BÖLÜM 22: "KAMP II"

3.5K 352 329
                                    

Ateşin etrafında oturmuş en büyük korkularını düşünürlerken son sınıflar eğleniyorlardı. Hiçbir şeyden haberleri yoktu. Belki içlerinde güçlü bir mistik özellik vardı; ama onlar bundan habersizdiler.

"Ben sanırım köpeklerden korkuyorum. O olaydan sonra yani..." cümlenin sonunu getiremedi Rima. Yüzlerce köpeğin arasında kalmış çaresiz hali gözlerinin önüne geldi. Korkunçtu.

Kerem ayaklarının ucundaki arbaleti alıp çantasına koyarken korktuğu şeyi düşündü. Daha önce korkmakla ilgili sorunu olmamıştı; ama bilinçaltının ne yapacağı belli olmazdı.

"Arada kaynadı." dedi Kerem kaşlarını çatarak. "Şu çakmağı aldığınız çocuk ne dedi?"

"Tuhaf olduğumuzu söyledi. Ayrıca arbaletini görmüş. Bence daha küçük bir silah bulmalısın kendine."

Kerem omuzlarını umursamadığını belirtmek için silkince Rima devam etti.

"Ve kül kesemi boşalttı. Barlas da bana kendi kesesini verdi. Onu en kısa zamanda doldurmayı unutma." dedi Barlas'a bakarak.

"Kavanozdaki külleri döktükten sonra artanları alırsın. Üvez ağacını kesip ilave yaparız sonra." dedi Kerem. Barlas kafasını salladığında aklına yanında getirdiği şey geldi. Az kalsın unutuyordu. Ayrıca bugün yaşadıkları tuhaflıkları da unutmak istiyordu. Diğerleri gibi eğlenmek istiyordu. Ayaklarının dibindeki sırt çantasından koca bir poşet ayçekirdeği çıkardı ve "Ta-tam!" dedi. Evet getirdiği şey çekidek ve plastik bardaktı.

"Onlar eğleniyorsa biz de eğlenelim." diyerek plastik bardaklara çekirdek koyup arkadaşlarına uzattı.

Afra göz devirerek "Eğlence anlayışın bu mu gerçekten?" dediğinde Cerem gülmeye başladı.

"Daha iyi bir fikriniz var mı Afra Hanım?" dedi Barlas iğneleyici bir ses tonuyla. Afra ağzını bir şey söylemek için açtı. Bir iki saniye bekledikten sonra söyleyecek bir şey bulamadığı için ağzını kapamak zorunda kaldı.

Yasemin bardağı alırken elleri titriyordu. Bu titremenin sebebi soğuk esen rüzgar değildi. Az önce yaşadığı şeyi hala unutamamıştı.
Gördüğü şey bir şekil değiştiren dahi olsa ablasını görmüştü. Kısa bir süre de olsa onu görmüştü. Onu o kadar çok özlemişti ki! O kısacık süre de yaşadığı mutluluk tarif edilemezdi.

Son sınıflar kendi aralarında şarkı söylerlerken Cerem "Acaba biz de mi onlara katılsak?" dedi. Burada boş boş oturmaktan canı sıkılmıştı. Çekirdek çitlemek onu memnun etmiyordu. Yasemin eğlenmek istemiyordu. Sesini çıkarmadan oturuyordu.

Afra "Aynen gidelim mi biz de? Çekirdek çitlemekle zaman geçmez." diyerek Cerem'e destek çıktı. O da sıkılmıştı. Yasemin umarım beni karıştırmazlar diye düşündü.

"Sizi burada zorla tutan yok." diye çıkıştı Rima. Yasemin dudaklarını oynatarak "İşte yine başlıyoruz." derken, Kerem gökyüzüme bakarak "Yine mi?" dedi. Kızların arasındaki bu sürtüşme fazla uzamıştı. Herkes bu durumdan şikayetçiydi.

"Ben artık onu ciddiye almıyorum Kerem. Boş ver!" dedi Afra ve Rima'nın suratına iğreniyormuş gibi baktı. Aslında onun Rima'yla bir sorunu yoktu. Rima ona kötü davrandığı için o da ona öyle davranıyordu. Rima bu işe bir son verse bir daha konusunu dahi açmazdı.

Rima elindeki çekirdek dolu bardağı solunda oturan Yasemin'in eline tutuşturup bir hışımla ayağa kalktı. Keşke Afra o kazanın yaşandığı gün ölseydi dedi içinden. Sonra kamp ateşinin etrafından dolanıp son sınıfların yanına doğru gitti.

TEPELERİN KIZI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin