18.Bölüm|"ANLAŞMA"

Magsimula sa umpisa
                                    

Yere oturup çocuğun kafasını bacaklarıma koyup bacaklarımın yastık görevi görmesini sağladım. Atkımı boynumdan çekip kafasının kanayan yerine bastırdım "hadi lütfen uyan!" Söylediklerimi duymadığını bilsemde ben yalvarmaya devam ediyordum. Gözlerini yavaşça araladığında gözleri beni buldu. Yaşıyordu! Şükürler olsun suratı bembeyazdı "Dayan biraz kurtulacaksın." Dediğimde elinin üstünde olan elimi hafifçe sıktı daha sonra gözleri tekrar kapandı. Ve kafası yana düştü. Kafamı kalbine koyup kalp atışlarını dinlemeye çalıştım çok yavaş atıyordu. Lanet olsun ölecekti! Ellerimi kalbinde birleştirip kalp masajı yapmaya başladım. Hadi ama ölemezsin! Kafamı tekrar kalbine koyduğumda kalp atışlarının normale döndüğünü anlamamla rahatlamıştım.

Ardından herşey hızlı gelişmişti ambulans gelip bizi aldıktan sonra hastaneye götürmüştü. Onu ameliyata almışlardı ama durumu hakkında hiç birşey söylememişlerdi bense endişeyle hastane koltuklarında oturup uyanmasını bekliyordum.

************

Sıcak kahvemi kenara bırakıp gelen doktorun yanına ulaştım.

"Durumu nasıl?" Diye sorduktan sonra doktor bana gülümseyerek bakıp "Merak etmeyin gayet iyi normal odaya aldık en kısa zaman da taburcu olabilir" dediğinde derin bir 'oh' çektim

"Öyleyse ben artık gideyim" dedikten sonra gitmek için arkamı dönmüştüm ki doktorun lafı beni durdurdu.

"Sizi görmek istiyor" ona anlamazca baktım.

"Hayatını kurtardınız. Görmek istedi sizi" diyerek açıklama yaptıktan sonra bana gülümseyerek yanımdan ayrıldı.

Derin bir nefes alarak tereddütle kapıyı vurup içeri girdim. Gözlerini yavaşca bana çevrdiğinde baştan aşağı beni süzdü. Gözlerinde şaşkınlık olduğu belliydi.

Etkileyici bir tebessüm ettikten sonra konuştu "Hayatımı kurtarmışsın" dedikten sonra kafasıyla koltuğa oturmam için işaret etti. Yanına ulaştığımda koltuğa oturmadan direk karşısında durdum. Yakışıklıydı fazlasıyla. Bütün kızları kolaylıkla elde edebilirdi.

"Çok korktum!" Dedim. Sesim sitem doluydu. Ve devam ederek

"iyisin değil mi?" Diyerek sordum.

"iyiyim. Bir dakika bekle adamlarım gelecek şimdi bol miktarda para vereceğim. Ne kadar istersin?"

"Ha?" Diyerek anlamadığımı belli ettim.

"Neden bana para veriyorsun?" Diyerek sordum.

"Çünkü hayatımı kurtardın. Ben borçlu kalmayı sevmem."

"Borçlu değilsin zaten. Seni para için kurtarmadım. Bu benim insanlık görevim. Gözümün önünde kimsenin ölmesine izin vermem. Geçmiş olsun" diyerek gitmek için arkamı dönmüştüm ki "Öyleyse ne istiyorsun? Para dışında ne istersin?" söylediği şeyle tekrar arkama dönüp gülümsedim.

"Sadece bir Teşekkür." Dedikten sonra onun şaşkın bakışlarını takmayarak hızlı adımlarla kapıya ulaşıp açtım.

"Dur! Kimsin sen?"

"Adını bilmediğin kız" Dedim ve der demez kendimi dışarı attım. 2 gündür buradaydım. Büyük ihtimal Abim ve Alev delirmişti.

Telefonumu çıkartıp cevapsız aramalara baktım.

'Yirmi iki defa abim.'

'On üç defa Alev'

Ve otuz üç defa görkem aramıştı.

Şaşırmıştım. En çok görkem aramıştı ve muhtemelen şimdiye delirmiştir. Görkemi aradığımda ilk çalışta açtı.

"Nerdesin lan sen! Niye açmıyorsun lan şu siktiğim Telefonunu?!" Sinirli olduğu her halinden belliydi ayrıca deli gibi bağırıyordu.

Tehlikeli Çocuk Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon