27.Bölüm|"AŞK"

Start from the beginning
                                    

Kolların sahibi olan şahsiyete sinirle baktım.

"Çek lan elini üzerimden!"

Kumral, yakışıklı ve benim yaşlarımda olan çocuk tepki vermeden beni tutmaya devam edince ellerini belimden çekerek  Ellerimi göğsüne koyarak bütün gücümle ittim.

"Ne yapıyorsun lan sen gevşek?!"

Çocuk mal gibi sırıtınca ona 'Allah belanı versin' bakışlarımı gönderdim.

"Arda abinin selamı var güzelim"

Çocuğun dediğiyle kaskatı olmuştum. Bir adım gerileyip çocuktan uzaklaştım.

"Ne alakan var ardayla?"

Soruma cevap vermeyip bana yaklaşmaya başlayınca bende gerilemeye başladım.

Çocuk tam yanıma ulaştığı sırada yere düşmüştü. Çünkü güney ve görkemin arkadaşları çocuğu yatırıp dövüyordu.

Ben tepkisizce olanları izlerken güney çocuğa tehditkar bir ses tonuyla "kardeşim seni şöyle Bodrum kata doğru alalım." Deyip çocuğu sertçe yerden kaldırınca diğerleri de çocuğu kolundan tutup sürüklüyordu. Çocuk gitmemekte direnince görkemin arkadaşlarından biri  konuşmaya başladı.

"Çabuk olalım istersen görkem abi bekletilmekten hoşlanmaz!"

Çocuk görkemin adını duyunca kaskatı kesilmişti. Etrafa bakındığımda görkemi görememiştim. Çocuğu dövmek için Bodruma gitmişti kesin. Yine beni koruyordu.

bu çocuğun ardayla ne bağlantısı olabilirdi ki? Görkem ardanın bir daha yanıma yaklaşmayacağını söylemişti. Ne yapmıştı acaba Ardaya?

Bütün soruları bir kenara bırakıp çantamı sınıftan aldığım gibi dışarı çıktım. Daha fazla okulda kalmak istemiyordum. Görkem çocuğa ne yapmıştı acaba?

Eve gelince kendimi yatağıma atıp güzel bir uyku çekmek için kendimi uykunun kollarına bıraktım.

_________

"Lan Damla! Kalksana kızım sabahtan beri uyuyorsun."

Kafamı kaldırıp üstümde tepinen ve bağıran Aleve 'sen nasıl bi manyaksın?' Bakışlarımı attıktan sonra onu üstümden atarak yatakta doğruldum.

"Yeter ulan bir rahat bırakmadın! Git sen uyuyacağım ben." Dedikten sonra tekrar kendimi yatağa bıraktım.

"Ya Damla kalkman lazım Eren Abi ortada yok kızım saat kaç oldu baksana ya birşey olduysa?"

Yatakta hızla doğrulup Aleve baktım. "Saat kaç?"

Elindeki telefonu gösterip "gecenin 2 si!?" Dediğinde bir hışımla ayağa fırladım.

"Lan nerede bu çocuk! Hiç böyle yapmazdı Alev! Ya birşey olduysa?"

Bana telaşla bakıp"nereye gitmiş olabilir ki? Gidip bi bakalım." Dediğinde hızla pantolonumu üstüme geçirdim. Bir yandan da telefonumdan abimi arıyordum.

"Sen otur Ben giderim."

"Dikkat et tamammı?" Deyip bana sarılınca bende ona sarıldım. "Kapıyı kilitle." Diyerek uyarımı yaptıktan sonra kendimi dışarı attım.

Abim arabayı almıştı belli ki çünkü araba yoktu. Montumun üstüne taktığım boyunluğum ve şapkamı düzeltip yürümeye başladım.

Önce boks salonuna, ordan takıldığı arkadaşlarına kadar her yere baktım ama yoktu. Soğuktan artık bi taraflarım donmaya başlayacaktı.

Tehlikeli Çocuk Where stories live. Discover now