60

159 5 0
                                    

Medyada Sinan ve Batu var.

Hazar 'dan

Sabah erken saatlerde tersaneye gitmekten nefret ediyordum . Hayır bu yetmez gibi Eylül 'u de yanliz birakiyordum.

Babamın başıma diktiği gardiyan sağolsun onume dağ gibi dosya yıkıp

- Bunlar bitecek Hazar bey diye odadan çıktı

Allahım neden bana düzgün bir sekreter vermiyorlar da bu cadı kadın benim sekreterim oluyor ya . Tabi sekreter güzel olursa Eylül kafami kirardi .

Dosya cehennemine düşmüş gibi tüm dosyaları bitirdim. Odaya giren yaşlı cadı babanız sizi çağırıyor diye söylendi . Odadan çıkıp babamın odasına gittim.

Kapiyi çalıp içeriden gel komutunu alınca girdim. Babam herzamanki yerinde otururken garip olan ise şimdilerde içmeye başlaması idi . Normalde iş saatleri içinde içki içmeyen adam şimdilerde içer olmuştu .

- Beni cagirmissin .

- Evet . Düğün yaklaşıyor ve seninle özel olarak konuşmak istiyorum.

- Benimle konuşmak istediğin şey nedir diyerek koltuğa oturdum.

- Eylül bizim gibi bir tersaneci olsun ve gidip ailesi ile konuşup özür dileyin dedi babam.

Babam delirmiş olmalı hayır bu aile en son gittigimde agzimi burnumu kirmis Eylül 'u de uzmustu . Simdi gidip de onlardan ozur dilersek kimbilir neler olurdu .

- Baba biz gitmesek olmaz mi ? En son gidisimizde Eylül 'u çok uzduler. Onu üzgün görmeye dayanamıyorum sürekli uzuyorlar kızı .

- Hazar oğlum bak onlar ailesi . Aile olmak herşeyi ile kabul edip affetmek ve sevmektir .

-Lanet olsun peki . Ama Eylül tersaneci olmaz sana söyleyeyim de .

- Çık odadan eşşek sipasi seni diyen babam beni odadan kovdu .

Babamın odasından çıkıp şirket binası çıkışına doğru ilerledim. Umarım Eylül de gitmek istemez ama başka çaremiz yok gibiydi .

Arabaya binip eve doğru ilerledim. Bebek olacağı için odasını bile önceden hazırlamıştık . Kız yada erkek farketmez mavi olacaktı ve Ozan 'dan önce davranıp çocuğumu beşiktaşlı yapacaktım. Ozan 'a kalsa fenerli yapacaktı ama bilmiyordu ki benim çocuğumu fenerli yapanın ağzını burnunu kirardim.
Yolda giderken vazgecip Eylül yerine kendim gitmeye karar verdim.
Arabayi Akmanlarin evinin önüne bırakıp bahçeye girdim. Kapiya kadar kabul etmeyeceklerini bildiğim halde bir ümit gittim. Eylül ve küçük melegimiz için gittim .

Kapiyi açan yardımcı kadının yanından geçip yerini çok iyi bildiğim salona ilerledim. Salona girince Serap hanımın şaşkın bakışı ve Sinan ve Koray beyin sinirli bakışlarını üzerime cektim.

- Merhaba

- Senin burada ne işin var .Bu eve hangi yüzle gelirsin.

- Koray bey yeter beş dakika konuşup çıkacağım diye bağırdım.

- Defol hemen .

Koray denen adamın önüne dugun davetiyesini bırakıp yüzüne baktim.

- Buraya karım ve bebegimin hatri için geldim. Sen umrumda değilsin .iki gün sonra dugunumuz var gelirseniz Eylül çok sevinir .

- Hangi hakla böyle birşey soylersin seni şerefsiz herif diye ortaya giren Sinan .

- Ailesi terk eden karımın kocası olarak söylüyorum. Sen de onu terk eden aile olarak karşımda duruyorsun diye bagirip evden çıktım .

Ister gelirler ister gelmezlerdi. Bu umrumda dahi değildi . Suan sadece karımın ve bebegimin mutluluğu önemliydi .

Arabaya kadar giderken ablam ile karşılaştım. Normalde Eylül 'un kontrollerinden başka konusmuyorduk .

- Hazar .

- Merhaba abla dedim.

- Evlilik hazırlıkları nasıl gidiyor .

- Iyi yarın akşam kına gecesi var sende gel istersen .

-Hazar bak .

- Abla lütfen karışma ben mutluyum . Karışma hayatima artık çekil yolumdan diye arabaya binip eve sürdüm.

Herkesin derdi ne anlamıyorum. Sürekli bir evlilik meselesi gidip duruyordu . Hayır evlenmemde ne gibi bir sakınca olabilirdi ki .

Off lanet olsun ya .

Lanet

SEÇİMWhere stories live. Discover now