21.Bölüm|"KAYBETMEK"

Start from the beginning
                                    

Gözleri vücudumu süzerken dudakları yukarı kıvrıldı.

"Pijamaların güzelmiş." Dediğinde gözlerimi üzerime çevirdim.

"Gecenin bu saatinde pat diye geldin. Ne yapayım?" Dedim gözlerimi devirerek.

"Devirme öyle gözlerini ciddiyim ben. çok tatlı görünüyorsun." Dediğinde utanarak gözlerimi ondan kaçırdım.

"Biraz çocukça ama.." dedim utanarak.

"böyle olmanı seviyorum zaten."

"Nasıl?" Dediğimde bana yaklaştı. Ellerini yanaklarıma koyarak konuşmaya başladı.

"Böyle saf. Böyle tatlı. Böyle çocuksu olman güzel. Diğer kızların giydiği kalçalarını bile kapatmayan elbiselere kıyasla senin böyle olman benim için bir mucize." Dediğinde yanaklarımı okşuyordu.

Yanaklarımın utançtan kızarmış olduğuna yemin edebilirdim.o da bunu farketmiş olacakki güldü.

"Utanmanı seviyorum." Dediğinde gözlerimi gözlerine çevirdim. O kadar derin bakıyordu ki kendimi tuhaf hissettim. Bende görkeme böyle bakıyordum. Hayranlıkla.

Kendimi geri çekip kafamı topladım ve sormam gereken soruyu sordum.

"Sinem kim? Ve onunla ne Alâkan var?" Dediğimde gülümsedi.

"Görkem anlatmadı herhalde?" Dediğinde kafamı evet anlamında aşağı yukarı salladım.

"Ben sana herşeyi anlatırım." Dediğinde merakla "bekliyorum." Dedim.

Kafasını hayır anlamında sağa sola salladı. "Bir şartla." Dediğinde ona sinirle baktım.

"Ne şartı?"

"Yarın akşam benimle bir yemek ye. Ve bende herşeyi anlatayım." Dediğinde ona ters ters baktım.

Onunla yemeğe çıkamazdım. Görkem görürse önce onu sonra beni öldürürdü. Ama çok da merak ediyordum. Lanet olsun!

Cevap vermeyince çenemi tutup kafamı kendine çevirdi.

"Sen biraz düşün. Yarın haber verirsin." Dediğinde kafamı 'tamam' anlamında salladım.

Almam gereken bazı cevaplar vardı. Ama ardayla yemeğe çıkamazdım. Görkem öğrenirse neler olacağını tahmin bile edemiyordum. Sinemi daha sonra görkeme de sorabilirdim. Ama ardayla yemeğe çıkmayacaktım. Görkemi kaybetmeyi göze alamazdım.

**********

Tam olarak 4 derstir. Arkamızda görkemi süzen kızı farkedebiliyordum. Gözleri sürekli görkemdeydi. 'Pis sürtük' şeytan diyor kalk ağzını burnunu kır.

"Derdin ne?" Diyen sesi duymamla ve elime değen eli hissetmemle görkeme döndüm.

Sinirden yumruklarımı sıkıyordum. Tırnaklarımı fazla batırmış olmalıyımki elimin içi kanıyordu. Görkemin de elleri kanayan elimdeydi.

"Dalmışım." Dediğimde bana tuhaf tuhaf baktı.

Yanımızdan geçen çocuğu durdurup elindeki peçeteyi aldı. ve içinden bir tane çıkartıp kanayan elimi sardı. Bizi izleyip fısıldaşan insanları duyabiliyordum. Bana karşı böyle ilgili olması hoşuma gidiyordu.

Yan sıramızda oturan Ardaya baktığımda onunda gözleri görkemin elimi tutan elindeydi. Gözlerini gözlerime çevirdiğinde gözlerinde hayal kırıklığını görmüştüm. Beni gerçekten seviyordu. Ama ben onun canını yakıyordum. Kendimden bir kez daha nefret ettim.

Görkem sıradan kalktığında nereye gittiğini sormuştum. Ama işi olduğunu söyleyip beni geçiştirmişti. Görkemi süzen kızda kalkıp giderken kapıdan çıkmadan önce bana tuhaf bir bakış atmıştı. Bende ona en ölümcül bakışlarımı gönderdim.

Gözlerim Ardaya takıldığında sırasında öylece oturmuş önüne bakıyordu. Yerimden kalkıp onun sırasına oturdum.

"Kötü görünüyorsun." Dediğimde bana döndü. Yine öyle bakıyordu. Üzgün. Hayal kırıklığına uğramış gibi.

"iyi olmam için bir sebep yok." Dedi burukça gülümseyerek.

Tam ağzımı açmış konuşacakken sınıfa giren nefes nefese kalmış Alevi görmemle ona döndüm.

Koşarak yanıma geldiğinde "Ne bu hal lan?" Dedim merakla.

O ise bana üzgünce bakıyordu.
"Damla erkekler tuvaletine gitmelisin." Dediğinde ona 'Mal mısın?' der gibi baktım.

"Neden?" Dediğimde "Görkem.." demişti ki devamını getirmesine izin vermeden yerimden kalktım ve erkekler tuvaletine koştum. Ardada peşimden geliyordu.

Erkekler tuvaletinin önüne geldiğimde etraf çok kalabalıktı. Herkes içeriyi izleyip 'Oo' diyordu.

Önümdekileri itip öne geçtiğimde kapıyı iyice açtım ve ne olduğuna baktım.

Görkem 4 ders boyunca onu süzen kızı duvara dayamış ve göğüslerini sömürüyordu. Kızın da elleri olmaması gereken yerdeydi.

Gördüğüm şey karşısında donup kalmıştım. Bunu beklemezdim. Herşeyi beklerdim ama bunu beklemezdim. Akmak için yalvaran gözyaşlarımı geri gönderip güçlü durmaya çalıştım. Şimdi olmazdı. Şimdi Ağlayıp güçsüz olduğumu düşünmelerini sağlayamazdım.

Şimdi ya burdan ağlayarak gidecektim. Yada o kızın ağzını burnunu kıracak görkeme haddini bildirecek ve çekip gidecektim.

Yapmak istediğim şeyi yapıp içeri girdim. Görkemi kızın üzerinden çekip yana ittigimde görkem bana şaşkınca bakıyordu.

"Sen kimsin be!" Diye ağzını yayarak konuşan kıza sırıtıp
"Azrail'in." Dememle kızın saçını tutup suratına yumruğumu geçirmem bir oldu.

"Yardım edin adam öldürüyorlar!" Diye bağırıp ağlayan kıza aldırmadan dizimi karın boşluğuna geçirdim. Kız ellerini saçlarımı tutmak için kaldırdığında elini tutup ters çevirdim. Bağırarak kaçmaya çalışıyordu. Hiç takmadan tekrar yumruk atmak için elimi kaldırdım ama görkem beni tutup kızın üstünden çekti. Kız koşarak kaçtığında
Görkem "Yeter bu kadar." Deyip kollarımı sıkıca tuttu.

Kollarımı ellerinden kurtarıp onu ittim. Sinirle ona vurmaya devam ediyordum. Hiç etkilenmiyordu orası ayrı.

"Kes şunu!" Diye bağırdığında kaşlarını çatmıştı.

"Pisligin tekisin! iğrenç Herif! Nefret ediyorum senden!" Diye bağırdım bütün gücümle.

Beni kendine çekip kollarını bedenime sardı. "Şşt güzelim sakin ol." Dedi yatıştırıcı bir sesle.

Bütün gücümü kullanarak onu hızla ittim. "Sakın bana dokunma!" Diye bağırdım.
gözlerimden akan bir damla göz yaşına engel olamamıştım.

Görkem bana sert bi o kadarda şaşkınca bakarken Bütün ciddiyetimle ve soğuk kanlılığımla ona yaklaştım. Ve onu şaşırtan şeyi söyledim.

"Bundan sonra yokum. Kaybettin Görkem ... Beni kaybettin."

Tehlikeli Çocuk Where stories live. Discover now