S.N. - 8.BÖLÜM: "GÖLGE"

Start from the beginning
                                    

Yaraya baktı, önemli bir şey değildi ama kanıyordu.

"Mikrop kapmaması gerek." dedi sınıfın duvarında asılı duran ilk yardım dolabından bir şeyler alıp geldiğinde.

Önüme geçti ve diz çöktü.

Oksijenli su olduğunu tahmin ettiğim sıvıyı pamuğa dökerek bacağıma sürdüğünde bende ona bakıyordum.

Onu anlamak neden bu kadar zordu?

"Beni izlersen odaklanamam." dedi gülerek. Ortamdaki kasveti dağıtmaya çalışır gibi bir havası vardı ama becerememişti.

"Ben hep senin yanında olacağım." dedi dizimle ilgili bir problem kalmadığından emin olduğunda. "Sen istesen de istemesen de."

Cevap vermedim, sadece yanından öylece yürüyüp gittim. Arkamda bırakmış gibi, yarı yolda bırakmış gibi...

Dans atölyesine girdiğimde dedikodular bütün okula yayılmıştı bile, Begüm'e dahi. Ne olduğunu bilmiyordu ama endişeden öldüğü belliydi.

"Anlatmayacak mısın?" dedi öfkeyle.

"Sadece Gizem' le tartıştık, sonra da Savaş geldi zaten." dedim konuyu fazla deşmemeye çalışarak

"O kendini beğenmiş artık fazla oluyor, ben ona gösteririm."

Begüm atölyeden çıkmak için beni geçmeye çalıştığında hızla onu durdurdum.

"Savaş ona feci kızdı, hatta beni sevdiğini bağırdı onun önünde."

Begüm şaşkınlıktan dilini yutmuş gibiydi, bu kadarını beklemiyordu. Okul gündeminin çok gerisinde kalmışlardı çünkü şu birkaç gündür bizim aksimize dersleri geç saatte başlıyordu.

Begüm cümlelerini zar zor topladığında cevap vermek için ağzını açacaktı ki sınıfa hoca girdi.

"Arada konuşacağız." diyebildi sadece.

Bende ağzımı oynatarak 'Tamam.' dedim.

Gözlerimi Begüm'den çekip hocaya çevirdiğimde ortamın ne kadar gergin olduğunu yeni fark etmiştim. Kısa bir süre sonra da zaten bu gerginliğin sebebi anlaşılmıştı; Yurtdışı yarışmasının tarihi bugün belirlenmişti.

Hepimiz son hızla koreografinin üzerinde çalışmaya başladığımız da hala şaşkınlığımızı ve heyecanımızı üzerimizden atamamıştık. Belki de bu yüzdendir ki sürekli hata yapıyor ve baştan başlıyorduk.

Kısa zamanda çok işimiz vardı, gerçekten çok iş.

Bir buçuk saatten uzun süren çalışmanın ardından mola verdiğimizde Savaş sigara içmek için bahçeye çıkmıştı. Ben de Begüm'le beraber camın önünde duruyor, yarıda kalan sohbetime devam ediyordum.

"Bu kadar anlattın ama Gizem'le barıştılar bile." dedi Begüm aniden.

"Ne?"

"Savaş'a bir baksana."

Bakışlarım yeniden cama döndüğünde Savaş ve Gizem'in aşağıda gülüştüğünü gördüm. Yüzüm düşmüştü ve bunu, beni tanımayan biri bile hemence anlayabilirdi.

"Bu ne Gizem sevgisiymiş." dedim sertçe camı kapattığımda. "Bir de bana Gizem'i sevmiyorum diye atıp tutuyordu."

"Defne bana kızma ama ben Savaş'ı anlıyorum." dedi Begüm vereceğim tepkiden korka korka. "Küçükken kötü şeyler yaşamış demiştim ya hani, Alperen'in dediğine göre o zamanlar uzunca bir süre de kimseyle konuşmamış Savaş. Tabi bu suskunluk Gizem'le bir şeyler paylaşmaya başlayana kadar sürmüş. Baksana Gizem'in kişiliğine rağmen o kadar senedir arkadaşlar."

SEVGİ NOTALARIWhere stories live. Discover now