46. Bölüm

1.8K 127 4
                                    

"Önce vampir kuruluna gidiyoruz. Hem Alice'ye yaptıklarının bedelini ödeyecekler, hem de beni zehirledikleri için cezalarını keseceğiz." Dedim. Sonra arkamı dönüp yürümeye başladım. Şimdi vampir kuruluna gidiyorduk.

"O kapıyı hemen açmazsanız burayı mine çiçeği bombalarına gömücem!" Kapı açıldığında karşımda pelerinli bir adam duruyordu. Şapkasıyla yüzünü kapatmış ve kendini gölgesine bırakmıştı. Alice birden önüme geçip geçti.
"Sen osun!" Anlamadığım bir hareketle onun boynunu kırdı. Sonra da kafasını olduğu yerden koparttı. Ve yüzünü bize gösterdi. Bu Alice'ye insanken saldıran Mylo'ydu! Alice dolu gözleriyle içeriye daldı. Bende arkasından girdim. Ona yetişip iki kız kardeş ortalığı kavurduk.

İki koruma bizi gördü. Göz alanımıza sokmadan yanlarından geçerken kafalarını birbirlerine çok hızlı çarptırıp patlattık.
Önümüze parmaklı demirler geçti.
"Korkuyorlar Alice! Devam et!"
"Memnuniyetle!" Dedi ve aynı anda demir parmaklıkları kırdık. Öbürleri arkamızdan geliyorlardı. Ama intikam almamız şarttı!

Aidan yanımıza koşarak gelip mine çiçeği bombalarını verdi. İkişer tane aldık. İşte vampir kurulu karşımızdaydı. Onlar daha ayağa kalkmadan büyüyle donmalarını sağladım. Sonra mine çiçeği bombalarını Tyler'ın kafasına o kadar hızlı fırlattım ki kafasının ortası delinmişti. Geriye doğru düştü. Ve acı bir şekilde kükremeye başladı. Alice de Zeus'a bir bomba attı. Tam kalbinin olduğu yere atmıştı. Ve Zeus birden yere yıkıldı. Bristol'ün karnına bir bomba daha attım. Karnı delindi ve yere düştü. Acı bir bağırmadan sonra
Sıra Maxwell ve Meghan'a gelmişti. Onlara yaklaştım. Ve iki sarışın vampirin kafasını birbirine çarparak patlattım. Üstüme bütün iğrenç kanları sinmişti.
"Çakma sarışınlar sizi!" Alice'ye baktım. Zeus'a yaklaştı. O sırada Alex, Micheal, Aidan, Derek ve Jaycop bize bakıyordu. Alice Zeus'un yanına eğildi. Fısıltı şekliyle bir şeyler söyledi. Safkan bir kurt olduğu için büyü yapabiliyordu.

Sonra Zeus'un kalbinde ki yara birden kapandı. Ve Bedeni morlaşmaya başladı. Alice büyüyle Zeus'u alıp duvara çarptı. Sonra hızlı bir şekilde yakasından tutup onu bir daha duvara çarptı ve bütün kemiklerini kırdı. Zeus yere düştü. Alice şuan fazlasıyla sinirliydi. Gözleri altın sarısına dönmüştü. Çok sinirliydi.

Bende o sıra Tyler'ın yanına gittim. Mine çiçeğinden dolayı yerde kıvrılıyordu. Eğilip uzun saçlarından tuttum. Ve iyice çektim. Yine bağırmaya başlamıştı.
"Adrian nerde!" Dedim.
"Hahaha. O öldü." Dedi. Saçlarından tutup kafasını yere çarptım.
"Nerde!!"
"Öldü!!!"
"Kafanı patlatmamı ister misin? Yoksa Adrian'ın yerini söylemek mi?"
"Öldü! Öldü! Öldü! Öldü!" Diye durmadan tekrar etmeye başladı. Sinirlerimi kontrol edemeyip kafasını yerde patlattım.

Ayağa kalkıp derin nefesler almaya başladım.
"O..o ölmedi. Yaşıyor!" Gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Hayır! Kimi kandırıyorum! O öldü. Öldü!

Kızıl Ay Doğuyor (BİR VAMPİR HİKAYESi)1Onde histórias criam vida. Descubra agora