8.Bölüm ∞

39.7K 1.7K 33
                                    

8.Bölüm ∞

Cemre? Evet, nişanlısını adı gerçekten de güzeldi, tıpkı kendisi gibi. İlgisiz davranmaya çalışarak Nadir amcaya döndüm ve "Biz gidelim mi?" dedim merakla.

Bana bakıp gülümsedi. "Tamam, gidelim ama önce bende Cemreyle görüşeyim" dediğinde çaresiz isteğini kabul ettim.

Cemre denen çılgın kız önce Akın Bey'e göz kırpıp ardından Nadir amcaya döndü ve sımsıkı ona sarıldı. Kollarımı göğsüme bağlamış etrafı izlerken en son genç kız ışıltılı gözleriyle önümde durdu. Benden büyük olduğu belliydi ama öylesine ışıltılı bir güzelliği vardı ki insan ona baktıkça nefret etmek istese bile edemiyordu.

Hem ondan nefret etmek için hiçbir sebebim de yoktu. Sonuçta Akın Bey beni ilgilendirmiyordu!

"Merhaba ben Cemre" diye heyecanla soluduğunda her zaman böyle neşeli olduğunu fark ettim. Bu ilginç aynı zamanda güzeldi. İnsan onun yanında sebepsiz yere heyecanlanabiliyordu.

"Merhaba bende..." dediğimde atılıp bana sarıldı ve neşeyle şakıdı. "Ah evet biliyorum Dilşah!" dedi geri çekilerek.

Ondan bu kadar sıcak bir karşılama beklemediğim için donup kalmıştım ama Akın Bey'in bana bakarak söylediği sözler üzerine ona baktım.

"Çok şaşkınsın değil mi? Cemremiz hep böyledir işte" dedi eliyle yeni tanıştığım kızın saçlarını karıştırarak. Değişik bir ilişkileri olduğunu düşündüm. Kim nişanlısının veya her neyiyse saçlarını kardeşi gibi karıştırırdı ki?

Cemre homurdanıp Akın Bey'in elinin altından kaçarken Nadir amca konuştu.

"Ulaş nerede Cemrecim?" dediğinde onun sesinden de bu kıza karşı hissettiği sevgiyi ve sıcaklığı anlamıştım.

"Tabii ki benden arkada!" dediğinde çekici bir erkek sesi sohbetimize dâhil oldu. "Kendisi öyle sanıyor. Daima peşindeyim!"

Arkamı dönüp gelene baktığımda gözlerimin irileşmesine engel olamadım. Oh hayır tabii ki ilk görüşte aşk değildi sadece bu genç, adam, çocuk ne diyeyim artık! Çok yakışıklıydı. Akın kadar olmasa da belli bir çekiciliği ve ilginç bir tavrı vardı.

"Hoş geldin oğlum, bizde seni çekiştiriyorduk" diyen Nadir amca parıltılı gözlerle Ulaş denen gence baktı. Kahverengi gözlere sahip olan genç gülümseyip Nadir amcaya yöneldi ve sımsıkı ona sarıldı.

"Çekilmez bir adam olduğumu biliyorum, bırakın da beni Cemre çeksin" dediğinde Akın Bey atılıp "O çekici mi ki?" diye kusulası bir espri yaptığında Cemre yere eğilip kusmaya çalıştı, Ulaş ellerini boğazına götürüp kendini boğmaya çalışırken Nadir amca başı ağrımış gibi kafasını eğip espriyi duymamış gibi yaptı.

O an o kadar neşelendim ki ne komik ve sıcak insanlardı böyle! Akın Bey yaptığı espriyi affettirmek istercesine Ulaş'a sarılırken en sonunda hepsi birden bana döndüler ve hepsine birden gergin bir şekilde gülümsedim.

Ulaş kolunu Cemre'nin omzuna atınca biçimli parmaklarındaki yüzük gözlerime takıldı ardından Akın Bey'e baktım. Gerçeği kavramam 3 saniyemi bile almamıştı. Cemre ve Ulaş nişanlıydı!

"Dilşah bu benim kuzenim Ulaş" diyen Akın Bey'in sesiyle Ulaş'a dönüp kibarca gülümsedim o da aynı ışıltılı gülümsemesiyle karşılık verdi. Genç ortağım ardından Cemre'yi gösterip "Ve onun güzeller güzeli, dünyanın en iyi kalpli, geçtiği yeri kasıp kavuran-," diye devam edecekken Ulaş Akın Bey'in omzuna yumruk atıp homurdandı. "Ona iltifat etme. Kafanı patlatırım!" dediğinde bunu ciddi bir şekilde söylediği anlamıştım.

Sev Yeter (2)जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें