermedim. Zaten bu sırada zil çaldı. Yanından ayrıldım. Tamam, Bora'dan hoşlanıyordum ama bu yaptığı hareket ona kızmama engel değildi. Öfke problemi mi vardı acaba?

Bahçeye çıktım. Caner'i bir banka oturtmuşlardı. Ağzı kanıyordu. Çantamdan mendil çıkartıp yavaşça dudağına bastırdım. Tabi acıyınca yüzünü buruşturdu. Kanama hafiflemişti.

"Her şey basketbolda rakip olduğunuz için mi?" dedim. Dikkatlice yüzüme bakıyordu. Elimi yüzünden çektim.

"Sanırım bu sefer olayımız farklı." Hala yüzüme dikkatlice bakıyordu. İkinci zil çaldı ve ayağa kalktım. Girişte Bora'yı gördüm. Kapının pervazına dayanmış bize bakıyordu. Ona bakınca arkasını dönüp gitti. Bende sınıfıma ilerledim.

Sınıf yerleştirmelerini kim yaptı?! Yada böyle bir düzeni kim getirdi?! Sena, Tuna, Bora, Caner ve ben aynı sınıftaydık. Buraya kadar sorun yok gibi. Ama İpek ve Büşra? Bütün seneyi onlarla mı geçirecektim?

Sınıfa girince gergin bir ortam oluştu. Büşra ve Bora'nın bakışlarını bütün gün üzerimde hissettim. Büşra düşmanca bakışlarını bıçak gibi üzerime gönderiyordu. Bora'nın bakışlarına anlam veremiyordum çünkü anlayacak kadar uzun bir süre bakmaya cesaret edemedim. Ama bakışının sebebi galiba Caner'in yanında oturmamdı. İpek'i saymadım bile!

Okuldan çıktığımda kendimi dart tahtası gibi hissediyordum. Sena koluma girdi.

"Yarın. İtiraz kabul etmiyorum. Büşra'nın nasıl baktığını gördüm."dedi.

"Tamam, kötü bakıyordu. Ama başka bir yol düşünsek? Yani ya yakalanırsak?"

"Yakalanmayacağız. Sen oyalarken ben halledeceğim."

"Yaptığımız ortaya çıkarsa? Genç yaşta hapse düşeriz."

"En azından deneriz. Hapse düşersek de, neyse ki baban avukat." Babam ne yaptığımı öğrenirse beni kurtarır mıydı acaba?

Eve geldiğimde kendimi direk yatağa attım. Yarın operasyon vardı. Sena'nın muhteşem (!) fikri üzerine emniyete gidecektik. Ben memurları oyalarken Sena kayıtları bulup silecekti. Gerçekten harika fikirdi.

Yatağıma uzandım. Bu gün ölmemiştim. Ama belki yarın?

(...)

Çalar saatle uyandım. Gizli operasyon günü! Hala vazgeçmek için şansım var ama Sena rahat bırakmaz. Bu durumda yakalanmamak için fazla oyalamam gerekiyor.

Hızla yataktan kalkıp üstümü giyindim. Çantamı alıp çıktım. Sena beni yine kapımın önünde bekliyordu.

"Günaydın canım."dedim.

"Günaydın. Okulda kahvaltı yaparken planımız üstünden geçeriz."dedi.
"Tamam."dedim. İtiraz etmedim. Dün gece karar verdim. Bu iş bu gün bitecekti!..


CORDELIA Where stories live. Discover now