Dayımın Oğlu!

843 46 14
                                    

"Günaydın kuzen." dedi sırıtarak. Yalan söylediğimi yüzüme vuruyordu. Biliyordum ki bu durum uzun sürmeyecekti. Bu salak böyle yapmacık davrandıkça Bora kesin anlardı.

Ona kısa bir gülümseme gönderdim ve Bora kolunu omuzuma attı. Göz ucuyla Emir'e baktım. O da bizi izliyordu. Umursamadım. Ve okula doğru yürümeye başladık.

(...)

"Sena çok kötü şeyler oldu."

"Biliyorum tatlım ya of! İpek seni suçlu göstermenin bir yolunu bulmuş."

"O da var tabi.." Diyince konunun aslında bu olmadığını anladı. Elini alnına koyarak "Ela çabuk söyle her an bayılabilirim. Daha ne olabilir ki."

"Emir burda." dedim kısık bir sesle. Gözleri faltaşı gibi açıldı. "Şu bildiğim Emir mi?" dedi. Cevap verecekken başım sola döndü. Ve Emir'i gördüm. Köşede durmuş, kollarını göğsünde bağlamış bizi izliyordu. Rahatsızca kıpırdandım. Sena da başını çevirince onu gördü.

"Oha! Beynim bana oyun oynamadığına göre... İnanamıyorum! Bora biliyor mu?"

"Tabiki hayır! .. Ona.. kuzenim olduğunu söyledim."

"Ciddi olamazsın!" Tek kaşını kaldırdı ve ayağıyla ritim tutarak bana bakmaya başladı. "Hayır! Ciddisin!" Oflayarak en yakın banka oturdum. Evet bizim okulumuzun bahçesi oturacak alanlarla dolu.

"Ela ciddi ciddi yalan söylemişsin."

"Biliyorum.. Nasıl kurtulacağım?"

"Hiç bir fikrim yok açıkçası. Ama eğer orada doğru söyleseydin şu anda sana bakan ölü bir Emir olurdu."

"Sena!"

"Tamam, sustum."dedi. Zilin çalmasıyla içeriye doğru yürümeye başladık. Neyseki Emir bizim sınıfta değildi. İçeriye girip eski sırama baktığımda Caner ve arkadaşı konuşuyorlardı. Daha doğrusu arkadaşı konuşuyordu, Caner uzaklara dalmıştı. Bu aralar onunla hiç konuşmadığımı fark ettim. Gerçekten arkadaşlığımız tehlikedeydi.

Yanına yürüdüm, onun arkadaşlığını kaybetmek istemiyordum. Arkadaşı benim geldiğimi görünce onun yanından kalktı. Bende kalktığı yere oturdum.

Hala beni fark etmemişti.

"Caner bir sorun mu var?" Beni fark edip döndü ve zoraki bir gülümsemeyle karşılık verdi.
"Yok bir şeyim."

"Emin misin, çok dalgın görünüyorsun."dedim. Derin bir iç çekti. "Kişisel bir şey. Bence yerine geç Bora'yla aranızın bozulmasını istemem."dedi ve sırasından kalkıp sınıftan çıktı.

(...)

Sonunda son dersteydik. Tenefüse Emir'le karşılaşma olasılığım olduğu için hiç çıkmadım. İpek bu gün gelmemişti. Büşra da artık beni takmıyordu. Bu dikkatimi çekmişti çünkü İpek'le de eskisi gibi değildiler. Ecem'le birkaç kez göz göze gelmiştik, hemen gözlerini kaçırmıştı.

Bora'nın sesi hala düzelmemişti. Ama düne göre çok çok iyiydi. Babam bu gün parmak izi incelemelerinin sonucunun çıkacağını söylemişti. Benim parmak izimin çıkmasının mümkünatı yoktu. Ama Ecem... Eğer o çıkarsa üzülürdüm.

Nihayet çıkış zili çaldı ve dışarıya çıktık. Bora her zamanki gibi yanımdaydı. Sena da Tuna'yı görünce beni unutuyordu. Ben her zamanki gibi Bora'yla eve dönmeyi planlıyordum. Tabiki böyle olmadı. Çünkü Emir dibimizde bitti.

"Bu gün görüşemedik kuzen." İğnelemelerinden nefret ediyordum.

"Hım. Ya, öyle oldu."

"Tenefüse de hiç çıkmadın?"

CORDELIA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin