5.BÖLÜM

50.7K 3.4K 628
                                    

Multimedia: Felona'nın çocukları

"Aman tanrım!"

Sesin Emre'ye ait olduğunu görünce rahatlayıp gülümsedim.

"Bu müthiş!" Parıldayan göle bakan gözlerinde saf bir hayranlık vardı. "Sanki binlerce yıldız suya düşmüş gibi..." Ayağa kalkıp merdivenleri tırmandım ve Emre'nin yanına geldim.

"Beğenmene sevindim." Sonunda gözlerini gölden çekip bana baktı. Parıldayan gözleri kalbimi hoplatırken gözlerimi çevirdim ve yürümeye başladım. Arkamdan geldiğini duyabiliyordum.

"Nasıl geçti günün?"

"Bütün gün suyla oynayıp durdum. Ya Vela'da durumlar nasıl?" İç çekti.

"Çocuklar gelir gelmez seni sordular." Yüzümü buruşturdum. "Endişelenme. Kimse sana birşey yapamaz. Kurul dahil hepimiz senin yanındayız."

"Teşekkür ederim." Karanlıkta ay ışığının aydınlatmasıyla önümü zar zor görerek yürümeye devam ederken Emre'yle bir daha hiç konuşmadık. Evimin önüne geldiğimizde nihayet Emre'ye bakabilmiştim. Neydi bende bu kadar etki yapan? Ondan hoşlandığımı biliyordum. Ama belki de beni koruyup kollayan ilk kişi olduğu için ona karşı bu kadar farklı hissediyordum. Aslında karmaşık duygularıma bende bir anlam veremiyordum.

"İyi geceler Belinay. Dikkatli ol."

"Sana da iyi geceler Emre." diyerek gülümsedim ve evime girdim. Tanrım, bir an önce yatıp uyumak istiyordum. Boynumu ovalayarak dolabıma yöneldim. Bikinilerimle kalana kadar soyunduğumda hafiften bir hıçkırık sesi duyduğumu sandım. Korkarak karanlık odada göz gezdirdim. Yorgunluktan ışığı bile açmak aklıma gelmemişti. Tekrar ses gelir mi diye biraz daha bekledim. Ses gelmeyince yorgunluğuma vurup kendi kendime omuz silktim ve iç çamaşırlarımla pijamalarımı alarak banyoya yöneldim. Küvete su doldururken tamamen çırıl çıplak kalmıştım.

Suyun içine girerek kendimi rahatlama hissine bıraktım ve gözlerimi kapadım. Sıcacık su bedenimi okşarken gülümsedim. Birkaç dakika sonra her an uykuya kalabilirim düşüncesiyle rahatlıktan istemeyerek sıyrıldım ve küvetten çıktım. İç çamaşırlarımı gitmek için elime aldığımda sütyenimi düşürmüş olduğumu fark edince vücuduma sarılı havluyla yatak odama girip yerlere baktım. Sütyenimi bulduğumda havaya kaldırıp zafer kazanmış gibi gülümsedim ama tekrar bir hıçkırık sesi duyduğumda gülümsemem yerini panik ifadesine bırakmıştı. Hıçkırık sesinin tam olarak nereden geldiğini kestiremiyordum. Belki de beynimin içinde yankılanıyordu. Üzerimde havluyla biraz daha bekledim ama üşüyünce tekrar banyoya girip giyindikten sonra odama girdim ve yatağıma yattım. Islak saçlarımı yastığın üzerinde yayarak tavana baktım.

"Neden?" diye sordum kendi kendime yüksek sesle. "Neden normal bir hayatım yok ki? Keşke şu an Berna'nın yanında ya da yerinde olabilseydim. Ah, bu doğa olayları beni çıldırtacak!" derken ellerimi yanağımın altına alarak yan döndüm. "Anne, baba. Keşke yanımda olsaydınız. Bu durumda olsam bile en azından kendimi yalnız ve savunmasız hissetmezdim değil mi?" Bu sözleri söylerken sesimin titrediğini ve bir damla göz yaşımın gözümden burnumun ucuna doğru kaydığını hissettim. Burnumu çekip gözlerimi kapattım. Deli gibi ağlamak istiyordum. İsteğimi kabul edip hıçkırarak ağlamaya başladım. "Her gece ağlayarak uyumaktan yoruldum artık." diye mırıldanırken arada hıçkırıp duruyordum. Belki o duyduğum hıçkırık sesleride benden gelmişti. "Herkes güçlü olduğumu söylesede kendimi çok fazla zayıf hissediyorum." Mırıldanırken, uyku göz kapaklarıma baskı yapıyordu. Son sözlerimi de mırıldandıktan sonra kendimi uykunun kollarına teslim etmiştim. "İyi geceler anne, baba."

~~~~~~~~~~

Sabahın erken saatlerinde Vela'ya doğru ilerlemeye başladım. Ellerim at kuyruğu yaptığım saçlarımdaydı. Mıymışık adımlarla Vela'ya yaklaşmışken hızla gözlerimin önünden geçen cisim beni korkuttu ve geriye doğru sendeleyerek yere düşmeme sebep oldu. Fırlatılan cisim bir hançerdi ve sapına kadar az önce yanında olduğum ağacın gövdesine girmişti. Şok ve korku içerisinde hançere bakarken yutkundum.

DRAMEN (Tamamlandı)Where stories live. Discover now