17. Bölüm

2.3K 201 20
                                    

"Bella uyan hadi! Uyan artık uykucu!"
Gözlerimi açtım.
"James neler oluyor? Neden beni bu saatte kaldırıyorsun?"
"Ah 1 hafta sana fazla geldi anlaşılan. Kalk hadi Bella! Kalk yoksa doktora geç kalacağız."
"Doktora mı?" Dedim ve yavaş bir şekilde doğruldum.
"Kaç gündür uyuyordum?" Diye sordum. Çünkü en son uyumadan önce amcam ile konuşmuştum.

James o sırada içeriye güneş girmesini engelleyen perdeleri açıyordu. Komidinin üzerinde bulunan ilaçları eline aldı.
"Eğer bunları kullanmaya devam edersen hayatını uyuyarak geçireceksin Bella." Dedi ve ilaçları masanın altında bulunan çöp kutusuna attı.
"Ama o ilaçlar beni..."
"Evet etkisiz hale getiriyorlar. Daha fazla bunları kullanmayacaksın! İşte o kadar!"
"Pekala!" Dedim ve üzerimden yorganı çeken James'e doğru baktım.
"Ne giyeceksin?"
"Duşa girmeliyim."
"Saçmalama seni aptal! Dikişlerini aldırmaya gidiyoruz."
"Doğru ya....."
Dolabın önüne geçip bana doğru döndü.
"Kot pantolon ile beyaz uzun kolluyu verebilirsin." Dedim. Hemen dolabı açıp içinden istediklerimi verdi.
"Giyin!" Dedi ve odadan çıktı. Başka yapacak bir şeyim yokmuş gibi üzerimi giyindim ve saçlarımı bağlayıp elimi yüzümü yıkadım. Daha sonra odanın kapısını açtım. James ve amcam beni aşağıda bekliyorlardı. Telefonumu da cebime koyup üzerime ceketimi giydim ve aşağıya indim. Amcam ile göz göze gelmiştik.
"Tatlım doktor hastaneye aç gelmen gerektiğini söyledi."
  Kafamı salladım. Amcamın üzerinde takım elbisesi vardı. Birlikte evden çıktık ve arabaya binerek hastaneye doğru ilerledik.
"Doktor Ryan birkaç tahlil yapacağını söylemişti. Bunlar ne için?"
"Kontroller işte. Aslında hazır gitmişken bence iyi de olur."
"İyi de benim buna ihtiyacım yok ki. "
"Yine de bir şey kaybetmeyiz öyle değil mi?"
Bir şey dememiştim. Hastanenin önüne geldiğimizde James arabadan inmem için yardım ettiği sırada, başka bir araba daha yanımıza park etti. Tanrım bu David'in arabasıydı. Hemen arabadan indi ve yanıma geldi. Anahtarını cebine koyarken bir yandan da konuşmaya başlamıştı.
"Bella çok üzgünüm. Senin yanında olamadım. Ben..." Orada kalmıştı. Amcam ile James'e baktı. Sözünü tamamlamamıştı.
"Sorun değil." Dedim ve elini tuttum. Yere doğru bakmaya başladı. Boynuna doğru sarıldım. O da bana sarılmıştı. Ayrıldığımızda amcam konuşmuştu.
"Artık gitmeliyiz Bella."
Kafamı salladım. David'in elini bırakmadım. Birlikte içeriye girdik.

Girer girmez bizi doktorun odasına almışlardı. Kısa bir süre sonra içeriye Bay Ryan girmişti. David hala yanımdaydı. Oradaki sandalyeye oturdum. Amcam ve James ise kitaplığın önünde duruyorlardı.
"Merhaba Bella! Görüşmeyeli nasılsın?" Dedi ve önümdeki sandalyeye oturdu.
"Uyuşuk." Dedim ve ellerime doğru baktım. Doktor eline beyaz eldivenlerini taktı. Ve bana doğru baktı.
"Tişörtünü sıyırabilir misin?"
Kafamı sallayarak dediğini yaptım ve arkama doğru yaslandım. Doktor eline gerekli eşyalarını alarak işini yapmaya başladı.
Kısa bir süre sonra David'in elimi sıktığını fark etmiştim.
"Hey sen iyi misin?" Diye sordum ve ona doğru baktım. Gözleri kapalıydı. Kafasını salladı. Elimi sıkmayı bırakmıştı.
Nihayet bittiğinde doktor eldivenlerini çıkardı ve arkasına doğru yaslandı. Karnımı kapattım.
"Bu gerçekten tuhaf bir cam kesiğiydi Bella."
"Biraz sakarımdır." Dedim.
Kaşlarını kaldırdı.
"Şimdi eğer iznin olursa seninle bir şey konuşmak istiyorum." Dedi.
"Tabiki." Dedim. Doktor ben böyle deyince önce David'e sonra amcamlara doğru baktı.
"Acaba bizi birkaç dakika yalnız bırakabilir misiniz?"
Hepsi de kafasını sallayıp odadan çıktılar. Bay Ryan ile yalnız kalmıştık.
"Bir şey mi oldu?"
"Bella bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum. Aslında bakarsan daha emin de değilim ve bunun senin için zor olacağını biliyorum. Bu durumdan biraz amcana bahsettim ve onayladı..."
"Neler oluyor?" Diye sordum.
"Geldiğin gün....kanının rengi olması gerekenden daha koyuydu. Ben de merak ettim ve kanından birkaç damla alıp onu laboratuvara teslim ettim. Belki yapmamalıydım ama iyi ki yapmışım."
"Ben..... tam olarak anlayamıyorum."
"Bella bunun ile ilgili tahlil yapmak istiyorum ve henüz bu belli de değil ama..."
"Söyleyin artık kanımda ne var?"
"Kanında koch basili mikrobunu tespit ettik Bella."
"O da nedir?" Diye sordum endişeli bir şekilde.
"Verem"

Kurtlar Arasında (3. Kitap)Where stories live. Discover now