Sen Nerden Çıktın?

807 46 16
                                    

 

"Hapş"

Ani bir hapşurma sesiyle gözlerimi araladım. Güneş ışınları pencereme, taze ışınlarını yolluyorlardı. Ve yanımdaki ağırlıkla gözlerim kocaman açıldı. Bora!

Ona doğru döndüğümde mahçup bir ifade vardı suratında.

"Sen uyuyunca gitmem gerekiyordu ama uyuyakalmışım. Bu arada günaydın." dedi. Bütün gece yanımdaydı yani? Bir dakika ya, Bora'nın sesi neden acayip çıkıyor?

"Bora? Ne oldu sesine?" dedim. İstemeden de olsa bu çatallı çıkan sesine kıkırdadım.

"Boğazlarım ağrıyor." dedi yüzünü buruşturup. Sesi kısık çıkıyordu. Ne kadar üzülsemde bu ses çok komikti.

Gülümsememi bastırıp ona baktım. Gerçekten acı çekiyor gibiydi.

"Ben artık gidip hazırlanayım okul için," dedi. Sonra aniden bana döndü "Geliyorsun değil mi?"

"Hayır, Bora. Kendin söyledin bana dün akşam. İpek ayarlamış işte. Ayrıca gitmek istemiyorum. Babam da emniyetten geldikten sonra gitmek istemiyorsam gitmememi söyledi."

"Ela, evet İpek ayarlamış. Sen suçsuzsun yani. Bu yüzden gelmen lazım." Sesini yükseltmişti; bunu kısık olan sesinin iyice kısılmasından anladım.

"Hayır, gelmeyeceğim. Kafamı toplamam gerekiyor zaten. Hem hala suçluyum ben. Hiçbir şey ispatlanmadı. Evde kalmak istiyorum. "

"Bunu İpek'e ödeteceğim! Böyle yaparak beni geri kazanacağını sanıyor ama yanılıyor!" Tehdit eder tonda söylemişti ama bu ses tonuyla ancak komik oluyordu. Arkasını dönüp pencereme ilerledi ve oradan ağaca tutundu.

Arkasından penceremi kapatmak için kalktım. Baktığımda sokağı dönmüştü bile. Penceremi kapattım ve paytak adımlarla yatağıma döndüm.

Ne bu felaketler böyle?! İpek'ten bu kadarını beklemezdim. Hadi diyelim İpek bunu yapacak kadar karektersiz, Ecem nasıl yapabilir bunu?

'Sana ne diyorsam yapacaksın! Yoksa sırlarını bütün okul öğrenir! Seni nasıl küçük düşüreceğimi biliyorsun!'

Böyle demişti Ecem'e. Belli ki Ecem'in sırları vardı ve okulun öğrenmesini istemiyordu. Ama şimdi durumu çok mu iyiydi sanki. Şu an suçlu bendim ama parmak izinde Ecem çıkabilirdi. Tabi silmediyse! Of! Eğer silmeyi unutmuşsa benim suçsuzluğum ortaya çıkacaktı ve Ecem suçlu olacaktı. Yine İpek paçayı kurtarıyordu!

Üstüme çöken umutsuzlukla sağ tarafıma döndüm. Bacaklarımı karnıma doğru çektim ve kollarımla yastığımı iyice sardım. Cenin pozisyonu aldım.

Hım. Düşünürsem, bir suçluyum, Caner'le olan arkadaşlığım tehlikede ve Bora'nın annesi benden nefret ediyor. Hayatımın harika olduğunu söylemiş miydim?

BORA'NIN AĞZINDAN

Okuldayım. Ela yanımda yok. İpek bir saattir beni kesiyor. Tuna ise ses tonuma gülmekten katıldı artık.

"Tuna, abi yeter artık. Komik değil." dediğimde bir kahkaha daha patlattı.

"Bora, sen bence konuşma bu gün abi." Bunu söylemesiyle eve gitmeyi düşündüm. Ama İpek'e bu yaptıklarını ödetmek istiyordum.

Neyseki zil çaldı, Tuna ve kahkahası benden uzaklaştı. Yanımda boşluk vardı. Ne çabuk alışmıştım Ela'ya. Şimdi eksik hissediyordum kendimi. Ben düşüncelere dalmış sırıtırken, bir parfüm oturdu yanıma. Pardon ya, İpek miş.

CORDELIA Where stories live. Discover now