13.Bölüm|"ZARAR"

Start from the beginning
                                    

Tam karşımda durup beni iyice süzdü. Gözleri bacaklarıma takılınca kaşlarını çattı.

Nereye bakıyor lan bu hıyar!

"Höst nereye bakıyorsun sen be?"
Diye sinirle sorarken çantamı bacaklarımı kapatacak şekilde önüme aldım.

Bana sertçe bakıp
"bin şu arabaya" dediğinde kollarımı indirerek "gerek yok taksiyle gideriz biz"deyip ona aldırmadan yürümeye başladım.

Arkamdan bi kol beni çekince ona döndüm. Görkem kolumu tutup beni zorla arabaya bindirirken hiç direnmeden bindim. Taksi bulamayacağım kesindi okula kadar yürümek de istemiyordum.

Tam kapımı kapatacakken onu durdurdum. " Hey Alev de gelsin!" Dediğimde kafasını sallayarak "onu güney alacak" dedi ve arabaya binip sürmeye başladı.

ikimizde konuşmuyorduk. Benim gözlerim onda onunkiler ise bacaklarımdaydı.
Çantamı bacaklarıma koyarak kapatmaya çalıştım.

"Sapık mısın sen? Diye sordum tek kaşımı kaldırarak.

içimi ısıtacak şekilde gülümsedi.

Allahım ölüyorum! Sen gülme ne olur ölür kalırım felan sonra kim uğraşacak cenaze masraflarıyla. gerçi Alev bunu büyük bi zevkle yapardı. Ama ciddi değildi tabiki.

Gülümsemesinin arasından kafasını bana çevirip
"Nasıl giyindigine bakar mısın?! Bakmayayım da ne yapayım?"

"Pis sapık!" Dedim kaşlarımı çatarak.

"Bugün yanımdan ayrılmayacaksın. Ayrıca birdaha böyle giyindigini görürsem bacaklarını kırarım!" Dedi ciddi bir ifadeyle.

Ona inanamıyorcasına baktım.
"Sanane ya benim ne giydigimden? Hem şort bu herkes giyiyor"

"Siktirme lan şortunu! Salak mısın kızım sen? Şu an bu halde nasıl göründüğünden haberin var mı? Erkeklerin seni gözleriyle becermesini mi istiyorsun? Öyle istiyorsan bana söyleseydin ben yapardım!"

Öyle bi bağırmıştı ki gözlerindeki öfkeyi görebiliyordum.

"Ya sapık mısın be! Kimse beni şey edemez tamam mı?"söylediğim lafın saçmalığını yeni fark ettim. Yerin dibine girsem keşke.

Artık bende sinirlenmiştim.

"Hem sanane ki? Sana ne oluyor!"

"Senin dilin fazla uzamış! Sonra görkem beni taciz ediyorlar deyip başıma bela olma birde seninle uğraşamam.

Şoktan açılmış ağzımla ona bakıyordum.

"Ya sen ne tür bir manyaksın? Senden birşey istemem ben! Hem bana birşey olmaz korurum kendimi." Dedim arkama yaslanarak.

"Fazla konuşuyorsun başbelası, eğer bana biraz daha karşı gelirsen o yapmadığım işkenceyi şimdi yaparım haberin olsun!"

"Yaparsın sen! Tıpkı o depodaki adama yaptığın gibi beni de öldürürsün! Söylesene görkem benim sonumda öyle mi olacak?"
Diyerek sinirle bağırdım. Gözüm birşey görmüyordu artık.

Araba ani bir frenle dururken sırtım koltuğa yapışmıştı.

Arabadan hızlı bir şekilde inip beni de indirdi ve kolumu tutarak sürüklemeye başladı.

"Ne yapıyorsun be? Bıraksana beni!"

Issız dağ gibi bir uçurum kenarına gelmiştik. beni yere ittiğinde ellerimin üstüne düşmüştüm.

Ayağa kalkıp ona bakmaya başladım ne yapmaya çalışıyordu bu?

"Evet haklısın! Sonun o adam gibi olacak. Evet doğru! Seni istediğim zaman öldürebilirim. Hatta niye duruyorum ki?" Diye bağırırken kolumu sertçe tutup beni kendine çekti.

Ben korkuyla kasılırken o neredeyse bütün vücudunu bana yasladı beni kendine iyice yapıştırıp uçuruma doğru götürdü ve tam uçurumun dibinde durdurdu. Ayaklarım kaydığında neredeyse düşüyordum.

Panikleyerek kollarımı görkeme sararken korku dolu gözlerimle ona bakıyordum. O ise ifadesizce gözlerime bakıyordu.

Bana sımsıkı sarılmışken uçurumdan düşmemi engelleyen tek şey onun kollarıydı.

Ona daha sıkı sarılırken boynuna sıkıca tutunuyordum.

"Görkem" dedim kısık çıkan sesimle.

Gözlerim dolmuştu ama ağlamıyordum. Ağlayamıyordum. Beni gerçekten öldürecekti.ve benim tek yaptığım düşmemek için bile olsa ona sarılmaktı.

"işte herşey benim elimde gör bunu! Şimdi seni bırakırsam ne olur?! Söyle bana." Diye bağırırken.

Gözlerimden bir damla yaşın düşmesine izin verdim.

"SÖYLE!" Diye yeniden bağırdığında fısıldar bir şekilde konuşmuştum.

"Düşerim" dedim ağladığımın farkındaydım.

Gözleri gözlerimi esir alırken tekrar konuştum. "ölürüm!"

Uçurumun kenarına biraz daha yaklaştığında tek ayağım boşluktaydı. Görkemle aramızda hiç mesafe yoktu. Beni sımsıkı tutuyordu.

Direnmeyecektim. Gözlerimi sımsıkı kapatmış olacakları bekliyordum.

Ayağım boşluktan kayarken düşüyordum.

Düşmek üzereydimki beni hızlı bir şekilde ileriye kendine doğru çekti ve uçurumdan uzaklaştırdı.

Gözüm dönmüştü resmen hıçkırarak ağlarken onu itip vurmaya başladım.

"Adi pislik! Nefret ediyorum senden" bütün gücümle onu itip vuruyordum ama onun üzerinde hiçbir işe yaramıyordu.

Kollarını belime koyup beni kendisine iyice çekti ve sımsıkı sarıldı. Ben hala hıçkırarak ağlarken kollarından kurtulmaya çalışıyordum ama o kadar sıkı tutuyordu ki kurtulamıyordum.

Beni kendinden ayırıp gözyaşlarımdan öptü ve geri çekildi.

"Üzgünüm,benden uzak durmalısın zarar görüyorsun. Sana zarar vermek istemiyorum o yüzden uzak durmalısın!"

Arabasına binip gazı köklemeden önceki son sözleri bunlar olmuştu.

Az önce beni öldürmeye kalkan çocuk şimdi sana zarar vermek istemiyorum demişti. Ne demek şimdi bu?

Tehlikeli Çocuk Where stories live. Discover now