10. Bölüm Aptal

Mulai dari awal
                                    

Onun için ne yapabilirim diye düşünmem gereken yerde Elice'ye çok kötü davranmış ve kalbini kırmıştım. Tanrım!
Aklıma Kızılay'da dönüşüm sağlayıp onu bir vampir yapmaktan başka bir şey gelmiyordu. Tedavi onu ne kadar sürede iyileştirirdi bilmiyorum. Ne kadar vaktimiz vardı, tedavi kesin iyi sonuç verecek miydi bilmiyorum. Hiç bir şeyin garantisi yoktu. Elice'yi de kaybetmeye dayanamazdım ben.

ELİCE:

Elimin tersiyle göz yaşlarımı sildim. Derin bir nefes aldım. Geri dönmeyecekti. Dönmezse dönmesindi zaten.
Ayağa kalktım. Bir kaç adım atıp banyoya ilerledim. Tam kapıyı açacaktım ki neden açtığımı unuttum. Ne ara yataktan kalkıp buraya gelmiştim?

Pembe kurdeleli pudra elbisemi giydim. İlk defa bu kadar güzel bir elbisem oluyordu. Kapı açıldı. Oraya baktım. Melany teyze ve Hector amca  bana bakıyordu. Benim boyuma kadar çöktüler. Koşup onlara sarıldım. Sonra küçük Bir kız geldi. Bana hiç güzel bakmıyordu. Kollarını göğsünde birleştirip bana dil çıkardı. Sonra koşarak gitti.

***


Elena teyze bana yeni odamı gösteriyordu. Kızı Alexandra ile beraber kalacakmışım. Kardeşim de yan odada kalacakmış. Sırtımdan beni hafifçe ittirerek yeni yatağıma götürdü beni. Küçük valizimi oraya koydum. Elena teyze bana sarılıp öptü. Sonra odadan çıktı. Bende kıyafetlerimi katlayıp dolaba koydum. Sonra Alexandra geldi. Dolabını açtı.
"Bu ne ya! Bu benim dolabım! Senin değil!" Diye bağırdı. Hiç bir şey demeden kıyafetlerimi alıp valize geri koydum. Yatakta başım eğik oturmaya başladım. O da oyuncaklarını çıkartıp oynuyordu.
"Bende oynayabilir miyim?"
"Hayır! Bunlar benim oyuncaklarım. Kendinkilerle oyna!" Dedi. O sırada elinde ki bir kaç tahtayla içeri Hector amca girdi.
"E alıştın mı Elice odana?"
Başımı salladım. Sonra getirdiği tahtaları kenara bıraktı. İçeri bir adam daha girdi. Beraber bir dolap yaptılar. Beyaz kapakları vardı. Ama çok güzeldi. Sonra Hector amca bana bakıp gülümsedi.
"Yeni dolabını beğendin mi?" Gülerek başımı salladım.

***

Evin arkasındaki parkta oynuyordum. Sonra kaydıraktan inen Alexandra'yı gördüm. Kayıp salıncaklara gitti. Önüne bakmıyordu. Bir salıncak ona doğru geliyordu. Koşarak gittim. Ve salıncağa çarpmaması için Alex'i ittim. Birden salıncak bana çarptı. Gerisini hatırlamıyorum...

 ***

Hastaneye gelmiştik. Başım çok acıyordu.
"Elena teyze.."
Elena teyze koşarak yanıma geldi. Başımı okşadı. Sonra kapıdan içeri Alexandra geldi. Elinde pamuk şeker vardı.
"Bunları sana aldım. Artık sen benim kardeşimsin. Benim hayatımı kurtardın." Demişti. Gülümsedi ve şekerleri çekmecenin üstüne koydu. Bana sarılmaya çalıştı. Bende ona karşılık verdim. Ve birbirimize sarıldık...

Kapı çalınca kafamdaki çocukluk anılarımdan ayrıldım bir süreliğine. Kalkıp salondan hole geçtim. Kapıyı açtım. Bir çocuk gelmişti. Yeşil gözleri, siyah saçları ve uzun bir boyu vardı.
"Merhaba . Ben yeni komşunuzum. Yan eve taşındık."
"A merhaba. Nasıl yardımcı olabilirim?"
"Sadece bugün için bir tencereniz var mı?"
"A tabi ki. Buyurun içeri girin. Ben getireceğim." Dedim. Geri çekilip içeri girmesini bekledim. İçeri girip salona geçti. Alex arkasını döndü. Ve ağzı iki karış açıldı. Şaşkın bakışlarla çocukta ona bakıyordu.
"Sen!"
"Evet ben beğenmedin mi?"
"Seni kız arkadaşın beğensin! Ya da kız arkadaşların mı demeliydim?"
"Beğeniyorlar zaten !"
"İyi!"
"İyi!"
"Ne işin var senin burada ?"
"Yan eve taşındım!"
Sözlerini kesip konuşmaya başladım.
"Siz tanışıyor musunuz?"
Aynı anda bağırdılar.
"Maalesef evet!" Sonra şaşkın ve sinirli bir şekilde birbirlerine baktılar.
"Her neyse ben tencereyi getireyim."
Diyip mutfağa gittim. Bu çocuğun yan eve taşınmasına üzülmüştüm. Keşke Adrian taşınsaydı.

Mutfağa geri dönüp tencereyi verdim. Sonra çocuk Alex'e dönüp bağırdı.
"Umarım bir daha görüşmeyiz!"
"Umarım!" Sonra çocuk çıkıp gitti.
Alex'e sordum.
"Sen onu nereden tanıyorsun?"
"Aptalın teki işte. Boşver."
Başımı salladım. Acaba Adrian ne yapıyordu?

ADRİAN:

Micheal geldi. Hemen ayağa kalktım.
"Ne yaptın? Aldın mı tencereyi?"
"Evet. Sen kan torbasını getir."
"Tamam." Koşup kan torbalarını aldım. Torbayı açıp kanı tencereye boşalttım. Bir an kan kokusu beni hareketlendirmiş olsa da sabırlı durmalıydım. Bu kan içmek için değildi. Bir tür iletişim büyüsü yapabilmek içindi.
"Dolunay tozunu getirdin mi?" başımı sallayıp Profesörden aldığım Dolunay tozunu kanın içine boşalttım.
"Sıra sende.." Micheal başını sallayıp Safkan gücü sayesinde kanı berrak bir suya dönüştürdü. Sonra vampir kurulu göründü.
"Merhaba sevgili Adrian. Seni görmeyeli uzun zaman olmuştu." Onları en son pis işlerini yaptırdıkları sırada görmüştüm. Beni bir kobay gibi kullanmışlardı. Profesöre zarar vermemeleri için kendimi onlara sunmuştum.
"Bize söylemek istediğiniz bazı şeyler olduğunu duydum."
"Justin'in ölümünde sizin de önemli bir rol oynadığınızı biliyoruz. Ancak saldıran kişi ilk o olduğundan ve bir insana zorla mühürlenmeye çalıştığından yaptıklarınızı bu seferlik mazur görüyoruz. Artık Kızılay için bir rakibin yok. Umalım ki Kızılay seni kabul etsin Adrian. Yakında görüşmek üzere..." Dediler ve büyüyü bozup görüntüyü kaybettiler. Micheal'a sarıldım. Tencerede ki kan buharlaştı o sırada.
"İşte bu! Bu! Elice kurtulacak!"
Vampir kurulu, köken vampirlerden oluşan çok güçlü vampirlerdir. İlk vampirlerdir. Kana karşı koymakta hiçte zorlanmazlar. Sinir kontrolü gibi şeyleri çoktan atlatmışlardır. Köken bir vampir, safkan bir vampire göre daha güçlüdür. Alfa bir vampir ile de hemen hemen aynı güçtedirler. Beş yüz yılda bir kızılay vampiri safkan değil alfa yapar. Ve bir alfa her türlü vampire göre daha da güçlüdür.

Köken vampirlerin ömrü bin yıldan fazladır. Bütün insan savaşlarını yaşamışlardır. Bu yüzden bütün savaş taktiklerini bilirler. Onlara karşı koymak neredeyse imkansızdır. Genelde savaş yerine yanyana olmayı tercih ederler.
Tencereyi iyice temizleyip kuruladım.
"Ben Elice'ye sürpriz yapmaya gidiyorum. Birazdan gelirim." Dedim Micheal'a ve evden çıktım. Heyecanlanmıştım. Elice'ye yapacağım sürpriz onu çok mutlu edecekti. Evet, bu sabah oldukça kötü kavga etmiştik. Ama her şeyi telafi edecektim.

Evet düzenlenmesi bitti. Hata, yazım yanlışı veya isteklerinizi yorumlar üzerinden bildiriniz. Vote ve yorumlarınızı bekliyorum...😘❤️️

Kızıl Ay Doğuyor (BİR VAMPİR HİKAYESi)1Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang