19. Bölüm

2.5K 210 13
                                    

   Ertesi günü normal hayatıma geri dönmüştüm. 1 hafta yattıktan sonra okula doğru yola çıkmıştım.

    Normalde gerçekten hasta olduğumu öğrenme ve ölme ihtimaline karşı insanları kendimden uzaklaştırma kararı almıştım. Ama bunu bir daha düşündüm de insanların benden nefret ettiğini bilerek ölmem beni öteki dünyamda rahat ettirmezdi.
   O yüzden herkese karşı normal davranacaktım. İki dakika da bir koluma bakmam dışında normalliğim üst seviyedeydi.

   David ile ayrılmıştık ve bunu ilk başta 'yanlış yaptım' gibisinden düşünsem de anladım ki bu ikimiz için de iyi olacaktı. Zaten düşman olmamıştık. Dost kalmaya çalışacaktık. Eskiden olduğu gibi yani ve bu bana iyi gelen tarafı olacaktı. Hem onu kaybetmemiş, hem de onunla oynamamış olacaktım.
   Aslında uzun bir süre benim yalnız kalmam en iyisi olacaktı.

   Biyoloji sınıfına doğru ilerlerken arkamdan duyduğum ses ile duraksamıştım.
"Bella!"
"Naber Kate?"
"İyi. Biyoloji sınıfına mı?"
  Kafamı salladım.

   Birlikte yürümeye başlamıştık. İçeriye girdiğimizde David'i görmüştüm. Kate hemen onun yanına geçti çünkü artık onun yeri orasıydı.
  David de beni gördüğü zaman yavaşça elini havaya saldırdı ve gülümsedi. Ben de ona doğru gülümsedim Tyler'ın yanına geçtim.
"Günaydın!" Dedim kitaplarımı açarken.
"Günaydın! Daha iyi misin?"
  Kafamı salladım. Kate'e doğru baktım. İkisi de fısıltı ile bir şeyler konuşuyorlardı.
  Bayan Will'in içeriye girmesiyle kafamı hemen çevirdim.
   Hiç bir şey demeden tahtaya bir şeyler yazmaya başlamıştı. Önünü döndüğünde herkese bir göz gezdirdi.
"Tahtaya yazdığım kavramları yanlarına kim yazarak açıklamak ister?" Diye sordu.
   Herkes etrafına bakıyordu. Eline dosyası ile kalemini aldı.
"Böylece ilk notlarımıza başlayabiliriz." Dedi ve listeye göz gezdirdi.
"Winston!"
    Bayan Will'e doğru baktım.
"Hadi Winston buraya gel ve bize açıkla. Ben de ona göre notunu vereyim."
   Bir şey demeden ayağa kalktım ve oraya doğru ilerlemeye başladım.
   Bayan Will tebeşiri bana doğru uzatmış öylece duruyordu. Gözlerimi ondan ayırmadan tebeşiri elinden aldım ve yazı yazmak için tahtaya sürttüm.
    Nedense nefes alış-verişlerimin arttığını fark etmiştim ama bunun neden kaynaklandığını bilmiyordum. Çünkü heyecanlı değildim. Ellerim titremeye başlamıştı. İşimi bitirdikten sonra tekrar Bayan Will'e doğru döndüm ve tebeşiri eline verdim. O anda şiddetli bir şekilde başım dönmeye başlamıştı.
"Winston sen iyi misin?"
"Bayan Will tuvalete gitmem gerekiyor!" Dedim ve başka bir şey demeden hızlı bir şekilde tutunarak sınıftan çıktım.
   Aman tanrım! Panik atak geçiriyordum. Soğuk soğuk terlemeye başlamıştım.

  Nihayetinde tuvalete geldiğimde kendimi yere attım. Duvara doğru iyice ilerledim ve yere oturarak sırtımı oraya verdim. Bacaklarımı kendime doğru çektim. O sırada kapı açılmıştı. Bu Kate di. Yanıma doğru eğildi.
"Bella sen iyi misin?....Bella yine burnun kanıyor.....Bella!"

   Şu anda seslerden başka hiçbir şey göremiyor ya da hissedemiyordum. Yalnızca kör ve dilsiz gibi oturuyordum.

   Duman...dumanlar! Dumanların ardından gözüken 2 kadın. Gözleri dışında hiçbir şey göremiyordum. Birinin gözü gri dumanlar arasından simsiyah diğerinin ise kıpkırmızı. Hem de bütün gözleri. Bana doğru yaklaşıyorlar. Dibime kadar geldiklerinde kendime geldiğimi hissetmiştim. Etrafıma bakındım ve doğruldum. Chris'in dizinde yatıyordum. Ona doğru baktım.
"Tanrım! Sen gerçek misin?"
  Gülümsemişti. Elimle suratına değdiğim anda kaybolmuştu. Elime doğru baktım. Ona değmeye çalıştığım elim kan olmuştu. Elimi o kandan kurtulmak istercesine salladım. Geriye doğru süründüm.
"Bellaaaa!"
O sırada gözümü açtım.
"Tanrım o uyandı!" Diye bağırdı oradan Kate. Saçlarımı yüzümden çekti. Hemen kalktım.
Ed, Jessica ve David de oradaydı. Ed kalktığımı görünce yanıma geldi.
"Bella ne gördün?"
Yere doğru baktım. Kendime gelmeye çalışıyordum. Derin derin nefes alıp veriyordum.
"Bilmiyorum. Tam olarak seçemedim ama..."
"Ama ne?"
"İki kadın vardı. Biri siyah biri de kırmızı gözlü iki kadın! Yüzlerini tam olarak seçemedim. Ama ikisinin de Chris ile bir ilişkisi olduğuna eminim"
"Dur bir dakika! Chris mi? O ne alaka?" Diye sordu David öne doğru gelerek.
"Onlardan hemen sonra Chris'i gördüm. Gülümsüyordu. Ondan sonra kayboldu."
Ellerimi yavaş bir şekilde havaya kaldırdım.
"Ellerim...ellerim kanlıydı. Çok fazla kanlıydı. Ona dokunmaya çalıştığım sırada kayıp oldu."
Hepimiz Ed' doğru baktık.
"Bunun anlamı ne Ed?" Diye sordu Kate. David ile birbirimize baktık.
"Bilmiyorum. Hiçbir fikrim yok!." Dedi şüpheli bir şekilde ve eliyle başını tuttu.

   Arkadaşlar. Yeni bir bölümü daha yayınlamış bulunuyorum☺️ umarım bölümü beğenmişsinizdir. Karakterlerin fotoğraflarına bakarken aklıma bir şey geldi.  Sizce "kurtlar arasında" için bir instagram sayfası açayım mı? Oradan fotograf ve kendi yaptığım videolarımı sizinle eğer isterseniz paylaşabilirim. Kitapta geçen konuşmaları falan sizin için resimlerle düzenleyip destekleyebilirim. Lütfen bana yorum ve mesajlarınız ile bildiriniz. Eğer istiyorsanız, beni yarı yolda bırakmazsanız instagram sayfasını saniyesinde açacağım. Lütfen yorumlarla bildirin!!

Kurtlar Arasında (3. Kitap)Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt