BÖLÜM 36: "HASRET II"

Start from the beginning
                                    

"Onu biz öldürmedik." dedi Yasemin. Kararlı adımlarla yürüyüp Airmid'in yanında durdu. Gök'ün çaresizliği yüreğini acıtıyordu. Onu kurtaracaktı.

"Sen onu bu hale getirdin." dedi Yasemin sonra. "Kadere karşı gelip annemi..." Durakladı. "Eğer Hazan'ı annemin ruhunu Hazan için vermeseydin tüm bunlar olmayacaktı."

Cihan'ın yaşlı gözleri alayla parladı. Küçük bir kahkaha attı. "Hazan'ın anlattıklarına inandığını söyleme bana!"

Yasemin'in kaşları çatılırken Rima "Ne?" diye bağırdı. Dün duydukları her şey yalan mıydı? Yasemin Hazan'ın dün anlattığı şeyleri hızlıca kafasından geçirdi. Eğer Hazan yalan söylediyse neden annesini işin içine katmıştı ki?

"Hepsi yalan mıydı?" diye sordu Kerem. Melisa'ya kavuşmuşken eski sorunlarla boğuşmak canını sıkıyordu; ama buna mecburlardı.

"Hayır." dedi Cihan. Elbette bir kısmı doğruydu.

Selim "O zaman neden öyle bir şey söyledin?" sorunca adam sırıttı. Bu hali Ali'yi çileden çıkartıyordu. O yüzden "Aptal aptal gülmeyi kes ve ne dolaplar çevirdiğinizi anlat!" diyerek adama patladı.

"Anlatacağım." dedi Cihan sakinlikle. "Ökse otu efsanesini bilir misiniz?"

Kendisine bakan suratların tepki vermesini bekledi. Beklediği tepkiyi alamayınca anlatmaya başladı. Aslında Kerem, Ali ve Vildan hikayeyi biliyorlardı; ama tepki vermemişlerdi.

"İskandinav mitolojisinin en güçlü tanrısı Odin ve Frigg'in oğlu, en yakışıklı ve en sevilen Tanrı Balder'di. Gözde olan hep oydu. Bu yüzden Loki Balder'i hep kıskandı. Onu öldürmek istedi."

Yasemin bu hikayenin nereye gideceğini merak ediyordu. Bunun konularıyla olan alakasını kestiremiyordu. Aptal bir efsaneydi işte. İki güne unuturdu.

"Loki'nin Balder'i öldürmek istediğini öğrenen Frigg bunu engellemek istemiş. Bunun içinde dünyadaki bütün varlıklara Balder'i öldürmeyeceklerine dair yemin ettirmiş; ama sadece bir şeyi göz ardı etmiş. Ökse otunu... Loki bunu öğrenince Balder'i ökse otundan yapılmış bir mızrakla öldürmüş. O günden sonra bir daha ökse otunu unutmamak için kapılara ökse otu asılmış."

Yasemin dayanamayıp sordu. "Bunun konumuzla alakası ne peki?"

Cihan gözlerini kıstı. "Konumuzla alakası mı ne? Hala anlamadın mı aptal?"

Yasemin kafasını hayır anlamında salladığında Cihan arsız arsız güldü. "Bu hikayedeki Loki Hazan. Balder de Bahar."

Yasemin kafasında bunun ne demek olduğunu tarttı. Sonunda zihnindeki kilitli kapılar açıldı. Hazan Bahar'ın öleceğinden haberdardı. Bunun başka açıklaması olamazdı. Kızın gözleri doldu. Ağlamamalıydı. Burada bu adama zafer yaşatmamalıydı.

Ahmet adamın söylediklerinden bir şey anlamadığı için aval aval etrafa bakıyordu. Neyse ki Cihan hikayeyi anlatmaya devam etti de bu bakışları son buldu.

"Hazan boğulmadı. Duvara Druides yazan o değildi."

"Sana neden inanlım?" diye sordu Ayberk Afra'nın önüne geçerek.

Yasemin'se güçlü kız imajını silip atmıştı. Gözleri yine dolmuştu. "Yalan söylüyorsun." diye fısıldadı kafasını iki yana sallayıp.

Rima da öyle düşünüyordu. "İnanma ona Yasemin. Senin kötü hissetmeni istiyor." dedi kız sertçe.

Cihan güldü.

TEPELERİN KIZI Where stories live. Discover now