74. Bölüm

1.5K 112 3
                                    

"O yaşasaydı yanıma mutlaka gelirdi. Anladın mı? Şimdi git burdan!"
"Elice...ben..." Lafını tamamlamadan kestim .
"Git!" Masadan kalkıp gitti.
"Dünya da başka alfalar da var. Mesela Christina ve Abigail gibi." Dedim. Arkasını bana dönerek yürümeye devam etti.
Ona inanmıyordum işte! İnanmayacaktım da. Benim acımla bu şekilde tahminler yürütemezdi.

Kafamı yatağın başını yaslayıp düşünmeye devam ettim. Savaşa bir hafta kalmıştı ve ben fazla kayıp vermemizden korkuyordum. Havalar da soğudukça kar yağma korkusu herkesi korkutuyordu. Kazanacağımızın yüzdesi daha büyüklükle bizdeydi. Ama belli olmaz. Önlem almaya devam etmeliyiz. Aksi taktirde istemediğimiz şeyler olması iyi olmaz. Ben daha fazla kimseyi kaybedemem. İşte buna dayanamam.

Yatağın içine girip gözlerimi kapattım. Hiç bir şey düşünmemeye çalışarak gözlerimi uyumaya çalıştım. Ama özlemim ağır basıp bana Adrian'ı hatırlattı. Sanki bana gülümsüyordu. Ve ben gerçekten o hissi yaşamıştım. Yine de uyumuştum.

Gözlerimi saçımda ki soğuk hisle açtım. Sonra da bir vampir kokusu aldım. Koku tanıdıktı. Ama göremiyordum. Sanki kör olmuştum. İç güzilerimle büyü yapıldığını anladım. Bağırmak üzereydim ki büyüyle bütün vücudum kaskatı kesildi. Ve hareket edemedim. Ne olduğunu görmek istiyordum.

Alfa gücüme odaklanmaya çalıştım. Gözlerimi açsam yeterdi. Ve işte bütün gücümle uğraşıp gözlerimde ki büyüyü kaldırmaya çalıştım. Ama çok fazla güçlüydü. Bu...bu kesinlikle bir alfa gücüydü. Başka bir açıklaması olamazdı! Bu alfa kimdi?

Gözlerim acayip bulanık bir şekilde açılmaya başlamıştı. Siyah saçlıydı. Beyaz bir teni vardı. Ve o mavi deniz gözler. Oldukça yakınımdaydı. Ama hala kim olduğunu çözememiştim. Kokusu değiştirilmiş. Büyüyle başka bir kokuya sahiplenmişti. Tanıdığım biri olmalı.

Gözlerime direniyordum resmen. Olmuyordu!
Sadece bulanık görüyordum. Ama bana yaklaşmaya başladığını gördüm. Bu yüzden hareket etmek için gücümü kullandım. Ama büyülerimi etkisiz hale getirmişti. Neden konuşmuyordu?

Yaklaşıp dudaklarını benimkilere bastırdı. Onu itmek istedim. Ama vücudumu hareket ettiremiyordum! Elleri tişörtümün uçlarına gittiğinde boğazımdan bir reddetme belirtisi çıkardım. Adrian'a ihanet etkiyecektim!

Aklını okumaya çalıştım. Ama hiç bir gücümü kullanamıyordum! Sonra bir daha aynı sesi çıkardım. Bana sarıldı. Bu kimdi gerçekten? Yoksa...hayır! Adrian olamaz! Eğer o olsaydı bana bunu yapmazdı. Neden yapsın ki zaten?

Sarılıp yanağımı öptü. Sonrasında yatağımın üzerinden kalkıp camdan çıktı. Kokusu gittikçe uzaklaşıyordu. Ve onu takip etmemem içinde büyüyü kesmiyordu. O büyüyü kesse yapacaklarım az değildi. Maf olacaktı! Ve kokusu tamamen kaybolduğunda büyü kesildi. Ani bir hareketle yataktan kalkıp cama koştum. Kimse yoktu. Ve kokusu da kaybolmuştu. Onu bulamazdım. Pencereyi kapatıp büyüyle kilitledim. Sonra yaptığım büyüyle pencereyi görünmez bir ateşe çevirdim. Artık kim bu pencereye dokunursa eli yanacaktı.

Vote ve yorumlarınızı bekliyorum...
Sizi beklettiğimin farkındayım. Bazı sorunlar nedeniyle geçiktiği için özür dilerim. Telafisi olacaktır. Ve son olarak kitap takipçisi 3000, kişi olmuş. Daha fazla da artar inşallah. Ama vote ve yorumlarınızı hiç alamıyorum. Gerçekten çok az. Lütfen destek bekliyorum.

Kızıl Ay Doğuyor (BİR VAMPİR HİKAYESi)1Where stories live. Discover now