3. Bölüm Okulda ilk gün...

8.8K 465 20
                                    

Aradan koca bir hafta geçmişti. Adrian beni hiç aramamıştı. Numaramı boşuna vermenin pişmanlığıyla da sinir olmuştum. Muhtemelen numaramı alıp alamayacağını test etmişti. Amacını tam kestiremiyordum ama elimde olmadan içimde bir hayal kırıklığı besliyordum. Aptallık etmiştim. Neden arasındı ki? Beni gördüğünde terden ve çamurdan ibarettim. Hem eminim görüşebileceği bir çok kız vardı.

Muhtemelen çapkınlık peşinde koşturan bir adamdı. Kızların numaralarını alıp alıp belki de arkadaşlarına veriyordu. Oysa amacım etkileyici olabilmekti. Ama yanılmıştım. Nasıl etkileyici olabileceksem, adamı o kadar terslemiştim. Neden benimle görüşmek istesin ki? Zaten bugün okula başlamam gerekiyordu. Gardımı düşürüp hedeflerimi bir anlığına geri plana atmıştım. Evet, ben koca bir aptaldım.

Okul için hazırlanmaya başladım. Siyah eteğimi, beyaz gömleğimi giydim. Çantamı hazırlamayı unutmuştum. Al işte! Bak, boş yere vakit kaybediyordum. Saçlarımı rastgele bağlayıp hızlı bir şekilde çantama yöneldim. İçine bir kaç defter ve kalem yerleştirdim. Spor çantamı da aldım. Ders seçimlerini yapıp tekrardan sıkı bir program oluşturmalıydım. Ayrıca bu hafta uyku düzenimi yarım saatlik bir arayla alt üst etmiştim. Tamamen düzenimi değiştirmeliydim.

Odamdan çıkıp karşı odaya gittim. Alice her sabah servisle giderdi okula. Bizde genellikle Alex ile beraber giderdik arabayla.
"Alex hazır mısın?"
Seslendim ama duymamıştı. Odasına girdim. Hala uyuyordu.
"Alex okula geç kalacaksın kalk hadi!"
"Ben arabayla gelirim. Sen git!" Göz devirdim. Beni yürütmesi şart mıydı yani?
"İyi o zaman sen bilirsin." Dedim ve odasından çıktım. Sonra aşağı indim. Mutfağa girip su doldurdum. Suyu içtim. Bardağı tezgâha bırakıp kapıya yöneldim. Ayakkabılarımı giydim. Ve evden çıktım. Gözlerim kol saatime kaydı, geç kalıyordum...

Yürümeye başlamıştım ki Adrian geldi bir hafta sonra. Motoruyla yanımda durdu. İnanamıyorum gelmişti! Ne diyecekti ki acaba?
"Hey! Okula mı gidiyorsun?" Evet, gerçekten süper bir cümle olmuştu bu söylediği. Ne bileyim? Hiç değilse bir selam deseydi ya.
"Sizi tanımıyorum. Bir hafta falan görmemiş olabilirim." Dedim şakayla. Buna gülerken aslında mahçup olmuş bir yüz ifadesi vardı.
"Ben özür dilerim. Seni ihmal ettim. Hadi arkama bin. Seni götüreyim." Her ne kadar ona kızmış olsamda yüzünü görünce içim yumuşamıştı.  Yine de, "Neden?" diye sorup imalı bir bakış attım. Sanırım buna 'naz yapmak' diyorlardı.
"Sadece telafi etmek istiyorum. Lütfen..." Her ne kadar bu nazlı konuşmayı uzatmak istesemde geç kalıyordum. Belki bunu sonraya erteleyebilirdim.
"Tamam." Bagajdan kaskı ve montu alıp giydim. Sonra arkasına bindim.
"Nerde okuyorsun?"
"Yopyangir lisesi." Dedim. Arkasını dönüp şaşkınca baktı.
"Gerçekten mi?"
"Evet. Neden?"
"Yok, bir şey." Dedi. Önüne döndü. Omuz silktim. Motoru sürmesiyle korkudan ona sarıldım. Kıkırdadığını duyabiliyordum.

***

Okulun önünde durduk. Arkasından indim. Sonra montu ve kaskı bagaja bıraktım.
Tam ona veda etmeye hazırlanıyordum ki o da bıraktı kaskını ve montunu. Şaşkınca ne yaptığını anlamaya çalışıyordum. O neden inmişti ki?
"Sen neden indin?"
"Şu okulun sağ tarafındaki binanın ne olduğunu biliyor musun?" Gözlerim yanda ki binaya döndü. Kimsenin yaklaşmadığı o efsanevi bina.
"Dövüş ve askeri eğitim binası." Dövüş eğitimlerinin verildiği askeri bir binaydı. Sadece erkek dövüşçülerin olduğu söyleniyordu. Ve neden liselilerin yanında ki bina oluğunu anlamıyordum.
"He! İşte ben orada öğrenciyim. Okul çıkışında seni arayacağım." Dedi. Ve gitti. Ne yani? Okullarımız yan yana mıydı onunla?
Arkasından yetişip kolundan tuttum. Bana döndü.
"Ciddi ciddi bu okulda okuyorsun yani?" Dedim şaşkınca. Gülümsedi.
"Evet. Bu kadar şaşmamalısın. Aynı kasabadayız." Dedi ve gitti. Arkasından okula girişini izledim...

Kızıl Ay Doğuyor (BİR VAMPİR HİKAYESi)1Where stories live. Discover now