1. Bölüm

7.7K 286 26
                                    

Amcam kapıyı yavaş bir şekilde açtı. Elimdeki çantamla yavaş adımlarla içeriye girdim. Etrafa göz gezdirdim.

İşte yine buradaydım. Her şeyin başladığı ve bittiği yerde. Koltuklara doğru yürüdüm ve üzerimdeki ceketimle, elimdeki çantamı koltuğun üzerine koydum. Arkamı döndüm. Amcama ve kuzenim James'e doğru baktım. İkisinin de elleri cebindeydi ve bana bakıyorlardı. Dudaklarımın kenarını hafif bir şekilde yukarı kaldırdım.
"Hoşgeldiniz!" Dedim. İkisi birden bana doğru yaklaştılar ve bana sarıldılar.
Kendimi ağlamamak için gerçekten çok zor tutuyordum. Birbirimizden ayrıldık. Amcam yüzünü elimle gezdirdi.
"Bak Bella belki birkaç gün bize, uzun bir süre yalnız kaldığın için alışamayacaksın! İstersen o zamana kadar James ile ben bir otelde kalabiliriz."
"Öyle şey olur mu amca? Kocaman ev varken sizi nasıl otelde bırakırım. Hem artık benim ailem sizsiniz. Sizi asla bırakmam." Dedim ve amcama tekrar sarıldım. Saçlarımı okşadı. Sarılmayı bıraktığımızda kendime engel olamadığımı ve ağladığımı farkettim. Hemen gözyaşlarımı sildim ve merdivenlere doğru yürümeye başladım. Tekrar onlara doğru döndüm.
"Kendi evinizde gibi davranın! Amca televizyonu açıp istediğin gibi film ya da haber izleyebilirsin. James sen de dolabı karıştırıp istediğin her şeyi yiyebilirsin. Tabi son kullanma tarihlerine bakmayı unutma çünkü onlar yazın başlangıcından kalma!" Dedim suratımı ekşiterek. Gülümseyerek bana baktı. Amcam koltuğa oturdu ve kumandayı eline aldı.
O sırada ben de onların odalarını hazırlayıp eşyaları yerleştirecektim. Kapının önündeki valizleri elime aldım ve merdivenlere doğru ilerlemeye başladım. Valizler o kadar ağırdı ki neredeyse elim kopacaktı. James koşarak yanıma geldi ve elimden ağır olanları aldı. Ona doğru bakarak gülümsedim. Birlikte yukarıya çıktık.
Koridora geldiğimizde ikimizde valizleri elimizden bırakmıştık.
"Burası benim odam." Dedim ve odamın kapısını açtım. İçeriye doğru bir adım attı. Gerçekten burayı özlediğimi fark etmiştim.
"Vay canına! Her yer mor!" Dedi gözlerini büyüterek.
"Beyaz da var!" Dedim dudağımı yamultarak. Bana baktı ve güldü.
"Pekala" dedim ve odadan çıktım. Yanımdaki odayı gösterdim.
"Burası babamın çalışma odasıydı ama artık gördüğün gibi!" Dedim silahları göstererek.
Odaya girdi ve raftaki kavanozlara göz gezdirdi.
"Bunlar o bahsettiğin zehirler mi?" Diye sordu.
"Evet kurtboğanlar!"
"Nereden buldun bunları?"
"Bahsettiğim marangozcu vardı ya. İşte hepsini ondan almıştım. Tabii bunu, onun haberi yokken yaptım."
"Şu ölen adam mı? Hani yanarak!"
"Evet ta kendisi!!" Dedim kafamı sallayarak.
O odadan da çıkmıştık. Sıra annemlerin odasına gelmişti. Burayı da çok özlemiştim.
İçeriye girdik.
"Burası annemlerin odasıydı."
Kafasını salladı ve sırtımı okşadı. Koridorda yürümeye devam ettim ve çaprazda kalan odanın kapısını açtım.
"İşte burayı senin odan yapmayı düşünüyorum. Zaten geriye 2 tane odamız kalıyor. Onları misafir odası olarak kullanıyorduk ama artık sizin!" Dedim. Odaya girdi ve biraz süzdü.
"İstersen diğer odaya da bakabilirsin. Ama buranın balkonu var ve manzarası da çok güzel." Dedim sırıtarak.
Süzmeye devam ettikten sonra bana doğru baktı.
"Hayır gerek yok. Ben bu odayı beğendim." Dedi gülümseyerek.
"Pekala ben sana güzel çarşaflar getireyim." Dedim ve koridorda bulunan beyaz dolaba doğru yaklaştım. O odayı incelerken ben de nevresim takımlarını çıkartıyordum.
"Renk?" Diye bağırdım kafamı uzatıp. O da oradan bağırarak cevap vermişti.
"Mavi olursa sevinirim."

Hemen mavi nevresim takımlarını çıkardım ve odaya geri döndüm.
Yatağın üzerinde bulunan şeyleri kaldırdım ve yeni nevresim takımlarını James'in de yardımıyla taktım.
"İşte şimdi harika oldu." Dedim.
"Sence boyaya falan ihtiyacı var mı?" Diye sordum.
"Hayır. Bu oda gerçekten harika!" Dedi.
"Bunu duyduğuma sevindim." Dedim ve James'in valizini odasına getirdim. Eşyalarını yerleştirebilirsin." Dedim. Kafasını salladı ve valizi yatağın üzerine koyarak içini boşaltmaya başladı.
Ben de o sırada hemen amcamın odasını hazırlamıştım. James'in yanına geri döndüğümde dolapta bulduğu giysilere doğru bakıyordu. Hemen içeriye girdim.
"Ah ben çok üzgünüm. Onlar David'in idi. Burada kaldığı zamanlarda giyiyordu." Dedim. James giysileri bana doğru uzattı. Hemen elinden aldım ve odama götürdüm. Geri döndüğümde amcamın da odada olduğunu fark ettim. Balkondan dışarıya bakıyordu.
"Banyoyu hiç kullanmadım. Odamda da bir banyo var. Ben hep onu kullanırdım. Yani oraya girmiyorum bile. İstediğiniz eşyalarınız yani işte parfüm olsun, tarak olsun, havlularınız olsun, başka bir şey olsun koyabilirsiniz." Dedim. Amcam gülerek bana doğru yaklaştı ve sırtımı sıvazladı.
"Tamamdır Bella. Biz hallederiz. Bence sen biraz uyu. Gözlerinin altı mosmor olmuş. Eşyalarını da sonra yerleştirirsin. Akşam yemeğine kadar uyu. Akşama da pizza söyleriz ve güzelce yeriz." Dedi gülümseyerek. Kafamı olumlu anlamda salladım.
"Evet biraz dinlenmek bana da iyi gelecek." Dedim ve arkamı dönerek odama doğru ilerledim.
İçeriye girdim ve kapıyı kapattım. Birkaç gün sonra okul başlayacaktı ve ben buna hazır olduğumdan bile emin değildim. Kendimi hızlı ve sert bir şekilde yatağın üzerine doğru attım. Bir süre öylece kaldım. Gerçekten yorulduğumu o anda anlamıştım. Gözlerimi kapattım ve derin bir uykuya daldım...

  Merhaba sevgili okuyucularım. Artık bu kitap ile devam edeceğiz. İlk bölüm nasıldı? Evet biraz kısaydı ama ilk bölüm için bu kadar yeterli bence 2. Bölümü de bugün yayınlamayı düşünüyorum. 😍 şimdilik hoşçakalın. Vote ve yorum yapmayı da unutmayın😘😘

Kurtlar Arasında (3. Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin